Para Politikası Kurulu'nun faiz oranını yüzde 50'ye yükseltmesi, enflasyonu düşürmeye yönelik bir adım olarak yorumlandı. Ancak Ekonomim yazarı Alaattin Aktaş'a göre, faiz oranlarının geçmişteki baskılanmasının neden olduğu hayat pahalılığının, enflasyonun düşmesiyle otomatik olarak azalmayacağına dikkat çekiyor.
“O GÜNLERİ ARIYORUZ”
Alaattin Aktaş'ın "Faiz dolara tepeden bakardı, sonra tersi oldu, şimdi buluştular!" başlıklı yazısının ilgili kısmı şu şekilde:
"Zaten bazı verileri yaşayarak ve sayısal olarak deneyimliyoruz; ancak bu verileri grafikler üzerinde izlediğimizde, yaşanan gidişatın ne kadar etkileyici olduğunu çok daha açık bir şekilde görebiliyoruz...
Türkiye'de son iki-üç yıldır enflasyon ve hayat pahalılığı konuşuluyor. Bu durumun arkasındaki ana etken, sokaktaki vatandaşı doğrudan ilgilendirmese de şüphesiz ki faiz oranlarının oynanması ve bunun sonucunda yaşanan kur artışıdır.
2021 yılı Eylül ayında başlayan ve geçen yılki seçimlere kadar devam eden faiz indirimi sürecinin yarattığı sıkıntıları şimdi yaşıyoruz. Türkiye'yi enflasyon ve hayat pahalılığı açısından dünya genelinden ayıran bu indirim süreci, geçen yıl haziran ayında sona erdi.
Ancak tahribat o kadar büyüktü ki, yüzde 19 seviyesinden aşağı çekilen faiz oranları, şu anda yüzde 19'un çok üzerine çıkarıldığı halde, o günleri arıyoruz.
Enflasyonu birkaç yıl öncesine, faiz indirimlerinin başladığı döneme (ki o da yüzde 19 idi) geri getirebilsek bile, maalesef hayat pahalılığını ve geniş kesimlerin geçim zorluklarını ortadan kaldırma şansımız artık pek yok.
HAYAT PAHALILIĞINI YOK EDEMEYİZ
Enflasyonu düşürebiliriz, düşürürüz de; ama hayat pahalılığını yok edemeyiz. Hiç kimse hayal kurmasın! Fiyat-gelir dengesi o kadar bozuldu ki, bundan sonra gelirler ancak fiyat artışı kadar artırılabilir, ancak bu hayatın pahalı olduğu gerçeğini değiştirmez ve geçmişe dönüş anlamına gelmez.
Bir zamanlar 100 lira ile 50 birim mal ve hizmet alınırken, şimdi 200 lira ile 100 birim değil, belki de 75 birim mal ve hizmet alınabiliyor. Yarın, hem gelirler hem de fiyatlar artacak ve en iyi ihtimalle 400 lira ile 150 birim alınmaya devam edilecek.
800 lira ile de 300 birim... Bu süreç böyle devam edecek. Hayat pahalılığı daha da derinleşmese bile iyileşmeyecek."