ABD'de enflasyon verileri beklentilerin altında gelmesine karşın çekirdek enflasyonun istenilen seviyeleri düşürülememiş olması, 25-26 Temmuz tarihlerinde yapılacak Fed toplantılarından yeni bir faiz kararının çıkacağı yönünde beklentiye neden olurken, Fed Başkanı Powell geçtiğimiz haftalarda yapmış olduğu açıklama ile yıl sonuna kadar 2 kez daha faiz artırımı yapılmasının muhtemel olduğuna yönelik sinyaller verdi.
Türkiye'de ekonomi yönetimi ve dolar kuru üzerine yaptığı yorumlar ile bilinen ekonomist Selçuk Geçer, SWAP piyasalarında yüzde yüz ihtimalle 25 baz puanlık bir faiz artışının fiyatlandığını belirterek, toplantıdan çıkacak kararı yatırımcılara erkenden duyurdu.
Alınacak faiz artırım kararının küresel piyasaları ve Türkiye ekonomisini nasıl etkileyeceğine dair tahminlerini de paylaşan Geçer, yatırımcıya şu sözlerle seslendi:
"ALTIN FİYATLARINDA DÜŞÜŞÜN HABERCİSİ OLACAK"
"Dünyada Fed tarafında bu hafta faiz kararı açıklanacak. SWAP piyasalar yüzde 100'lük bir oranla 25 baz puanlık faiz artırımını kesin olarak fiyatlamış durumda. Bu da bize şunu gösteriyor. Fed birinci faiz artırımını gerçekleştirecek bu seneki, ikinci faiz artırımı da masada durmaya devam ediyor. Elbette birinci ve ikinci derken daha öncekileri saymıyor arkadaşlar çünkü geçtiğimiz ay faizlerin sabit bırakılmasına yönelik bir karar alınmıştı. Powell faiz artırımlarının iki tane daha devam edeceğini ve sonrasında yüksek seviyelerin korunacağını söylemişti.
Bununla ilgili beklentilerin ardından SWAP piyasaları yüzde yüz bir şekilde bu toplantıdan faiz çıkacağı görüşünde. Peki neden bu kanaate varıyor piyasalar onu söyleyeyim. Evet, ABD'de enflasyon düşüyor ancak çekirdek enflasyon yüksek kalmaya devam ediyor. Diğer taraftan da işsizlik maaşı başvurularında keskin bir düşüş var. 228 bin geldi geçen hafta perşembe günü. Dolayısıyla bu düşüşün aslında faiz artırımı yönünde işi desteklediğini söylüyorlar, çünkü işsizliğin artmasını ve istihdamın düşmesini bekliyor piyasalar.
Son günlerde geriye çekilen dolar endeksi, Fed kararı öncesinde düşen ons altın ve gümüş bu kararı bekliyor. Elbette ekonominin doğası gereği ABD'nin alacağı faiz kararı, dolarda bir güçlenme yaratırken, bununla ilişkili olarak altında bir düşüşün habercisi olacaktır.
"DOLAR KURU 30 LİRAYI AŞACAK"
Altın fiyatlarındaki düşüş uzun vadeli olmasa da, kısa bir aşağı yönlü hareket görebiliriz. Yazın ilerleyen aylarda geçmişte de belirttiğim gibi hem ons hem de gram ve çeyrek altın tarafında yükselişlerin devam edeceğini düşünüyorum.
Dolar kurunda ise halihazırda Türk lirasının değer kaybetmesi, Temmuz ayında gelmesi beklenen rekor enflasyon verileri etrafında düşünüldüğünde, dolar endeksinin uluslararası piyasalarda da yükselişe geçmesiyle dolar/TL paritesi yükselişine devam edecektir.
Türkiye tarafında gelişmeler devam ediyor. Bir son dakika haberi vereyim Finansal Hizmetler Güven Endeksi temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 3.7 puanlık bir artış kaydetti. 162.3 oldu. Yani bir sıcak para girişi olabilir sinyali gelmeye başladı piyasalara.
Dolar için 28 liralık bir yakın gelecek tahmini yapılabilir. Yaz aylarının sonuyla birlikte kısa vadeli dış borcun ödemesini ve turizm gelirlerinin düşüşünü de hesaba kattığımızda yıl sonunda 30 lirayı aşmış bir kur bizi bekliyor.
S&P'DEN TÜRKİYE'YE YATIRIM SİNYALİ
Özellikle Mehmet Şimşek ve ekibinin yaptığı son dönemdeki politikalarla birlikte dış yatırımcının Türkiye'ye yöneleceğine dair haberler artmış durumda. İşe yarar mı? Şimdilik yarıyor gibi gözüküyor. Koşa koşa yabancılar Türkiye'ye gelmeyecekler, şu anlık gözlemleme aşamasındalar.
Bunu nereden anlıyor? S&P'nin direktörü, Frank Gill'in bir açıklaması var, bir silsile halinde. Diyor ki, Türkiye'deki ekonomik veriler ve Türkiye ekonomisi şu anda sağlam ancak alt başlıklara da bakıldığında Türk ekonomisinin ne kadar kırılgan olduğunu belirtiyor. Türkiye'yi izleyeceğiz diyor, eğer gerçekçi politikalar devam ederse muhtemelen Türkiye'nin notuyla ilgili bir yükseltme olmayacak ancak en azından daha iyi bir görünüm ve söylemler gelmeye başlayacak Türkiye ile ilgili kredi derecelendirme kuruluşlarından. Dolayısıyla bu da Türkiye'ye yabancı para girişinin bir miktar daha hızlanması anlamına gelebilir.
Başka ne var? Sayın Erdoğan'ın açıklamaları var. Bir kısmı tartışılabilir ancak büyük bir kısmının vatandaşın gerçekliği ile ilgisi yok. Türkiye'de akaryakıt fiyatlarının, Avrupa'ya göre daha düşük olduğunu söylüyor.