Abdurrahman Dilipak, "Toplumdaki yakınmalar konusunda sebep olanlardan başlayarak, rüşvet, torpil ve yolsuzlukların önlenmesi gerekir" ifadelerini kullandı.
“Bakın birçok şey söyleyebilirsiniz ve bunlar çok değerli olabilir. Ama halkın kafasında oluş(turul)an sorulara, yani suali mukadderlere cevap vermezseniz, söylediğiniz sözlerin siyasette hiçbir karşılığı olmaz. Bu bir dersi baştan sona ezberleyip, ama sınavda sorulan 5 soruya da cevap veremeyen adamın haline benzer o zaman haliniz” diyen Dilipak, “Toplumdaki yakınmalar konusunda sebep olanlardan başlayarak başta adalet, barış hürriyet ve ekmek olmak üzere, rüşvet, torpil ve yolsuzlukların önlenmesi gerekir” dedi.
Dilipak yazısında ayrıca şunları kaydetti:
"Bir ülkede, adalet, barış, hürriyet varsa; insanların malları, canları, namusları, akıl ve inançları, nesilleri güvende ise, emeği karşılığı temel ihtiyaçlarını karşılayabiliyorsa, paraları paraysa, yani emeğinin ya da malının karşılığını zamanında alıyor ve parası durduk yere değer kaybetmiyorsa, o insanları o ülkeden kovsanız da gitmezler. Kaldı ki, o zaman kimse kimseyi de kovmayacaktır. Bunlar yoksa, babanızın oğlu da olsa, bağlasanız da durmazlar.
İddialar araştırılıp gerçek ortaya çıkarılmazsa, o iddialar söylentiye dönüşür. Söylenti ise kargaşanın ikiz kardeşidir. Gerçek herkes için en iyi olandır.
Toplumdaki yakınmalar konusunda sebeb olanlardan başlayarak başta adalet, barış hürriyet ve ekmek olmak üzere, rüşvet, torpil ve yolsuzlukların önlenmesi gerekir.
Bu sadece devlet için değil, dernekler, vakıflar, sendikalar, odalar için de gerekli. Şirketler için de gerekli.
Bana kalırsa herkes, ferden ferde bir tevbeye ihtiyacımız var. Özellikle de kul hakkı konusunda çok dikkatli olmak gerek. Aklen ve ahlaken yücelmedikçe düzelme olmayacak. Çünkü Allah, cahillere ve zalimlere yardım etmeyecek ve onların işlerini sarp dağlara sardıracak. “Ebu Cehil” denilen kişinin zamanının en bilgili, en zengin, en saygın kişisi olduğu unutulmamalı. Ümmi “Cahil” demek değildir. Cahil olan Şeytan ve onun peşinden gidenlerdir. “Kitap yüklü eşekler” Cahil kategorisinde değerlendirilir. Gerçek Cahil, hakikatin bilgisinden yoksun olmaktır. Ve bugün yaşadıklarımız ahlaki zaaflarımızdan ve cahilliğimizden kaynaklanmaktadır."
"Böyle bir bağış yapmadım diyorum..." Muharrem İnce ile vatandaş arasında ilginç diyalog
Veyis Ateş canlı yayında ecel terleri dökerken, Berat Albayrak cephesi bakın neler yaptı
Herkes tek tek düşerken... Son ankete İYİ Parti damgasını vurdu