Umut Can Halavart / Günboyu
Küresel piyasalarda yaşanan ekonomik daralma, dünya genelinde emtialara yönelik ilgilinin yükselmesine neden olurken, Türkiye''de her dönem için ''güvenli liman'' olarak görülen altın, 2023 yılının ilk çeyreğinde yatırımcısının yüzünü güldürmeyi başardı.
Geçtiğimiz yılı beklentilerin altında kapatan emtialar, mart ayında yaşanan ABD merkezli bankacılık krizinin ardından yeniden yükselişe geçmişti. Silikon Vadisi Bankası''nın iflası ile başlayan sürece birkaç banka daha eklenmiş olsa da, batan kuruluşlar korkulan bir küresel krizi tetiklemedi ve çıkan yangın başarı ile söndürüldü.
Ons altın fiyatlarının geçtiğimiz haftalarda 2050 dolar seviyesine çıkarak son yılların zirvesini görmesi ve burada karşılaştığı direnç ile bir miktar geri çekilmesi, birikimini altın hesaplarında tutan vatandaşlar için de çeşitli soru işaretlerine yol açtı. Yaşanan sert yükselişin ardından, hızlı bir dengeleme ihtimali karşısında panik yaşayan yatırımcılar, ellerinde bulunan altını satıp satmama konusunda büyük bir tereddüt yaşıyorken, sakinleştiren uyarı ekonomist Selçuk Geçer''den geldi.
Geçer, yaşanan artışların beklenen bir olay olmasına karşın, tahmin edilenden daha erken tarihlerde gerçekleştiğini aktarırken, altın fiyatlarındaki yükselişin henüz gerçek seviyelere çıkmadığının altını çizerek, şu ifadeleri kullandı:
"ALTIN YAZ AYLARINDA ROKETLENECEK"
"Altının yükselişi için yıllardır değişmeyen, her dönem başarı ile hesaplanabilecek 2 faktör bulunuyor. Bunlardan birincisi ABD Merkez Bankası (FED) tarafından faizlerin yükseltilmeyeceğine yönelik piyasalara net bir mesaj verilmesi. Geçtiğimiz ay itibariyle paylaşılan son ekonomik veriler ve 21-22 Mart tarihinde yapılan FED toplantısının tutanakları açıkça belirtiyor ki, mayıs ya da haziran itibariyle faiz artırımlarına son verilecek.
Geçtiğimiz aylarda herkesin beklentisi en iyimser ihtimalle haziran aylarında son kez 25 baz puanlık bir artış yapılacağı, sonrasındaysa gelecek verilere göre beklemeye geçileceğiydi ancak alınan sert önlemler ile ABD ekonomisi, beklenenden daha erken soğutulmuş durumda. Bu yüzden şu anda görünen o ki, FED son olarak Mayıs ayında bir 25 baz puanlık artış yapacaktır.
Yine de bu durum, FED''in yılın geri kalanında faizlerde indirim yapacağı anlamına gelmiyor. Öncelikle 2023 sonuna kadar faizlerde bir indirim beklemek hiç gerçekçi bir tahmin olmayacaktır. Altının yükselmesi için de mutlaka böyle bir karar verilmesi gerekmiyor. Faiz kararları ve sıkı para politikaları altında ezilerek beklediği atağı yapamayan ons, şu anda hiçbir engel tanımadan zirveye doğru ilk adımlarını attı.
Özellikle artık FED kanadından bir faiz artırımı gelmeyeceğine yönelik piyasalarda kesin bir kanaat oturmaya başladığında, altının jet motorları yeniden ateşlenecektir. Bu emareler de haziran başlarında ortalığa çıkmaya başlar. İşte bu aylardan önce pozisyon almak, ve bence şu anda ''dip fiyat'' sınırında olan altına yön çevirmek mantıklı olacaktır.
"ÇİN İLE YAŞANMASI MUHTEMEL BİR KRİZ ALTINI UÇURUR"
Birinci faktörü saydık. Gelelim altın fiyatlarını belirleyen ikinci temel kuralımıza. Uluslararası piyasalarda yaşanması muhtemel bir kriz şüphe yok ki en fazla altın fiyatlarını yukarı çekecektir. Bu tür küresel sorunları yaşanmadan tahmin edebilmek elbette çok zor ancak geçtiğimiz yıllarda covid pandemisi, Rusya-Ukrayna arasındaki savaşlar gibi dünyayı etkileyecek bir hadisenin tekrar meydana gelmesi, zaten yükselecek olan altını daha da alevlendirecektir.
Bu detayı her zaman akılda bulundurmak ancak planları bunun üzerine inşa etmemek gerekiyor. Elbette muhtemel senaryoda hesaplamaya katmaya gerek yok. Zaten yaşanacak yükseliş için böyle bir krize de gerek yok. IMF ve Dünya Bankası başta olmak üzere tüm finans kuruluşları, gelecek 10 yıl için karamsar bir tablo ortaya koymakta. Hal böyleyken, ekonominin sıkıntı verdiği bir süreçte doğal olarak altın değerlenmeye devam edecektir.
"ALTIN İÇİN YILIN SON ALIM FIRSATI"
Şu anda xauusd paritesi 2050 dolar bandını görmesinin ardından son haftalarda büyük bir geri çekilme yaşadı. Bugün 1970 dolara kadar düşerek, yeni direnç seviyelerini test etmiş olsa da tekrardan kendisini 2000 seviyesinin üzerine atmayı başardı. Yaşanan düşüşler, esasen beklenen teknik düzenlemelerdir.
"Altın için zirve fiyatı gördük" yorumlarına kesinlikle katılmıyorum, şu an hala oldukça ucuz bir parite mevcut. 14 Mayıs seçimlerinden sonra sandıktan kim zaferle çıkarsa çıksın kısa sürede bir döviz yükselişi yaşanması kaçınılmaz gözüküyor.
Bu nedenle altın tarafı, ons kaynaklı bir artış yaşarken, dolar/TL kurunun da yukarı doğru hareket etmesi nedeniyle çift taraftan destek almış bir sıçrama söz konusu olacaktır. Şu anda seçimlerin öncesinde Türkiye''de enflasyon fazla, fiyatlar pahalı ama bazı şeyler çok ucuz. Döviz ve emtialar çok ucuz. Çünkü seçim ekonomisi nedeniyle aylardır piyasaları baskılayan bir Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) bulunuyor.
Bu baskı sürdürülebilir bir durumda değil. Millet İttifakı''nın kazanması halinde, liyakatli atamalar ve bağımsız kuruluşlar ile kısa sürede ekonomi toparlanacaktır ancak seçimin ardından birkaç aylık sürede kurda bir artış yaşanması oldukça muhtemel. Cumhur İttifakı''nın devam etmesi halinde ise yorum yapmaya gerek yok. Uluslararası finans kuruluşları, kredi derecelendirme şirketleri zaten bizim yerimize gerekli yorumu yapmışlar. Dolar için 30-35 TL tahminleri bulunuyor 2023 sonuna kadar şayet AKP iktidarının devam etmesi halinde. Bu yüzden verilecek karar, ekonomi yönetimi 180 derece farklı olan iki adaydan hangisinin kazanacağı, Türkiye''de yaşayan insanların da ekonomik kaderini belirleyecek bir hadise olacak.
Altın sahipleri hayrete düştü: Selçuk Geçer ''3 gününüz kaldı'' diyerek uyardı!
Piyasalar ve ekonomi yönetimine yönelik değerlendirmeleri ile tanınan Selçuk Geçer, emtia piyasalarında yaşanan gelgit hareketlerinin ardından, birikimini altın hesaplarında değerlendiren vatandaşlara seslendi. Altın fiyatlarında yaşanacak sert değişikliği erkenden haber veren Geçer, yatırımcılara "Üç gün içinde hazırlanın" uyarısında bulundu.