Elazığ kuyumcular Odası Başkanı Fikret Çakmakçı, vatandaşların ve yatırımcıların güvenli liman olarak gördükleri altının fiyatında yükselişin devam edeceğini söyledi. Ekonomik verilerin çok da iç açıcı olmaması nedeni ile altına olan talebin arttığını belirten Çakmak önümüzdeki süreçte altının gram fiyatının 2 bin 400 seviyelerini görebileceğini söyledi.
"ENFLASYON YÜKSELECEK, DÜŞÜŞ BEKLEMİYORUZ"
Fikret Çakmakçı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Bu kadar zaman enflasyon yüksek olduğu bir ortamda altın düşer diye bir ifade kullanmak yersiz bir açıklama olur. İnsanlar yatırım amaçlı olarak altına almaya devam ediyorlar. Altın fiyatlarını insanlar bizden çok daha iyi bilip takip ediyorlar. 1700-1800 seviyeleri söyleniyordu zaten. Biz de vatandaşı bilgilendirme açıklama amaçlı açıklamalarımızda bu rakamları kullanıyorduk. Şimdi bin 700 liraya bir şey kalmadı, şu an bin 660 lira. Eylül, ekim ayına da kalmadı. Bundan sonraki süreçte altın fiyatlarında özellikle uluslararası piyasalarda, Merkez Bankası özellikle Amerikan Merkez Bankası FED'in faizi yükselterek altın onsunu baskılaması sona erecek. Yarın öbür gün bu faiz kararları düşüşe geçecek. Düşüşe geçtiği zaman otomatikman altının ons fiyatı artacak. Bu da önümüzdeki günlerde altının fiyatında ağzımızdan çıkması bile bize zor geliyor ama 2300-2400 seviyelerini görmek işten değil. Bu bizim sektörümüzün en can alıcı yeridir çünkü altın talebi düştü. Eskiden bir düğünde yarım kilo altın işlemi yaparken, şu anda gramlara düştük. Bu da alım gücünün düşmesinden kaynaklanıyor. Az önce dediğimiz gibi altın fiyatlarında, hiçbir şekilde düşüş döviz fiyatlarında bir düşüş beklenmiyor çünkü geçmiş dönemde seçimden dolayı baskılama devam ediyordu. Şimdi seçim bitti baskılama ortadan kalktı. Otomatikman dolar, Euro, altın yavaş yavaş gerçek yerlerine gidiyor. Bundan sonraki süreçte de dediğim gibi piyasalardan gelen haberlerde çıkıyor iç piyasada gelen haberlere göre enflasyon da yükselecek ve hiçbir şekilde düşüş beklemiyoruz.
"ALTIN EN GÜVENLİ YATIRIM ARACI"
Vatandaşlar, borcu harcı olan adamlar, insanlar alışverişini yapıyor, yapmak zorundalar. Bunun dışında düğün mevsimi geldi. Düğün mevsiminde altın alınıyor. Önceden yarım kilo verilen altınlar, 100 gramlara kadar düştü. Bu da alım gücünün düştüğünü gösteriyor. Düğün yapacak insan mecburen altına alıyor. Vatandaş da altına verdiği paraya acımasın çünkü altın her hâlükârda değer kazanıyor, kendilerine dönüyor. Düğün sonrası gençler zaten arabaydı, evdi, bir şekilde bunu değerlendiriyorlar. Sonuçta bu bir ev eşyası değil. Altın her şekilde kazandırıyor, ekonomiye kazandırıyor. Bu da yatırımcıya, yeni evlenenlere bir artıdır. Biz hiçbir zaman biz doları, Euro'yu tavsiye etmedik zaten. Bir ülkenin parası yatırım aracı olamaz. Bunun akabinde de gurbetçiler bu açıklamayı yaparken de gurbetçileri tenzih ederek söylüyorum. Gurbetçimiz dövizle çalışıyor, parasını orada Euro, dolar olarak kazanıyor. Euro ülkesinde harcıyor. Döviz hiçbir şekilde yatırım aracı değildir. Yatırım aracı altındır, emlaktır, arsadır, iş yeridir. Biz dolara hiçbir zaman yatırım aracı demedik. Vatandaşımıza da hiçbir şekilde tavsiye etmedik. Hep altını söyledik.
"PİYASALAR ŞU AN İYİMSER BİR DURUMDA DEĞİL"
Daha önceki açıklamalarımıza da bugünleri arayacağız diye bir açıklamam vardı. Üç dört ay önce altının gram fiyatı 1200-1300 lira olduğu dönemde. Şimdi bizi yanıltmadı gene. Şu anda bin 700 seviyelere kadar yaklaştı. Piyasalar şu anda iyimser bir durumda değil. Hükümet yetkililerinin açıklamış olduğu kadar iyimser değil. Pahalılık had safhada. Alım gücü düştü, emeklinin durumu ortada, işçinin ortağı durumu ortada. İyileştirmeler yapılıyor ama ne kadar yeterli ne kadar yetersiz tartışılır. Şu anki durumda şunu da özellikle belirteyim. Dünyada böyle bir kriz var. Sadece Türkiye olarak algılamamak lazım. Biz daha fazla hissediyoruz. Gelişmekte olan bir ülke olduğumuz için çok daha fazla etkileniyoruz. Ama dünyanın genelinde bu kriz ortamı var. Bakalım kararlar ne alınacak? Maliye Bakanlığı, Merkez Bankası Başkanlığı'nın yapmış olduğu açıklamalar, almış oldukları tedbirler piyasaya nasıl yansıyacak? Önümüzde şu turizm gelirleri en büyük avantajlarımızdan biri. O nedenle esnaf krizi çok hissetmiyor. Sıcak para girişi var. Turizm sezonu bittikten sonra, okullar açıldıktan sonra, kışlıklar onlar bunlar olduğu zaman çok daha zor bir dönem bizi bekliyor. İnşallah ümit ediyoruz ki biz yanılırız ama görüntüde çok da iç açıcı değil.''