AKP iktidarının ekonomik vaatleri gerçekle örtüşmemeye devam ediyor. Ülkede yaşanan ekonomik kriz her gün daha da derinleşirken iktidar kanadından yapılan açıklamalar ise yalnızca söylemde kalıyor. Yaşanan ağır ekonomik sorunlara ilişkin CHP TBMM Grubu’nun haftalık raporunda ekonominin fotoğrafı çekildi.
Raporda yer alan bazı sonuçlar ise şöyle:
Kredide kur artışı: Son bir yıllık dönemde kredi stokunda yüzde 47 oranında bir genişleme yaşandı. Ancak bu artışın büyük kısmı fiili olarak kredi kullanımından değil, kurda yaşanan artıştan kaynaklandı. Nitekim son bir yılda TL krediler yüzde 38.5 oranında artarken döviz kredileri dolar cinsinden yüzde 8.3 oranında azaldı.
Açık büyüyor: İktidarın, TL’ye hızla değer kaybettirmeye başladığı Ekim 2021’de 1.5 milyar dolar seviyesinde olan dış ticaret açığı, TL’nin değerinin yarısından fazlasını kaybetmesine karşın açılmaya devam ediyor. Dış ticaret açığı yüzde 98 artarak nisanda 6.1 milyar, yüzde 130 arttığı ocak-nisan döneminde ise 32.5 milyar dolara çıktı.
Rezerv dipte: Kur korumalı mevduatlar (KKM), ihracat dövizlerinin yüzde 40’ını satma zorunluluğu, reeskont kredilerinden geri dönüşlere karşın Merkez Bankası’nın brüt döviz rezervi erimeye, artan swap borçlarına karşın eksi durumdaki net rezervi de her geçen gün daha fazla eksiye düşmeye devam ediyor. Swap borçları hariç net rezerv (eksi) - 47.6 milyar dolara kadar düştü.
Tarımda borç batağı: Girdi maliyetlerinde yüzde 100’e varan artışlar yaşanan tarım sektörünün bankacılık sektörüne olan borçları da büyüyor. Sektörün borcu martta 5.6 milyar lira artarak 182.9 milyar liraya kadar çıktı.
Dolarizasyon yükseliyor: Mevduatın yüzde 12.8’i devletin, kur artışı kadar faiz garantisi verdiği kur korumalı mevduata sığındı. Dolarizasyon oranı tüm mevduatlar için yüzde 57, gerçek kişi mevduatlarında ise yüzde 62 oldu. KKM dahil dolarizasyon oranı yüzde 69.8’i buluyor.
Bankalar kârda: KKM ile faiz riskini ve enflasyona endeksli tahvillerle de enflasyon riskini üstlenen bankacılık sektörü kârını bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 138 oranında artırarak 39 milyar liraya çıkardı. Çalışanlar ve emeklilerin gelirleri enflasyon nedeniyle eridiği halde, devletin garantisiyle düşük faizli fon toplayıp bunu nispeten daha yüksek faizlerle vatandaşlara kredi, Hazine’ye iç borç olarak satan bankacılık sektörü kârını reel olarak büyüttü. İktidar sözcüleri hiçbir ekonomik temeli olmadığı halde faiz oranlarını indirmek için yola çıktıklarında “Paradan para kazanma dönemi bitecek” söylemini öne çıkarmıştı. Üç aylık sonuçlar “paradan para kazananların” tarihlerinin en parlak dönemini yaşadığını gösterdi.
Yabancı satıyor: Menkul kıymetlerde 15-22 Nisan haftasında 64 milyon dolarlık net satıcı olan yabancı yatırımcılar 1 Ocak - 22 Nisan günleri arasında ise net olarak 2.1 milyar dolarlık hisse senedi ve iç borçlanma kâğıdı sattı.
KOBİ borçta: KOBİ’lerin bankacılık sektörüne olan borçları martta bir önceki aya göre 156.1 milyar lira artarak 1 trilyon 330 milyar liraya kadar yükseldi.
DÜNYA İKİNCİSİ OLDUK!
Mevduat milyonerde: Milyonerlerin mevduatlarının toplam mevduat içerisindeki payı yüzde 64.19’la rekor seviyeye yükseldi. Borsa İstanbul’da işlem gören ve Türk vatandaşlarına ait hisse senetlerinin de yüzde 83’ü 1 milyon lira ve daha fazla hisse senedi bulunan hesaplarda tutuluyor.
Yurttaş borçta: Gelirleri ve tasarrufları enflasyon karşısında eriyen yurttaşlar, gelirlerinin yetmediği zorunlu harcama ve borç ödemelerini yapabilmek için hızla borçlanıyor. Yurttaşların sadece bankalara olan kredi kartı ve tüketici kredisi borçları, 22 Nisan itibarıyla1 trilyon 96 milyar lira oldu.
Enflasyon düşmedi, arttı: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 4 Ağustos 2021’de yıllık enflasyon yüzde 18.95 iken yaptığı açıklamada “Bundan böyle enflasyonun daha yukarı çıkması mümkün değil zira faiz oranlarında düşüşe geçiyoruz” açıklamasını yaptı. Bu açıklamadan sonra, “faizin de düşürülmesine” rağmen yıllık enflasyon 51 puan, yani üç kat artarak nisan sonunda yüzde 70’i buldu.
600 sınırını aştı: Hem döviz hem de TL cinsinden kredi notu yatırım yapılamaz seviyede bulunan Türkiye’nin risk primi (CDS) geçen hafta yeniden 600 sınırını aştı. Türkiye, savaştaki Rusya’dan sonra dünyanın riski yüksek ikinci ülkesi.