Bu nedenle, tedavinin yanı sıra beslenme alışkanlıklarında yapılan uygun değişiklikler, hastanın yaşam kalitesini artırır. İdeal vücut ağırlığını korumak veya ulaşmak, inflamatuvar süreçleri yavaşlatmak, eklem ağrılarını azaltmak ve hastanın genel yaşam kalitesini yükseltmek adına önemli bir adımdır" dedi.
Romatoid Artrit hastalarının beslenme düzeninde yapılan özenli seçimlerin, hastalık semptomlarını hafifletme, ilaçların yan etkilerini azaltma ve komplikasyon riskini düşürmede kritik bir etkisi olduğunu belirten Uzm. Dyt. Güleçoğlu, artan metabolizma hızını dengede tutmak ve protein katabolizmasını önlemek amacıyla enerji ve protein alımının artırılması gerektiğini ifade etti. "Besin çeşitliliğine önem veren bir diyet planı oluşturmak, yağ ve kolesterol alımını sınırlamak, tam tahıl ürünleri, sebze ve meyveleri yoğun bir şekilde tüketmek, tuz ve şeker alımını kontrol altında tutmak, şeker ve doymuş yağ içeriği yüksek işlenmiş gıdalardan kaçınmak, kalsiyum içeren mineral desteklerini düzenli olarak almak, Romatoid Artrit hastalığının semptomlarını azaltmada önemli bir faktördür" dedi.
Uzm. Dyt. Güleçoğlu, antioksidan özelliklere sahip A vitamini, C vitamini, selenyum gibi besin öğelerinin uygun miktarda alınmasının, oksidatif stresle mücadelede koruyucu bir rol oynadığını belirtti. Ayrıca, metotreksatla tedavi gören hastalarda ilacın yan etkilerini azaltmak ve homosistein düzeylerini dengelemek için folat ve B12 vitamin desteklerinin kullanılmasının önemine dikkat çekti.
Romatoid Artritli hastaların beslenme düzeninde, günlük tüketilmesi gereken besin gruplarına göre önerilerde bulunan Uzm. Dyt. Güleçoğlu, özellikle tahılların günde 6-10 porsiyon kadar tüketilmesini, şeker içeren gıdaların azaltılmasını, zeytinyağı ve zeytinyağı bazlı ürünlerin tercih edilmesini, süt, yoğurt ve az yağlı peynir tüketimine vurgu yaparak, bunun yanı sıra haftada 2 kez yumurta, günde 5 porsiyon sebze-meyve tüketimini önerdi.
Streoid kullanan hastalar için ise Uzm. Dyt. Güleçoğlu, tuzlu ve tütsülenmiş et ürünleri, turşu, zeytin, bulyon, çeşnili tuzlar, çeşnili soslar, konserve sebzeler ve hazır çorbaların tüketilmemesi gerektiğini vurgulayarak, ayrıca potasyum kaybını dengelemek için muz, kavun, kuru erik, erik suyu, patates, domates, yeşil yapraklı sebzeler ve kuru baklagillerin tercih edilmesini önerdi.
