Avrupa ülkeleri, Taliban’ın ilerleyişi sonrasında kaçmak zorunda kalan sığınmacıları kendilerinden uzak tutmak için teyakkuza geçti. Avrupa Birliği’nin (AB), Afganistan’dan kaçmak zorunda kalan sığınmacıları Avrupa’dan uzak tutmak için bir yardım paketi planladığı öne sürüldü.
İddiaya göre, Afganistan ve bölge ülkelerine sığınmacılar için para verilecek. Avrupa Birliği’nin, Afganistan’da Taliban’la hükümet güçleri arasındaki çatışmalardan kaçan Afgan mültecileri kendi sınırlarından uzak tutmak için bir mali yardım planı hazırlamakta olduğu öne sürüldü.
Reuters ajansının ilgili görüşmeler hakkında bilgi sahibi olan iki AB yetkilisi ile bir diplomata dayandırdığı haberde, bu amaçla Afganistan, Pakistan ve hatta İran’a da mali yardım yapılması ihtimalinin masada olduğu iddia edildi. Haberde, "Türkiye’nin de daha fazla Afgan’a ev sahipliği yapmakta bir rol oynayabileceği" belirtildi.
PLAN HAZIRLIK AŞAMASINDA
Reuters’a bilgi veren yetkililer, AB’nin Afganistan’dan kaçışı sınırlamak amacıyla Afganistan ve komşularına yönelik yeni bir mali yardım paketini ele almakta olduğunu söyledi. Planın şu an hazırlık aşamasında olduğu, Afganistan, Pakistan ve İran da dahil bölge ülkelerine daha fazla mali yardım içereceği belirtildi.
BirGün'ün haberine göre; ajansa konuşan yetkililerden biri, ‘sığınmacıların kendi evlerine daha yakın tutulmasının ve AB’ye yönelik yeni bir sığınmacı akışının engellenmesinin’ amaçlandığını söyledi.
İRAN’A BİLE PARA GÖNDERİLEBİLİR
Reuters’a bilgi veren diplomat da, "Afganistan’a ama aynı zamanda Pakistan’a ve hatta İran’a da para gönderilebilir" dedi. Diplomat, Kabil’e yapılacak yardımların Taliban’ın ilerleyişine bağlı olduğunu, militanların yönetimi ele geçirmesi halinde bu paranın dağıtılmasının zorlaşacağını söyledi.
TÜRKİYE İDDİASI: ROL OYNAYABİLİR
Haberde, Türkiye’nin de daha fazla Afgan’a ev sahipliği yapmak konusunda bir rol oynayabileceği ama Ankara’ya Afganistan konusunda yapılacak olası bir yeni mali yardımın, mevcut mülteci anlaşması dahilinde 2024 yılına dek gönderilecek olan 3.5 milyar avrodan ayrı olarak gönderilebileceği belirtildi.
AB, 2021 yılında Afganistan’a 57 milyon avroluk insani yardım yapmayı planlıyordu. Son durum nedeniyle yapılacak herhangi bir yeni yardımın ise sonbahardan önce planlanıp onay almasının mümkün olmayacağı belirtiliyor.
DEMOKRASİ ŞARTI ÖNE SÜRDÜ
Haberin, Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in geçtiğimiz hafta Taşkent’te Afganistan Devlet Başkanı Eşref Gani ve Pakistan Başbakanı İmran Han’la görüşmesinden sonra gelmesi de dikkat çekti.
Borrel yaptığı bir paylaşımda ise Afganistan ile bölgeye yardım teklifinde bulunmuş ancak “Afganistan’a gelecekte vereceğimiz destek, demokratik ilerlemenin korunması koşuluna bağlı olacak” demişti. Şu an İran ve Pakistan’da 6.5 milyondan fazla Afgan yaşıyor.
SURİYELİ SIĞINMACILAR İÇİN DE YAPILMIŞTI
Avrupa Birliği (AB) daha önce Suriyeli sığınmacılar için de benzer bir planı hayata geçirmişti. Brüksel, Suriyeli sığınmacıların Türkiye’de tutulması karşılığında Ankara’ya mali destek sağlamıştı. Mart 2016 tarihli AB-Türkiye Bildirisi çerçevesinde, Türkiye’deki Mülteciler için Mali Yardım Programı (FRİT) aracılığıyla, Türkiye’deki mültecilere 6 milyar Avro tutarında destek verilmesi karara bağlandı. Şu ana kadar söz verilen 6 milyar Avronun 4.1 milyar Avrosu ödendi. Kalan fonun ödemesi de projelerin tamamlanmasına bağlandığı için kademeli olarak verilecek. AKP hükümeti her fırsatta paranın tamamının verilmediğini ileri sürerek Brüksel ile para pazarlığına girişiyor.
SARAY, AVRUPA’YA KARŞI BİR KOZ OLARAK KULLANABİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYOR
Türkiye’nin sınırlarında AKP’nin yanlış dış politikasında sonucunda büyük insani trajediler yaşandı. Bunların başında da Suriye’deki iç savasın AKP tarafından körüklenmesi ve silahlı grupların Esat hükümetine karşı mücadelesini desteklenmesi geliyor. Bu yanlış politikalar nedeniyle AKP, mülteci tsunamisine neden oldu. AKP’nin göçmen politikası iflas etti. Bu defa da doğu sınırlarımız Afgan mülteci akını ile karşı karşıya. Büyük bir dalga daha Türkiye’ye yönelmiş durumda.
AKP’nin yanlış politikaları, Türkiye’nin sınırlarını insan, uyuşturucu, akaryakıt ve silah kaçakçılarının rahatlıkla transit ülke gibi kullandığı bir konuma geriletti. Erdoğan hükümeti olayın ciddiyeti ile yüzleşmek yerine dini hamaset ile yurttaşların hassasiyetlerini suiistimal etmeye devam ediyor.
Göçmen kartını Avrupa ülkelerine bir tür koz olarak kullanabileceğini düşünüyor. Oysa Türkiye’de geçtiğimiz yıllarda yaşanan gelişmeler de gösteriyor ki düzensiz göç, ülkeyi sosyal patlamanın eşiğine getirmiş durumda. 10 milyona yakın işsiz yaratan ekonomik kriz ile birlikte AKP’nin plansız ve sürdürülemez göçmen politikası, iflas noktasına geldi.
MERKEL HEM ÖVDÜ, HEM KAPIYI KAPATTI
Almanya Başbakanı Merkel düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Merkel açıklamalarında Türkiye değerlendirmesine de yer verdi.
Almanya Başbakanı, Avrupa Birliği ile yapılan anlaşmanın parçası olarak çok sayıda Suriyeli göçmenlere ev sahipliği yaptığı için Türkiye’ye övgüde bulundu. Ankara ile yakın ilişkiler kurmak istediğini ifade eden Merkel, “Türkiye’nin AB üyeliğini beklemediğini” söyledi.
Merkel basın toplantısında, “Türkiye Suriyeli sığınmacılarla ilgilenmek konusunda sıradışı bir iş yapıyor. Bu anlaşmanın devam etmesini istiyorum, insanlar için en iyisi bu” ifadelerini kullandı. Türkiye ile Yunanistan arasında Kıbrıs konusunda son zamanlarda yaşanan anlaşmazlığın ilişkileri daha da zorlaştırdığını ve farklılıkları çözmek için sabır gerektiğini ifade etti. Görüşmelerle ilgili bilgi veren Merkel, “Bir aksilik oldu ama cesaretimiz kırılmamalı” dedi.
"TÜRKİYE’NİN AFGANİSTAN’A BİRLİK SOKMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ"
AKP iktidarı Kabil’e asker göndermek için ABD ve Batılı emperyalistlerin kapılarını aşındırmaya devam ederken Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahit, Türkiye’nin Afganistan’a birliklerini sokmasına izin vermeyeceklerini söyledi. RİA Novosti’ye demeç veren Mücahit, “Biz Türkiye’nin tutumuna halihazırda itiraz ettik ve ABD çekildikten sonra diğer yabancı güçlerin bu ülkede hiçbir gerekçeyle kalmalarına izin vermeyeceğiz” dedi. Türkiye’nin Kabil Havaalanı’yla ilgili kararına karşı olduklarını belirten Mücahit, “Eğer Ankara müzakerelerde ilerleme sağlanmasına katkı sunarsa ve Afganistan’daki durumu iyileştirebilirse, bundan memnuniyet duyarız ancak Türkiye’nin Afganistan’da kalmasına izin vermeyiz” ifadelerini kullandı.
Bu arada Mücahit, Taliban’ın Afgan halk temsilcileri konseyinden bir hükümet kurma niyetinde olduğunu kaydetti. Mücahit, “Halkın sorunlarını çözmek için siyasi bir yapı kuruyoruz. İslami hükümet ve kurmak istediğimiz hükümet, halkın temsilcilerinin yer aldığı bir konseyden oluşacak” diye konuştu.