Şekerli içeceklerin karın bölgesinde yağlanmayı artırarak metabolik sendrom, diyabet, kalp hastalıkları ve inme gibi hastalıklara neden olabileceğini vurgulayan Şahin, bu tür içeceklerin sürekli insülin salgılanmasına yol açarak insülin direncine ve diyabete yol açabileceğini söyledi. Diyabetin uzun vadede vücutta gözler, kalp ve böbreklerde zarara yol açabileceğini ifade etti.
Şekerli içeceklerin aşırı tüketimini engellemeyi hedefleyen Türk Böbrek Vakfı, sağlıklı içecekler yapımı ve halkı bu tür içeceklerin sağlık üzerindeki olumsuz etkileri hakkında bilgilendirmek amacıyla bir mutfak etkinliği düzenledi.
Türk Böbrek Vakfı (TBV) Başkanı Timur Erk'in ev sahipliğinde gerçekleştirilen etkinlikte; TBV Diyetisyeni Gökçen Efe Aydın, evde yapılabilecek sağlıklı serinletici içecek tariflerini uygulamalı olarak anlattı. Uz. Dr. Hümeyra Rekalı Şahin ise aşırı şekerli içeceklerin sağlık üzerindeki olumsuz etkileri konusunda bilgi verdi.
"OBEZİTEYLE ÇOCUK YAŞTA MÜCADELE ETMEK GEREKİYOR"
Etkinliğin amacını açıklayan TBV Başkanı Timur Erk, ülke nüfusunun 85 milyon olduğu ve 10 yıl öncesine göre 3 milyon civarında ileri derecede obez bireyin bulunduğunu, bunların çoğunun 18 yaş altı çocuklardan oluştuğunu belirtti. Erk, çocuk obezitesinin her yıl yüzde 8-10 oranında arttığını vurgulayarak, bu soruna dikkat çekmek amacıyla etkinlik düzenlediklerini söyledi.
"FARKINDALIK YARATMAK İÇİN BU TARZ ETKİNLİKLERİ YAPIYORUZ"
Şeker tüketiminin obeziteye etkilerine değinen Erk, gazlı içeceklerin yüksek miktarda şeker içerdiğini belirterek, Dünya Sağlık Örgütü'nün günlük şeker alımını toplam kalorinin yüzde 10'unun altında, tercihen yüzde 5'in altında olması gerektiğini önerdiğini söyledi. Türkiye'nin bu miktarın üç katı kadar şeker tükettiğini belirten Erk, bu konuda farkındalık yaratmak amacıyla etkinlikler düzenlediklerini ifade etti.
"UZUN VADEDE KANSEROJEN ETKİLERİ OLABİLİR"
Sıfır şeker olarak pazarlanan içeceklerin tatlandırıcı içerdiğini belirten Erk, bu tatlandırıcıların uzun vadede kanserojen etkiler yaratabileceğini ve metabolizmayı tetikleyerek karaciğer yağlanmasına neden olabileceğini söyledi. Özellikle çocuklara sağlıklı olduğu düşünülen bu içeceklerin aspartam gibi tatlandırıcılar içerdiğini vurgulayan Erk, bu durumun zararlı olabileceğini ifade etti.
"KALP DAMAR HASTALIKLARINA SEBEP OLABİLİR"
Uz. Dr. Hümeyra Rekalı Şahin, şekerli içeceklerin 100 mililitrede 11 miligramdan fazla şeker içermesi durumunda şekerli içecek olarak adlandırıldığını belirtti. Dünya Sağlık Örgütü'nün günlük şeker alımını 25 gramın altında tutmayı önerdiğini söyleyen Şahin, yüksek şekerli içeceklerin diş çürükleri, tip 2 diyabet, kilo alımı, obezite ve kalp damar hastalıklarına yol açabileceğini ifade etti. Şekerli içeceklerin beyin ödül merkezini uyararak bir bağımlılık etkisi yaratabileceğini ve bu durumun kısır döngüye neden olabileceğini vurguladı.
"İNSÜLİN DİRENCİ VE DİYABET RİSKİ"
Şekerli içeceklerin karın bölgesindeki yağlanmayı artırarak metabolik sendrom, diyabet, kalp hastalıkları ve inme riskini artırdığını belirten Şahin, sürekli insülin salgılanmasının insülin direncine ve diyabete neden olabileceğini, diyabetin uzun vadede tüm vücutta, özellikle gözlerde, kalpte ve böbreklerde zarara yol açabileceğini söyledi.
"SAĞLIKLI ALTERNATİFLER TERCİH EDİLMELİ"
TBV Diyetisyeni Gökçen Efe Aydın ise gençlerin fazla şekerli içecekleri tüketmesinin sağlık açısından zararlı olduğunu belirterek, bu içecekler yerine evde yapılan şeker ilavesiz içeceklerin tercih edilmesini önerdi. Aydın, ev yapımı içeceklerin vitamin ve mineral açısından daha zengin olduğunu ve katkı maddeleri içermediğini vurguladı. Ancak, bu içeceklerin de belirli miktarlarda tüketilmesi gerektiğini ve şeker alımının Dünya Sağlık Örgütü'nün önerilerine uygun şekilde sınırlanması gerektiğini ifade etti.