Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararına göre, Pelin Ceylan ile Mehmet Eroğlu 2016'da evlendi ve bu evliliklerinden 2021'de bir kız çocukları oldu. Bir süre sonra taraflar, şiddetli geçimsizlik nedeniyle anlaşmalı boşandı ve reşit olmayan çocuğun velayeti anneye verildi.
Boşandıktan sonra ölüm tehditleri nedeniyle şikayetçi olan Ceylan'ın talebi üzerine, 6284 sayılı yasa gereği hakkında koruma kararı çıkarıldı. Ayrıca kimlik bilgileri değişikliği yapılarak "Alime Baş" olan isim ve soy ismi, Ankara 1. Aile Mahkemesinin kararı doğrultusunda "Pelin Ceylan" olarak değiştirildi.
'DENETİMLİ SERBESTLİKLE' ÇIKTI
Ceylan, önceki evliliğinden olan erkek çocuğu ve kızıyla Çankaya'da yaşamaya başladı. Çok sayıda sabıka kaydı bulunan sanık Eroğlu, başka suçtan cezaevindeyken 28 Şubat 2022'de denetimli serbestlikten yararlanarak cezaevinden tahliye oldu. Eroğlu, Ceylan'ı birçok kez tehdit etti ve 12 Aralık 2022'de sokakta katletti. Hastaneye kaldırılan Ceylan, 12 gün sonra "ateşli silah yaralanmasına bağlı olarak" hayatını kaybetti.
'SUÇ İŞLEMEYE YATKIN KİŞİLİK'
Yargılama sonucunda sanık Eroğlu'na "eski eşi kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve "ruhsatsız silah taşımak" suçundan da 1 yıl 1 ay hapis cezası verildi.
Gerekçeli kararda, sanığın her ne kadar soruşturma ve kovuşturma aşamasında ölenin "haksız tahriki" altında hareket ettiğini iddia etse de bu hususta hiç bir delil ileri sürmediği, sanık hakkında daha önce de eşe karşı tehdit yönünden mahkumiyet hükmü kurulduğu ve sanığın bu yönde somut maddi delillerle ispatlanamayan savunmasına itibar edilemeyeceği vurgulandı. Kararda şu ifadeler yer aldı:
"Sanığın geçmişte maktule yönelik şiddet uygulamış olması ve bu doğrultuda 2020'den beri 6284 sayılı yasa gereği maktul hakkında koruma tedbirinin varlığı, yargılanama sırasında gösterdiği, tutum ve davranışları ile sanığın adli sicil kaydına dayalı suç işlemeye yatkın kişiliği de dikkate alınarak, sanığın olay nedeniyle pişman olduğuna dair mahkememizce olumlu bir kanaat gelmemesi nedeniyle sanık hakkında 'haksız tahrik indirimi' yapılmasına neden olmadığına hükmedilmiştir."
