Türkiye'de bir ilk yaşandı ve 'Görme Engelliler' arasında bir şiir yarışması düzenlendi. Yarışmayı Altınokta Körler Derneği ile Kentim Şişli Gazetesi birlikte organize ettiler. Yarışmanın jüri üyeleri arasında ünlü şair ve yazar Ataol Behramoğlu vardı, katılanlara da para ödülü vaat edildi.  Yarışma çok büyük ilgi gördü, Türkiye genelinde 123 kişi şiir gönderdi.

Ve katılımları denetleyen jüri bu 123 kişiden 9'unun görme engeli olmadığını, gözlerinin sapa sağlam olduğunu belirledi. Çünkü bu 9 kişi, yarışmaya katılırken gönderdikleri CV'lerine gördüklerini açık açık yazmışlar veya bir şekilde bunu gösteren emareler eklemişlerdi. İşin içinde para ödülü var ya, herhalde, nasılsa 'gözden kaçar' diye böyle bir uyanıklık yapmışlar.

Sonuçtu bu 9 kişi, yarışmadan diskalifiye edildi ve jüri, kalan 114 şiir arasından değerlendirme yaparak, en başarılıları seçti.

Düzenleme komitesi katılan tüm şiirleri bir antolojide topladı, ayrıca görme engelliler için de Braille alfabesi, yani kabartma harflerle üç ciltlik antoloji bastırdı. Bu kitaplar, yarışmaya katılanlara armağan edildi.

Yarışmada birinci olanlar İstanbul'a davet edildi, Pangaltı'daki Ramada Oteli'nde ağırlandı ve ödül töreni de 4 Ocak Salı akşamı, yine aynı otelde düzenlendi.

Türkiye'de bir ilk olan bu yarışmanın fikir annesi gazeteci meslektaşımız ve Kentim Şişli Gazetesi'ni çıkaran Saime Oğuzhan. Kendisi aynı zamanda Türkiye'de Braille Alfabesi ile basılan 'Görülmeyen Gazete'nin de Yayın Yönetmeni.

Gazetecilerin tümü, ille de memleketin ekonomik krizleri, siyasi geleceği veya futbol konusuyla uğraşmıyorlar, bazıları da, daha ulvi olan, bu tür alanlarda hizmet veriyorlar ve bence, kısır tartışmalar yerine, çok daha kalıcı başarılara imza atıyorlar; bu açıdan Saime Oğuzhan'ı kutlamak gerekir.

Türkiye'de görme engellilerin üye olduğu Altınokta Körler Derneği, 32 ildeki şubesi ile 10 bin üyesine hizmet veriyor. Bu şiir yarışması, dernek üyeleri arasında büyük heyecan yaratmış.

Ancak en heyecan verici olan olayı, Saime Oğuzhan anlattı, yarışmaya katılanları denetlemek için tek tek ararken telefonu 9 yaşında bir çocuk açmış, şiirinin antolojide yayınlanacağını öğrenince, bu genç arkadaşımız, çığlık atarak annesine şöyle seslenmiş:

"Anne bak! Şiirim kitap olarak basılacak!"

9 yaşında görme engelli bir çocuğa böyle bir heyecanı yaşatmak bile, tüm çabalara değer.

Yarışmada birinciliği halen Balıkesir'de Türkçe öğretmenliği yapan Hasibe Bozpete kazandı. Hasibe öğretmen, 'Senin Adın Işık Olsun' adını verdiği şiirini basın toplantısında, Braille Alfabesi ile hazırlanmış antolojiden elleriyle okurken, bir hayli duygulandı. Toplantıyı izleyenler de çok duygulandı, çünkü Hasibe öğretmen küçük oğluna atfen yazdığı şiirde şöyle diyordu:

'Geldin can suyum oldun, bakışlarında bereket

Geldin, nura boğuldum, başka söze ne hacet!'

Antoloji ile ilgili bir not daha ekleyeyim. Yarışmaya katılan tüm şiirleri içeren antolojinin arka kapağında, kendisi de bir görme engelli olan ressam Eşref Armağan'ın bir tablosu yer alıyor. Tabloya bakınca, Eşref Armağan'ın engelinin doğuştan mı, sonradan olma mı konusunda tereddüt ettim; ama doğuştanmış.

İnsan gözleriyle görmese de, dünyayı böyle güzel resmedebiliyor demek ki...

Yarışma sayesinde yeni öğrendiğim bir notu daha aktarmak isterim. Altı Nokta Körler Derneği Başkanı Ziya Özdem'e göre İstanbul'un Pendik ile Beykoz arasındaki bölümüne, eskiden 'Körler Şehri' deniliyormuş. O dönemlerde savaşlarda kör olan askerler, o bölgeye götürülüp, kendi hallerine bırakılırmış, bölge bataklık olduğu için, bir anlamda ölüme terk ediliyorlarmış.

Neyse ki o yılları çoktan geride bıraktık.