Ali Babacan'dan çarpıcı sözler! İhanet suçlamasına böyle yanıt verdi  

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Abdullah Gül'ün ortak adaylığı sürecine ilişkin kendisine yöneltilen 'ihanet' eleştirilerine “Asıl ihanet nedir? İlkelere ve değerlere uymamaktır. Siyasete girerken ortaya koyduğumuz ilkeler vardı: Ehliyet, liyakat, adalet, hakkaniyet" şeklinde yanıt verdi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, 'Abdullah Gül'ün ortak adaylığı dönemindeki konumu' nedeniyle yapılan eleştirileri yanıtladı.

Haber Global yayınına katılan Babacan, AKP'den ayrılma sürecini şöyle anlattı:

“Ayrılacağımı ve yeni bir parti kuracağımı söylemek için Sayın Erdoğan’ı ziyaret ettiğimde bana ısrarcı oldu. Benimle ilgili sorunlar varsa niçin ‘Gitme, kal’ diye ısrarcı oldu?"
Gül'ün ortak adaylığı sürecine ilişkin 'ihanet' eleştirilerine Erdoğan'ın Fazilet Partisi'ndeki 'yenilikçiler' kanadının lideri olduğunu hatırlatarak cevap veren Babacan, “AK Parti'nin kuruluş hazırlığı sayın Erdoğan Fazilet Partisi'nin içindeyken yapıldı. Asıl ihanet nedir? İlkelere ve değerlere uymamaktır. Siyasete girerken ortaya koyduğumuz ilkeler vardı: Ehliyet, liyakat, adalet, hakkaniyet” ifadelerini kullandı.

Ali Babacan şu ifadeleri kullandı:

Üç yalan var. Bir, kronoloji. Sayın Gül’le ilgili süreçte daha Erdoğan aday değildi. İki, ’CHP’nin adayı’ diyorlar. Model; bağımsız, tarafsız aday olup diğer partilerin desteklemesiydi. Üç, ’Gizli’ diyorlar. Görüşmeye gizli gidecek insan tarifeli THY uçağıyla gider mi?

AK Parti’den ayrılacağımı ve yeni bir parti kuracağımı söylemek için Sayın Erdoğan’ı ziyaret ettiğimde bana ısrarcı oldu. Benimle ilgili sorunlar varsa niçin ‘Gitme, kal’ diye ısrarcı oldu? Bu etik değil diyorlar. Bakın siyasi etik, siyasi ahlak yasasını çalışmak için yıllarca çaba gösteren benim. Taslağını ben hazırladım. Üç yıl uğraştım. Bakanlık döneminden kenara koyduğum dosyalar sadece o dosyalardır. Peki Sayın Erdoğan niye bunu reddetti?

Asıl ihanet nedir? İlkelere ve değerlere uymamaktır. Siyasete girerken ortaya koyduğumuz ilkeler vardı: Ehliyet, liyakat, adalet, hakkaniyet. Dinimizin kutsallarını günlük siyasete alet etmemek lazım. Mescid-i Aksa hepimizin kutsalı. Türkiye’deki tek dindar genel başkan o mu? Siyasi rekabeti dinimizin kutsallarına bulaştırmasın. Sonra bir başka genel başkan benzer bir şey yaptığında küplere biniyor.

Daha birkaç gün önce Hatay’da bir akşam vakti teşkilat binamız işgal edildi, camları kırıldı, içerdeki materyaller, bayraklarımız yırtıldı. Mülakat, işine gelmeyenleri eleme mekanizması haline gelmiş. Sayın Erdoğan’la ilgili hissiyatını ölçüyorlar, olumsuz gibi yakalarlarsa mülakatta eliyorlar. Bu adalet mi?

Z kuşağı adına konuşmamız çok doğru değil. Bakıyorum, bazı siyasi değerlendirmelerde yeni keşfedilmiş canlı türü gibi davranılıyor. 

Biz zaten gençlerle beraber çalışıyoruz, bütün politikalarda beraber karar veriyoruz. Netflix dizilerinden daha yoğun izlenen bir dizi serisi var, 6’ncısı çıktı. Sayın Erdoğan niye sessiz? Ne diyor, ‘Çetelerle, mafyayla mücadele ederiz.’ 
Et o zaman.

Asgari ücretli bir çalışanın işverene aylık maliyeti 4200 lirayken, bir defalık 3000-5000 lira yardım açıklıyorlar. ‘Vatandaşın moralini bozmayalım’ diye yoksulluk intiharlarını yayınlatmıyorlar. Vatandaşın moralinin bozulmaması yoksulluğun önlenmesiyle olur.

Kaynak: Sputnik Türkiye 

 

Politika Haberleri