Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen rüşvet soruşturması çerçevesinde geçen yıl gözaltına alınıp adli kontrol şartıyla serbest bırakılan eski Bağlar Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu, bir hafta önce kendisi ve 15 şüphelinin taşınmazları ile yapılan aramalarda ele geçirilen yüklü miktarda döviz ve altına tedbiren el konulması sonrasında bugün görülen ikinci duruşmada tutuklandı.
TUTUKLANARAK CEZAEVİNE GÖNDERİLDİ
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü rüşvet soruşturması çerçevesinde geçen yıl gözaltına alınıp adli kontrolle serbest bırakılan eski Bağlar Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu, davanın bugün görülen ikinci duruşmasında tutuklanma kararı çıkarılması üzerine, Diyarbakır Adliyesi'ne giderek Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü (KOM) polislerine teslim oldu.
Mahkemeye çıkarılan Beyoğlu, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
NE OLMUŞTU?
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde 2019 yılında AKP'den belediye başkanlığına seçilen Hüseyin Beyoğlu'nun evine Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele ekipleri tarafından baskın düzenlendi.
Bağlar Belediyesi kayyımı Hüseyin Beyoğlu ile ilgili olarak hazırlanan iddianame, ortam dinleme kayıtlarının da yer aldığı rüşvet skandalını detaylandırdı. İddianameye göre, Beyoğlu'nun kentteki tüm müteahhitleri rüşvete bağladığı ve her birinden 50 bin TL aldığı ortaya çıktı.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararıyla 2019 yerel seçimlerinde AKP'li Hüseyin Beyoğlu'na teslim edilen Diyarbakır'ın Bağlar Belediyesi'ne yönelik rüşvet soruşturması tamamlanmış durumda.
Beyoğlu tarafından belediyeye İmar Müdürü olarak atanan Fırat Kılıç, geçtiğimiz yıl Kasım ayında 1 milyon TL rüşvet alırken suçüstü yakalanmıştı. Kılıç ve Belediye Başkan Yardımcısı Sıddık Aycıl, bu suçtan dolayı tutuklanmıştı. Ancak Beyoğlu, adli kontrol tedbiriyle serbest bırakılmıştı.
RÜŞVET VERİNCE İNŞAATA İZİN VERİLDİ
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmayı tamamladı. 3 isim hakkında "icbar suretiyle irtikap" suçundan 10'ar yıl hapis istemiyle iddianame hazırlandı. İddianamede, soruşturmanın müteahhit Nusret Bekiranlı'nın şikayeti üzerine başlatıldığı kaydedildi. Bekiranlı, yapacağı konutlar için kendisinden daire başı 50 bin TL, toplamda ise 5 milyon TL rüşvet istediğini kaydetti. Şikayet üzerine Diyarbakır 1'nci Sulh Ceza Hakimliği kararıyla 27 Ekim 2023'te soruşturma başlatıldı.
KARDEŞİNİ YARDIMCISI OLARAK ATADI
Geçtiğimiz 2019 yılında Beyoğlu, "deneyimlerinden faydalanmak amacıyla" belediye başkan yardımcılığı görevine getirdiği kardeşi Haşim Merdoğlu'nun istifa ettiğini açıklamıştı.
MAHKEME KARARIYLA SOYADINI DEĞİŞTİRDİ
Soy isimler farklı da olsa aslında üç soy isim kardeşlere ait. Hüseyin Beyoğlu'nun soyadı daha önce Yalar'dı. Beyoğlu, mahkeme kararıyla soy adını Beyoğlu olarak değiştirdi. Diğer kardeşi Haşim Merdoğlu'da mahkeme kararıyla bu soyadını aldı. Bazı kardeşleri de halen Yalar soyadını kullanmaya devam ediyor.
MAL VARLIĞINA EL KONULDU
Beyoğlu'nun 5,5 milyon lira rüşvet istediği iddiasıyla hala yargılanmakta olduğu ve bu süreçte eski belediye çalışanlarının da dahil olduğu 14 kişinin gözaltına alındı. Ayrıca Beyoğlu'nun ve yakınlarının mal varlıklarına el konulduğu da belirtildi.
Suç gelirlerinin aklanması veya suçtan elde edilen gelir şüphesiyle ilgili olarak Beyoğlu hakkında açılan soruşturmalar çeşitli iddiaları da kapsıyor. Bu iddialar arasında 54 milyon liralık adrese teslim ihale iddiası ve 30 milyona yapılması gereken asfalt ihalesini 88 milyona yaptırdığı iddiası da bulunuyor.
BEYOĞLU YERİNE YARGITAY GÖREVİNDEN ALINDI
Başsavcı Ahmet Yavuz'un 2020 yılında Hüseyin Beyoğlu hakkında başlattığı adli yönden soruşturmanın yanı sıra, idari yönden de İçişleri Bakanlığı'na bilgi verdiği ancak o dönemde herhangi bir müfettiş görevlendirmesi yapılmadığı belirtildi. Müfettiş görevlendirmesi, Ali Yerlikaya'nın İçişleri Bakanlığı'na gelmesiyle 2023 yılı Ekim ayında gerçekleşmiş ve usulsüz işlemler raporlandı.
Başsavcı Yavuz'un, usulsüzlük ve rüşvet soruşturmasını genişletme niyetini açıklaması üzerine dönemin Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün, Beyoğlu'yla ilgili gelen ihbarların soruşturmaya dönüştürülmemesi talimatı verdiği ifade edildi.
Ancak Başsavcı Yavuz'un, soruşturmayı devam ettirmesi sonucunda görevden alındığı ve unvanlı olarak Yargıtay'a düz savcı olarak atanıp pasif göreve çekildi.