GÜNBOYU AKAY AKTAŞ
Asırlardır Azerbaycan'ın siyasi ve kültür merkezi olmuş, sayısız bilim adamı, şair, sanatçı ve müzisyen yetiştirmiş olan ve Kafkas orkidesi olarak da bilinen Xarıbülbül'ün vatanı sayılan Şuşa'ya dair şunları yazdı:
"Şuşa; Biz Azerbaycan Türkleri için sadece bir şehir değil, Xarıbülbül'ün aşkla açtığı, yüzlerce aydının yetiştiği, kültür başkenti olacak kadar verimli bir şehridir.
Şuşa; Azerbaycan tarihine, kültürüne, dini bölgelerini kucaklayan, sanat eserleriyle yön veren, o nedenle kurtarılması öncelikli olan kadim şehir özelliğindeydi. Aynı zamanda hem Karabağ'ın hem Azerbaycan'ın hem de kahraman ordusunun en kritik hedefiydi.
Şuşa, asırlardır Can Azerbaycanımızın siyasi ve kültür merkezi olmuş, sayısız bilim adamı, şair, sanatçı ve müzisyen yetiştirmiştir. Doğunun ilk opera bestecisi Üzeyir Hacıbeyli aynı zamanda Azerbaycan Milli Marşı'nın da bestecisidir. Heykeli, Ermeni işgalinde tahribata uğramış olsa da 2. Karabağ zaferinden sonra Natavan ve Bülbül gibi, 3 renkli şanlı bayrak gibi ait olduğu yere Şuşa'ya geri taşınmıştır.
"AZERBAYCAN TÜRKLERİ HEP BEKLENEN OLMUŞTUR"
Ermenistan, başka ülke güçlerin desteği ile soykırım yaparak Azerbaycan halkını öz topraklarından çıkarmış, her yeri yağmalamış ve 30 yıldır Karabağ'a yerleşmişti. Ama Ermeni ordusu ve Ermeni halkı tarafından Azerbaycan Türkleri hep beklenen olmuştur. Şuşa başta olmak üzere işgal ettikleri Karabağ'ın tüm alanına tek bir çivi çakılmamış, hiç bir yatırım yapılmamıştır. Azerbaycan Türklerinin yaşadıkları evlere, iş yerlerine yerleşmiş olsalar bile hep bir gün Türklerin geri geleceği bilinciyle zamanlarını bekleyerek geçirmişlerdir. Paşinyan'ın Azerbaycan toprağı olan Şuşa/Cıdır Düzü'nde işgalci güçlerle birlikte sarhoşken halay çekmesi bardağı taşıran son damla olmuştur.
Iğdır'da aktif olarak faaliyet gösteren Araz Doğa Sporları ve Kültür Kulübü Dernek başkanı olarak, Azerbaycan Diaspora Bakanlığı tarafından Şuşa'ya davet edilmem hayatımın en mutlu, en onurlu ve en önemli olayıdır. Büyük bir gurur ve sevinçle gittim Can Şuşa'ya.
Yukarı Gövher Camii'nde namaz kılıp dua ettik şehit ve gazilerimize. Cıdır Düzü'nde Türkiye ve Azerbaycan Bayraklarımızı dalgalandırdık, hep birlikte Xarıbülbül olduk, Natavan olduk, Hacıbeyli olduk, Bülbül olduk, Türk olduk.
Gördüm ki..;
Tüm Dünya'da olduğu gibi İşgal ettikleri, soykırım yaptıkları Karabağ'da da Ermeniler tarafından Türkler hep beklenen oldu.
Ermeniler; bir gün Azerbaycan Türkleri'nin zorla işgal edilen topraklarını almak için geri geleceklerini biliyorlardı.
Bir gün yine Şuşa semalarında, Karabağ'ın tamamında 3 renkli şanlı bayrağın dalgalanacağına emindiler.
Ve yine bir gün "Demir Yumrux"un darbesiyle Ermeniler toprağa gömüleceklerini düşünüyorlardı.
O gün geldiğinde edeple gitmediler, heryeri yakıp yıktılar, taş üstünde taş bırakmadılar, nice canlar yandı. Her yer yakılıp yıkılmış, binalar dağıtılmış adeta taş üstünde taş bırakılmamış. İnsan gibi yaşanmamış, ahırla yaşadıkları evler arasında fark göremedim. Bir kez daha vurgulamak istiyorum ki, Ermeniler'de ne vicdan ne de insanlığın kırıntısı var. Her şeye rağmen Karabağ'ın 'Azerbaycan Türkleri'nin yurdu olduğunu bilerek geldikleri yere gönderildiler.
"ŞUŞA'YA MODERN BİNALAR, KÖPRÜLER, KÜLTÜR MERKEZLERİ YAPILIYOR"
Can Azerbaycanımızın lideri, baş komutan Sayın İlham Aliyev'in emriyle zaferle sonuçlanan 2. Karabağ savaşı başlamıştı. Bu savaşta nice canlarımız gitti, nice şehitler verildi, nice yiğitler gazi oldu. Ama Azerbaycan halkı başı dik, gururla, şanlı bayrağıyla Karabağ'da 3 renkli bayrağını dalgalandırdı.
Zafer Azerbaycan'ındır. Xarıbülbül mutlu, 30 yıldır kanayan yaralar sarılıyor. Karabağ'a, Şuşa'ya modern binalar, köprüler, kültür merkezleri yapılıyor. 30 yıl öncesinin en modern şehri olan Şuşa, 3 renkli bayrağıyla gösterişli günlerine kavuşuyor, Kültür Başkenti olacak. Teşekkürler Ali Baş kumandan, minnettarız aziz şehitlerimiz ve gazilerimiz, teşekkürler Can Azerbaycanımın asil halkı ve teşekkürler Azerbaycan Diasporası.
Atayurdum Can Azerbaycan'a, Xarıbülbül'e, Natavan'a, Hacıbeyli'ye, Bülbül'e, Karabağ'a Selam olsun.