Türkiye, geçtiğimiz yıl son 50 yılın rekorunu kırarak tarihi seviyelerde altın ithalatı yapmıştı ancak yaşanan ekonomik model değişikliği sonucu aylık altın ithalatı 11.5 tona kadar düştü.
Altın, her dönemde güvenli bir liman olarak kabul edilirken, Türkiye'de son yıllarda artan enflasyon endişeleriyle birlikte birikimini korumak isteyen vatandaşlar için önemli bir yatırım aracı haline geldi.
Bireysel altın alımlarının rekor seviyelere yükselmesinin yanı sıra, özel şirketlerin de altın talepleri tarihin en yüksek seviyelerine ulaştı.
Geçtiğimiz yıl Türkiye'nin toplam altın ithalatı 319 tonu bulurken, bu rakam son 50 yılın en yükseği olarak kayıtlara geçti.
Yeni ekonomi yönetimi, 28 Mayıs'taki seçimlerin ardından göreve başlamasıyla birlikte altın ithalatına yönelik bazı kısıtlamalar getirdi ve bu tedbirlerin etkisi 2024 yılının ilk ayına yönelik verilerde net bir şekilde görüldü.
Borsa İstanbul Kıymetli Madenler Piyasası verilerine göre, Ocak ayında altın ithalatı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 83.1 oranında azalarak 68 bin 330 kilogramdan 11 bin 546 kilograma geriledi. Aynı dönemde gümüş ithalatı da yüzde 74.4 oranında azalış gösterdi.
Temmuz ayında alınan bir kararla Türkiye-AB Gümrük Birliği kapsamı dışındaki ülkelerden yapılan altın ithalatına yüzde 20 vergi getirilirken, Hazine ve Maliye Bakanlığı da altın ithalatında kota uygulamasını genişletti ve yurt dışından altın alımında bildirim şartı getirdi.
Bu kısıtlayıcı adımların ardından altın ithalatında düşüş yaşandı ve Eylül ayında en düşük seviyeye ulaşıldı. Maliye Bakanlığı, altın ithalatına yönelik yeni kısıtlamalarıyla birlikte sektörde belirli bir düzenleme sağlamayı hedefliyor ancak bu tür politikaların altın piyasasını nasıl etkileyeceği ise ilerleyen dönemlerde netleşecektir.