Dedenin mülkiyetine ait bir taşınmazın olup olmadığını öğrenmek için, yasal istisnalar haricinde, tapu sicilinde hak sahibi olan kişiler talepte bulunabilir.
Tescil işleminden önce hak sahibi olan kişiler, gerekli belgeleri sunarak haklarının tescili için başvuruda bulunabilirler. Bu bağlamda, dedenizin mirasçısı olduğunuzu belgeleyen veraset belgesi ile Tapu Müdürlüğüne başvurmanız, dedenize ait bir taşınmazın olup olmadığını öğrenmeniz açısından önemlidir.
Taşınmaz sahipleri, olası hak kayıplarını önlemek amacıyla kadastro çalışmaları esnasında, bulundukları taşınmazlarla ilgili sahip oldukları tüm bilgi ve belgeleri (eski tapu kaydı, vergi kaydı, veraset belgesi, harici senet vb.) kadastro müdürlüğüne veya kadastro teknisyenliğine teslim etmelidirler.
Ayrıca, sınırlandırma, ölçü ve tespit işlemleri sırasında hazır bulunarak, yapılacak işlemleri yakından takip etmeli ve varsa itirazlarını bildirmelidirler. İtirazlarını, kadastro çalışmaları tamamlanana kadar (ölçüm yapılan yer kalmadığına dair bitim tutanağı düzenlenecek kadar) kadastro müdürlüğüne veya kadastro teknisyenliğine iletmeleri gerekmektedir.
İtirazın sonucunu, kadastro sonuçlarının ilan edileceği 30 günlük askı ilanında takip etmeleri ve varsa itirazlarını 30 günlük askı ilan süresi içinde yetkili kadastro mahkemesinde dava açarak bildirmeleri önemlidir.
Eğer belirtilen süreler geçirilirse, kadastro tespitlerinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl süresince hak düşürücü etkiye sahip olan dönem içinde, ilgili kişilerin mahallin hukuk mahkemelerinde genel hükümlere göre dava açmaları gerekiyor.
3402 sayılı Kanun'un 22. maddesinin birinci fıkrasına göre, daha önce tespit, tescil veya sınırlandırma yöntemleriyle kadastrosu veya tapulaması gerçekleştirilmiş olan yerler, yeniden kadastroya tabi tutulamaz.
Eğer bu tür bir yer ikinci kez kadastroya dahil edilmişse, ikinci kadastro işlemi tamamen geçersiz kabul edilir. Bu nedenle, bir yerin daha önce kadastrosu yapılmışsa, yasal çerçevede ikinci bir kadastro işlemi gerçekleştirilmesine müsaade edilmiyor.