Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, TV100''de yayınlanan Candaş Tolga Işık''ın sunduğu Az Önce Konuştum programına konuk oldu.
Bakan Adil Karaismailoğlu, Millet Bahçesi yapılmak üzere yıkımına başlanan Atatürk Havalimanı tartışmalarına ilişkin olarak, "Günlük 1100 yaklaşık uçak inen bir Havalimanı o uçaklar karbon emisyonunu 4 milyon insanın üzerine atıyor. Saatlerce Marmara Denizi üstünde tur atıp iniş izni beklediğimiz saatleri ne çabuk unuttuk. Havalimanı kapanınca bu bölgedeki trafik yüzde 30 azaldı." ifadelerini kullandı.
TV100''de Candaş Tolga Işık''ın sorularına Bakan Karaismailoğlu''nun açıklamaları şöyle:
"Devletler uzun soluklu planlamalar yaparlar hem bugünün hem de önümüzdeki yıllarda ülkenin karşılaşabileceği sorunlara hazırlıklı olup planlar ve işler yaparlar. Türkiye Cumhuriyeti’de son 20 yılda nasıl planlı büyüyorsa aynı şekilde büyüyor.
ATATÜRK HAVALİMANI İDDİALARINA YANIT
Günlük 1100 yaklaşık uçak inen bir Havalimanı o uçaklar karbon emisyonunu 4 milyon insanın üzerine atıyor. Saatlerce Marmara Denizi üstünde tur atıp iniş izni beklediğimiz saatleri ne çabuk unuttuk. Havalimanı kapanınca bu bölgedeki trafik yüzde 30 azaldı.
HAVALİMANIN 2 PİSTİ NEDEN AÇIK TUTULUYOR?
Buradaki acil durumlar için ambulans uçaklarının inebileceği bir yer, acil durumlar için kullanılabilecek bir havalimanı olabilir. Atatürk Havalimanı kapatılması gerekiyordu, burada 2 tane pist vardı doğu-batı ve kuzey-güney pistleri. İstanbul Havalimanı zaten aynı eksende olduğu için bu pistlerin kullanılmasının imkanı yok. Biz sadece piste indik o gün yönetmemiz gereken ve acil İstanbulluların sıkıntıda olduğu bir akşamdı. Bu riskleri alarak biz İstanbul’a ulaşmak için oraya indik. Hakikaten olağanüstü bir durum vardı ve maalesef İstanbul’da yönetilemeyen bir durum vardı.
"22 MİLYON EURO EKSTRA GELİR GELDİ"
Biz orada yıllık bir yolcu garantisi verdik. 10 milyar eurouk bir havalimanı yaptırdınız bunun belirli sürede bir geri dönüşü var. 10 milyar euronun bir kuruşu devletten çıkmamış ve ilk yılı o verilenin garantiyi aştığı için 22 milyon euro ekstra gelir geldi. Havalimanı yapılmadan önce eski taş ocaklarının olduğu, yaşamın olmadığı yerler. Ekonomik değeri olmayan bir alandı burası. Böyle bir alana 10 milyar euroluk bir yatırım yapılarak devlete kazandırıldı.
Sabiha Gökçen’deki trafiği mevcut havalimanı karşılayabiliyor. Biz önümüzdeki yıllarda gelecek ilave kapasiteyi karşılamak için o projeyi yapıyoruz. Orada ilaveten yapılacak terminal de var o da devam ediyor. Biz o trafiği sağlıyoruz onu merak etmesinler. Bıktık bunları konuşmaktan, dış yatırımcı veya yabancı yatırımcı ne demektir? Batılı bir yatırımcı olduğu zaman makbul de, doğudan bir yatırımcı gelince ne oluyor yani. Sadece havalimanı değil, başka yerlere de talep olur. Sonuçta serbest piyasa ekonomisi var. Yaklaşık 40 milyar TL’lik bir proje, bakın şu ana kadar devletin kasasından 1 kuruş çıkmadı ama bu proje getirildi ve yatırım olarak yapıldı ve 100 yıllar boyu kullanılacak. O iki 40 milyar TL’yi geri ödeyeceksiniz ki adam gelecek buraya bu yatırımı yapacak.
"TAM 172 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM YAPTIK"
Son 20 yılda tam 172 milyar dolarlık yatırım yaptık, bunun sadece yüzde 20’si yap-işlet-devrettir. 37 buçuk milyar dolarlık bir yatırım yaptık yap-işlet-devret de. Tabi ki bu yatırımların işletme süresi boyunca geri dönüşü için bir formül var. Burada bir finans modeli vardır tamamen oraya yapılan yatırımın belli sürede geri dönüşüdür. Zaten bu projeler kısa zamanda bittiği için ekonomiye kazandırdığı artılar bu işletme süresinin ilk başlarında gidiyor. Çanakkale Köprüsü’nde 17 firma birleşti 4 tane teklif verdiler, dediler ki ‘Ben bu işi şu kadar zamanda bitiririm geçişlerden de şu kadar bana geri dönüş için bu finans modeline uygunsa’ biz de kamu açısından en uygun teklifi kabul edip sözleşme imzaladık.
Buraya yatırımcı gelmiş gidiyor yurt dışından finans bulup bu ülkeye yatırıyor. Biz yatırımcı çekmek istiyoruz. Bu fizibiliteler sadece şu 2 yıllık salgın sebebiyle düştü yoksa biz başa baş noktasını çoktan geçmiştik.
"BU YATIRIMLAR SAYESİNDE 17 MİLYAR DOLARLIK TASARRUF"
Bu yaptığımız yatırımlar sayesinde yılda tam 1 milyar litre yakıt tasarrufu sağlıyoruz. Bu yatırımlar sayesinde 17 milyar dolarlık tasarruf sağlıyoruz. İstanbul-İzmir Otoyolu yapıldıktan sonra yıllık 51 bin kişiye istihdam alanı sağlandı. Tokat Havalimanı’nı kamu bütçesinden yaptım, Kömürhan Köprüsü’nü kamu bütçesinden, Rize-Artvin Havalimanı’nı kamu bütçesinden yaptım. Ben paramı Çanakkale Köprüsü’nde harcasaydım bunların hiçbirisini yapamayacaktım.
Karbon emisyonunu sıfırlatan otobüslerden, dünyanın en kaliteli otobüslerine geçildi ama bu filoyu sürekli yenilemek zorundasınız. Siz oradaki liyakatli insanları kovarsanız ve liyakatsizleri getirirseniz bu sistem de böyle çöker. İstanbul’da öncelikli olarak bir toplu taşıma sorunu var. 17 bin 300 taksi vardı İstanbul’da 1000 taksi ilave edildi geçen yıl. Siz asıl ihtiyaç olan otobüsü, metroları düşünmeyip rant sağlamak için 5000 taksi derseniz UKOME de buna karşı çıkar.
U LOGOLU METROLAR
Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma Bakanlığı 103 kilometre metro yapıyor İstanbul’da. Bunun da maliyeti 70 milyar TL. İstanbul’u bunların keyfine bırakacak halimiz yok. Karşımızda hiçbir iş yapmadan algı operasyonu yapan bir yönetim var. Burada çalışan ile çalışmayanı ayırt edecek bir uygulama. U harfine takılmamak lazım. U''ya takılacaklarına keşke işlerine odaklansalar ki bir an önce biz de bitirelim onlar da bitirsin, kazanan İstanbul olsun.
KAMU İHALELERİ TARTIŞMASI
Ulaştırma Bakanlığı’na iş yapan 1200 tane müteahhit var. Bu projelerin tamamına yakını açık ihalelerdir hele yap-işlet-devret projeleri bu işi yapabilecek kabiliyetteki bütün insanların girip teklif atabileceği işlerdir. Bu modeli Türk parasıyla yaptığımızda eğer talibi olursa tabi ki onu Türk parası yapardık ama o zaman maliyetler artardı ama yatırımcı bu yatırımı döviz olarak yurt dışından getirdiği için döviz olarak borçlandığı için ihalenin sözleşmesinde bu var zaten.
İstanbul’a eski haliyle anten kirliliği hiç yakışmıyordu. 100 tane radyoyu tek bir kuleye topladık. Burası dünyanın en kaliteli yayınını yapıyor ve hiç biri birbirini etkilemiyor. Dünyada başka bir örneği yok. Türksat 5 B uydusunu Haziran’da devreye alıyoruz.
Şu anda 4500 kilometre demiryolu inşaatı devam ediyor. Üretimdeki lojistik maliyetlerini düşürmek için demiryolu çok önemli. 2050, Sıfır Karbon Nötr anlaşması doğrultusunda yatırımlarımızı planlıyoruz.
''GÜÇLÜ'' DEVLETİN ÖNEMİNE VURGU
2 yıl önce çok ciddi bir sıkıntı yaşamıştık ama son 1 buçuk yıl içerisinde yaşadığımız afet durumlarında bu sorunları çok hızlıca atlattık. Orada da tamamen tam kapasite yapıyoruz. Vatandaşıyla beraber güçlü bir devlet var ve vatandaşının ona sahip çıkması güvenmesi ile bu sorunların üstesinden gelen bir devlet var artık. Bu son yılda AK Parti hükümetinin getirdiği politikalar, yatırımlar sayesinde bu oldu."