Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen depremde Türkiye’nin 10 ilinde ciddi hasarlara neden olmuş ve 40 binin üzerinde vatandaşımızda hayatını kaybetmişti.
Depremden etkilenen vatandaşlar, KYK öğrenci yurtlarına yerleştiriliyor. Bölgelerde çadır kentler ve konteynır kentler kuruluyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, isterlerse depremzedelerin Antalya ve Mersin bölgesindeki otellere yerleştirilebileceğini, onlar için otellerde belli kontenjan hazırlandığını bildirmişti. Evlerine giremeyen çadırda kalan depremzedeler için en önemli sorunlardan biri de tuvalet, duş ve hijyen sorunu.
Deprem bölgelerinde yaşanan yıkımlar altyapı yatırımlarını zarara uğrattı. Bundan dolayı su şebekelerinde arızalar meydana geldi ve şebeke suyunun kalitesi konusunda bazı sorunlar ortaya çıktı. Aynı şekilde depremzedeler evlerine giremediği için sokakta veya parklarda kurulan çadır konteynır gibi geçici barınma unsurlarını sığındı.
Depremzedeler evlerinde kalamadığı için duş alma tuvalete girme ve hijyenin sağlama gibi temel ihtiyaçlarını sağlama konusunda bazı problemler yaşayabiliyorlar. Aynı şekilde enkazla arda bulunan ve henüz çıkartılmamış vefat eden vatandaşların maaşları salgın hastalık riskini ortaya çıkartıyor.
Depremzedeler mecburi durumdan daha kalabalık bir şekilde çadır veya konteynırlarda kaldıkları için COVID-19, grip nezle vb. salgın hastalıkları birbirine bulaştırma konusunda büyük risk taşıyor.
Bu konularda da Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü uyarılarda bulundu:
“Deprem bölgelerinde en sık gördüğümüz enfeksiyonlar genelde su kaynaklı enfeksiyonlar, solunum yolu enfeksiyonları ve yara enfeksiyonları olabilir. Solunum yolu enfeksiyonları özellikle depremde soğuk ve barınma yetersizliği nedeniyle insanların kapalı bir mekanda bir çadırda dar bir yerde çok sayıda kişinin bir arada olması. Sürekli yakın temas halinde olmaları dolayısıyla hasta kişiden sağlam kişilere nefes yoluyla bulaşma şeklinde yayılır. Tabii grip, Covid-19 başta olmak üzere soğuk algınlığı ve diğer viral solunum yolu hastalıkları çok kolay bulaşabilmektedir. Bu açıdan önerimiz özellikle hasta olan ya da semptomu olan öksürük, burun akıntısı, boğaz ağrısı, halsizlik, ateş gibi solunum yolu enfeksiyonu semptomları belirtilerine sahip olan hastaların mümkün olduğu kadar insanlarla kalabalıklarla kendisini izole ederek buralardan uzak durması gerekiyor. Deprem koşullarında bu ne kadar mümkün olabilir bilemiyorum ama bu mümkün olmazsa da en azından bir maske kullanması, bu da mümkün değilse öksürme ve aksırma sırasında ağzını burnunu bir peçeteyle ya da bulabildiği bir kapatıcı bezle kapatmasını tavsiye ediyorum bulaşmanın önlenmesi açısından. Kapalı kalabalık alanların mümkün olduğunca düzenli aralıklarla havalandırılması önemli. Solunum yolu enfeksiyonlarının bulaşmasını önlemek açısından bu tedbirleri almamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.