Prof. Dr. Bostan konuyla ilgili açıklama yaptı. Bostan açıklamasında, “Dondurma hijyenik koşullarda üretilmemişse içerisine birtakım bakteriler yerleşebiliyor. Erime gerçekleşirken bakteriler hızla ürüyor. O nedenle dondurma eksi 18'de saklanmalı, dondurucudan çıkartıldığında hemen tüketilmeli” ifadelerini kullandı.
Dondurma tüketirken dikkat edilmesi gerekenleri ve ‘sağlıklı’ dondurmayı anlatan Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm’ünden Prof. Dr. Kamil Bostan, doğru koşullarda üretilmiş olsa dahi dondurmanın belli bir ölçüde tüketilmesi gerektiğini dile getirdi. Dondurmanın kararında tüketildiğinde besin değeri açısından değerli bir yiyecek olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kamil Bostan, “Protein ve yağ oranı yüksek. Meyveli ise içerisinde mineraller ve vitaminler barındırabiliyor. Yalnızca tat sağlamak için değil, dondurmanın kıvamının tutması için de şeker kullanılıyor. O nedenle şekersiz dondurma yapamazsınız. Sütlü dondurmalarda şeker oranı yüzde 10, yüzde 15 arasında değişirken meyve püresinden elde edilen dondurmalarda bu oran yüzde 20'lere varabiliyor. Ayrıca sütlü dondurmalar yüzde 12 civarında yağ barındırır. Dondurma aşırı tüketilirse şeker ve yağ zengini olduğundan kilo problemi yaratabilir. Bu nedenle dikkatli tüketilmesi gerekir” dedi.
ALDINIZ YER ÇOK ÖNEMLİ!
Dondurma içerisindeki katkı maddelerine değinen Prof. Dr. Kamil Bostan, “Dondurma yaparken çeşitli katkı maddeleri kullanılıyor. Kıvamının tutturulması için, hemen erimemesi için, içerisindeki sıvıların kristalize olmaması için çeşitli miktarlarda birden fazla katkı maddesi dondurma içerisinde yer alabilir. Endüstriyel üretimlerde ‘emülgatör' ve ‘stabilizatör' katkı maddeleri kullanılmadan dondurma üretilemez. Tarım ve Gıda Bakanlığı'nın izin verdiği katkı maddeleri insan sağlığı açısından tehlikesizdir. Endüstriyel dondurmalarda bu katkı maddeleri kullanılır. Diğer üreticiler de eğer keçiboynuzu gamı (sakızı) gibi doğal katkı maddeleri kullanıyorsa bunlar sağlıklıdır. Ancak çoğu üreticinin dondurma içerisine ne koyduğunu bilemiyoruz. Küçük üreticinin denetimleri de bir problem yaşandıktan sonra yapılıyor. O nedenle dondurma alacaksak bildiğimiz, güvendiğimiz üreticilerden almalıyız” ifadelerini kullandı.
GIDA BOYASINA DİKKAT!
Dondurmanın içerisindeki tek ‘masum olmayan' içeriğin gıda boyaları olduğunu söyleyen Bostan, “Dondurma içerisinde, izin verilen ancak sağlık sorunlarına neden olabileceği iddia edilen tek katkı maddesi gıda boyalarıdır. Endüstriyel dondurma üreticilerinin tamamı dondurmanın rengini tutturabilmek için yüksek miktarda renklendiriciler kullanıyor. Henüz kesinleşmiş olmasa da gıda boyalarının çocuklarda ‘hiperaktiviteye' yol açtığını savunan çalışmalar mevcut. Özellikle doğal olmayan renklerdeki dondurmaların çocuklar tarafından dikkatli tüketilmemesi gerekiyor” uyarısında bulundu.
İŞTE O DERECE!
Sağlıklı dondurmanın eksi 18 derecede saklanması gerektiğini ifade ede Bostan, “Dondurma adı üzerinde ‘dondurulmuş' bir ürün. Dondurulmuş bir ürünün bozulduğunu anlamak tüketici için oldukça güç. Dondurma eğer hijyenik koşullarda üretilmemişse içerisinde bir takım patojenler (bakteriler) yerleşebiliyor. Erime gerçekleşirken bu patojenler açığa çıkıyor ve hızla ürüyorlar. Bu nedenle dondurma, bakterilerin çoğalmayı tamamen durdurduğu eksi 18 derecede saklanmalı, dondurucudan çıkartıldığında tüm ‘dondurulmuş' ürünlerde olduğu gibi hemen tüketilmelidir” söyledi.
YAVAŞ YENMELİ!
Dondurma tüketildiğinde gerçekleşen boğaz enfeksiyonlarının sebebini açıklayan Kamil Bostan, “Dondurma tüketiminde bir başka sorun ise hızlı yenmesi. Donmuş durumda olan ürünü hızlı tükettiğimizde boğazımızdaki bakteri direnci düşüyor. Bağışıklığını yitirmiş doku hızla enfekte olabiliyor. ‘Dondurma yeme, boğazın şişer' inancı buradan geliyor. Eğer dondurmayı ağımızda eritmeden donuk halde yutmaya çalışırsak boğaz enfeksiyonlarına davetiye çıkartırız” dedi.
