İHA’da yer alan habere göre, Sağlık sektöründe bilimin hızla ilerlediği görülürken, sağlıkçılar sahada aktif olarak kongre ve seminerlerde tamamlayıcı programlarla eğitim almaya devam ediyor.
Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi''nde yoğun bakımlardan sorumlu Eğitim Hemşiresi Güneş Bozkuş, sağlık biliminin gelişmeye açık bir bilim dalı olduğunu dile getirdi.
Yaklaşık 7 yıldır sağlık eğitimi programlarının içerisinde olduğunu ifade eden Bozkuş, “Sağlık bilimi gelişmeye açık bir bilim dalıdır. Bu yüzden hem hekim kolunda hem hemşire kolunda sürekli eğitimlerle yaklaşımları güncel tutmaya çalışıyoruz. Bizim planlamalarımız saha içerisindeki aktif bilgi alışverişine göre olmaktadır. Serviste yatan hastaların istatistiğini her birim kendisi yapar. Bu istatistikler toplanır, hastaların çıkış sürecinden laboratuvar tetkiklerine kadar bir yol incelenir. Aynı zamanda bizim izlediğimiz bu çizelge Avrupa ile belli bir uyum içerisindedir. Biz bu verilerden yola çıkarak eksiklik ve aksaklıkların olup olmadığının derlemelerini komple yapıp eğitim birimiyle görüştükten sonra sahada aktif bir şekilde uygulamaya çalışıyoruz. Yaklaşık 7 yıldır bu programın içerisinde yer alıyorum. Yoğun bakım eğitimi açısından sertifikasyon ile Türkiye’nin birçok yerinden gelen hemşireleri destekliyoruz. Sahada aktif olan arkadaşları da katıldığımız kongrelerde destekleyici ve tamamlayıcı bilimsel programlarla belli bir program içerisinde eğitim alıyoruz” dedi.
Özellikle yoğun bakım servisinde eğitime daha da önem verilmesi gerektiğine dikkat çeken Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Koray Altun ise şunları kaydetti:
“Yoğun bakım, kritik hastaların takip edildiği, her an hayati riskinin yüksek olduğu ve bunların yakından takip edilmesi konusunda önem arz eden bir ünitedir. Kritik hastaların takip edilmesinde doktorların kendilerini güncellemesi gerektiği, bilgi birikiminin sürekli tazelenmesi gerektiğini bilmeliyiz. Bu bilgiler tazelenmediği takdirde zamanla bu bilgililer unutulup, gereksiz ve uygunsuz tahlillerin istendiği bir hale dönüşebiliyor. Dolayısıyla seminer, makale, kongre gibi bilgi alışverişinin yapıldığı yerlerle eğitimin güncellenmesi gerekiyor.”