Esfender Korkmaz’dan kritik hiper enflasyon uyarısı: Acil talep etmemiz lazım!

Esfender Korkmaz’dan kritik hiper enflasyon uyarısı: Acil talep etmemiz lazım!

Ülkenin tanınan iktisatçılarından Prof.Dr.Esfender Korkmaz , Türkiye'de yaşanan krizin daha da derinleşeceğini belirterek, İMF'den acil 100 milyar dolarlık kaynak talep etmemiz gerektiğini söyledi.

ESFENDER KORKMAZ: ACİL TALEP ETMEMİZ LAZIM!

Türk Lirasının döviz kurları karşısında değer kaybetmesi, enflasyonun giderek tırmanmasıyla birlikte vatandaşlar ve devlet derin borç krizi içinde.

Ünlü iktisatçı Prof. Dr. Esfender Korkmaz, Türkiye’de krizin daha da derinleşeceğini belirterek, Türkiye’nin acil olarak İMF ve Dünya Bankası’ndan kaynak bulmamız gerektiğini yazdı.

Efsender Korkmaz şunları aktardı:

“Hükümetin ve Merkez Bankası Başkanı’nın konuşmalarını tartışmak boşa kürek çekmektir. Dahası herkes için akla zarardır. Bugüne kadar ekonomide, cari açıkla kan kaybettik, yanlış faiz ve kur politikası enflasyon yarattı, Türkiye orta gelir tuzağına düştü ve halk yoksullaştı. Dış borçlarda temerrüt riski arttı. Yabancı sermaye çıktı. Yurt içi tasarruflar da çıkıyor. Yatırım yapılmıyor. Beyin göçü yaşıyoruz. Ekonomide bundan sonra da tahribat artarak devam edecektir. 2023 seçime kadar gitmez. Eğer erken önlem almaz isek dış borçları çeviremeyiz. İthalatı finanse edemeyiz. İthal girdiye bağımlı olduğu için üretim düşer. Gıda ve ilaç kıtlığı yaşarız. Enflasyon hiper enflasyona dönüşür.

Bugünkü hükümetin gerçekle ilgisi kesildi. Kendi dünyasında yaşıyor. Ama diyelim ki bu dünyadan çıktı ve ekonomik istikrar programı yapacak veya erken seçim yapıldı hükümet değişti. Ne yapılması gerekir?

1.Tüm iktisadi ajanlar, üretici-tüketici, yerli ve yabancı sermaye hükümetin iyi niyetle istikrar istediğine inanmalıdır. Bunun için de atılacak adımlar tek tek sıralanmalı, hedefler iyi tespit edilmeli ve bu hedeflere ulaşmak için gerekli politikalar iyi analiz edilmelidir. 2.Bugünkü başkanlık sistemi yerine önce fiilen sonra yasal değişiklikler yapılarak, parlamenter sisteme geçilmelidir. Halkın doğrudan yönetime katılmasını sağlayacak seçim sistemi getirilmelidir. 3.Devleti parti devleti olmaktan çıkarıp, liyakate ve denetime açık, kurumsal devlet yapmalıyız. 4. Suriyeli ve Afganlılar, ülkeleri ile anlaşarak iade edilmeli, bunlara önceden verilen vatandaşlıklar iptal edilmelidir. 5. Eğitim sistemini siyasi İslam ideolojisinden kurtarmak gerekir. İmam hatip okullarından ihtiyaç fazlası kaldırılmalı ve teknik okullara çevrilmeli, Üniversiteler siyasi iktidarın tasallutundan kurtarılmalı YÖK veya Üniversiteler arası kurul yalnızca eğitim planlaması ve koordinasyonu yapmalı, üniversitelere idari ve bilimsel özerklik verilmelidir. 6. Üye olalım veya olmayalım, AB hukukunu aynen almalıyız. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarını aynen uygulamalıyız. 7. IMF’den 100 milyar dolar acil kaynak sağlamalıyız. Dünya Bankası’ndan yatırım finansman desteği almalıyız 8. Planlamaya dönmeliyiz. Bu planlama içinde bir istikrar programı yapmalıyız

İstikrar programında;

Tekel ve doğal tekel niteliğinde özelleştirilen kamu yatırımları, elektrik dağıtımı gibi stratejik sektörler ve kamu-özel işbirliği kapsamında yapılmış tüm yatırımlar devletleştirilmelidir. Kamu-özel işbirliği kaldırılıp, yerine yap-işlet-devret modeli getirilmelidir. Merkez Bankası’na yeniden bağımsızlık verilmeli, kambiyo sisteminde değişiklik yapılarak sıcak para ve spekülatif sermaye girişi kontrol edilmeli, doğrudan yabancı yatırım sermayesi desteklenmeli, MB, hem TL’yi hem de kuru gözetmelidir. Dalgalı kur politikası değişmeli, yarı sabit kur sistemine geçilmelidir. Bütçeden popülist yardımlar kaldırılmalı, bu fonlarla her ilde devlet yatırımı yapılmalı ve poşet ve para yerine halka iş vermelidir. Çiftçiye destekler GSYH’nın yüzde biri ve üstüne çıkarılmalıdır. İstihdam üstündeki vergi ve prim yükü yüzde 25’e çekilmelidir. İstikrar programı yapılırsa, güven sorunu da çözülür.”

İlgili Haberler