Özgür Özel Kılıçdaroğlu'nun seçim yorumunu eleştirip son 15 gün çağrısı yaptı

Özgür Özel Kılıçdaroğlu'nun seçim yorumunu eleştirip son 15 gün çağrısı yaptı

CHO Genel Başkan Adayı Özgür Özel, CHP Isparta İl Başkanlığı’nda kurultaya kalan son 15 günü hatırlatarak delegelere "Aklına ve vicdanına güvendiğiniz herkesle konuşun" diye seslendi. Özel, Kılıçdaroğlu'nun seçim yorumunu da eleştirdi.

CHP Genel Başkan Adayı Özgür Özel, CHP Isparta İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Özel'in buradaki konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Bugüne kadar durmadan, 81 ilde 247 ilçeye gittim. İlçelere gittim, beldelere gittim. Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimi için; Cumhuriyet'in kurucu partisi 100. yılda iktidar olsun diye hep birlikte çok çalıştık. Maalesef kaybettik.

O seçimlerin kaybı, içimize sindirebileceğimiz, herhangi bir CHP’linin hiçbir şey olmamış gibi devam edebileceği bir seçim değildi. Bu konuda, maalesef; uzun yıllar birlikte siyaset yaptığımız arkadaşlarımızın bir kısmı ve Sayın Genel Başkanımız bunu bir seçim yenilgisi olarak değil, ‘Kazanamadık ama kaybetmedik de’ dediler. Hatta bazı arkadaşlarımız, ‘Yemeği birlikte yedik, hesabı Kemal Bey mi ödeyecek?’ dediler.

Birlikte yenen bir yemek yoktu. Hep birlikte verilen bir gayret vardı. Sayın Genel Başkanımızın emekleri de kıymetliydi. Öyle hesap ödemek, yemek yemek falan değil. Hesabı, bizden; iktidar olmamızı isteyen işçiler, memurlar, emekliler, çiftçiler, Isparta’daki gül üreticisi, ayın ortasını getiremeyen emekliler, 2-3 aile birleşmeden kiraya çıkamayan çalışanlar; vatandaşımız ödüyor.

"15 GÜN BOYUNCA HERKESLE KONUŞUN"

AKP iktidarına engel olmamanın sorumluluğu ile bir yola çıktık… Isparta’dan şu çağrıda bulunmak istiyorum. Bin 200 delegemiz seçildi. Delegelerimizin her birine; parti sevgisini, Atatürk sevgisini, şah damarında hisseden delegelerimize sesleniyoruz: İki hafta sonra bugün yola çıkıp Ankara’ya geleceksiniz. Ankara’da Cumhuriyet’in 100. yılında CHP’yi yönetecek kadroları belirleyeceksiniz. Ricamız; lütfen 15 gün boyunca aklına ve vicdanına güvendiğiniz herkesle konuşun.

Öğrencilerle, gençlerle, çocuklarınızla, anne-babalarınızla, esnafla, öğrencilerle, kadınlarla ve ‘Ben Cumhuriyet’in 100. yılında CHP’nin geleceğini tayin edecek bir oy kullanacağım. Bu oyu nasıl kullanayım’ diye sorun. Sokağın, üyenin ve örgütün sesini bütün delegelerimizin duyacağına ve o iradeyi sandığa taşıyacaklarına inanıyorum. Ben CHP’nin yepyeni kadrolarla, örgütlerin baktığında kendilerini göreceği bir anlayışla, CHP’nin sadece liderini değil, Sayın Genel Başkanımıza saygımız sonsuz; liderini, yönetim kadrolarını, tüzüğünü, programını ve siyaset yapış biçimini değiştirip; CHP’nin yeniden kendini bulmasının en önemli karar olduğunu düşünüyorum.

“KONUŞURSAK ‘OYUNA GELİRİZ’ ANLAYIŞINI TERK ETMEYİ SAVUNUYORUZ”

CHP mutlaka dünyaya bakmalıdır. Başarılı sosyal demokrat hareketleri, sosyal demokratların iktidara taşınışını görüyoruz. Mahcup, edilgen, geride duran; ‘oyuna geliriz’ anlayışını terk etmeyi savunuyoruz. Bu ülkenin insanlarının yaşam biçimine güvence, hem de insanların inançlarını yaşama konusunda güvence olan başta laiklik olmak üzere her türlü aşındırma ve saldırıya karşı CHP olarak altı okumuzun her birisini ayrı ayrı sahipleniyoruz.

İttifakın için, başımızın üzerindeki yüzde 25’lik görünmez cam tavana inanarak, bir seçim olup diğer seçime kadar sağdan daha sağdan ittifaklar arayarak, sağcı danışmanlar getirerek, partiyi seçilmiş evlatları yerine danışmanlarla yöneterek, kendi örgütünün hak ettiği sıralardan 39 kişiyi Meclis’e taşıyarak, CHP’nin bu geçtiğimiz süreçte hepimize yaşattıklarından ders almak durumundayız.

“CHP’DE YAŞANACAK BİR DEĞİŞİMİN İTTİFAKLARA OLANAK SAĞLAYACAĞINI GÖRÜYORUZ”

Elbette ittifakın önemini biliyoruz. İttifaklara kapıları kapatmıyoruz. CHP’de yaşanacak bir değişimin ittifaklara olanak sağlayacağını görüyoruz. Ama bir ilde ittifak yapılacaksa gerekliliğine, şekline, kimlerle yapılabileceğine, il başkanın, ilçe başkanın fikirlerinin alınıp yerelde oluşan iradenin genel merkez düzeyinde olgunlaştırılmasını yerel seçimler için olmazsa olmaz görüyoruz.

"CHP 1970'LERDE DOĞRU KONUMLANDI BİRİNCİ OLDU"

Sokaktan korkmayan, meydandan korkmayan, eylemden korkmayan, ‘Başkaları yapsın biz Meclis’te konuşalım’ değil sokağın da meydanın da mitingin de önünü eylemin de önünü açan, mücadele edenin yanında duran, işçi sınıfının güçlenmesine olanak sağlayan, oraları güçlendiren ve oralardan güç alan bir CHP’ye ihtiyaç var. CHP, kendini 1970’lerde dünyada esen rüzgarı görüp Türkiye’deki yönelimleri doğru tahlil edip kendini doğru konumlandırdığı için bir değişimi, dönüşümü, kadro hareketini başardığı için girdiği iki genel ve iki yerel seçimlerden birinci parti çıkabilmiştir.

En temel gücümüzün gözlerinin içine bakıyorum. Başka partilerin üyelerini küçük gördüğümü düşünmeyin ama kimse kusura bakmasın en çok okuyan, en çok tartışan, en çok izleyen ve ikna olursa ikna edebilen bir örgütüne sahiptir CHP.