Günümüzde de alternatif tıpta yaygın şekilde tercih edilen bu bitki, herhangi bir sağlık sorunu için kullanılmadan önce mutlaka bir uzmana danışılmasını gerektiriyor.
Altın otu, bilimsel adıyla Helichrysum Arenarium, güneş çiçeği olarak da biliniyor. Dalakotu ve mayasılotu gibi farklı isimlerle de anılan bu bitki, şifalı özellikleri nedeniyle aktarlarda satılıyor. Aynı zamanda süs bitkisi olarak da tercih edilen altın otundan çay ve yağ elde edilebiliyor. Kozmetikten sağlığa pek çok alanda kullanılan bu bitki, kayalık ve dağlık bölgelerde doğal olarak yetişiyor.
Avrupa kökenli olmasına rağmen, Anadolu’da da popüler hale gelen altın otu, P vitamini ve çeşitli mineraller açısından oldukça zengin. Bu özellikleriyle günlük beslenmede eksik kalan bazı besin ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı oluyor. Altın otu, mide dostu olmasının yanı sıra sindirimi kolaylaştırıcı, basur, eklem ağrıları ve varis gibi sorunlara iyi geliyor. Ayrıca, idrar söktürücü, kabız yapıcı, gaz giderici ve safra artırıcı özellikleri bulunuyor.
Altın otunun tavsiye edildiği hastalıklar arasında sarılık, karaciğer sirozu, nevralji, cinsel güçsüzlük, raşitizm, kulak çınlaması, işitme zorluğu, romatizma, siyatik, safra kesesi iltihabı ve taşı, mesane ve böbrek iltihabı, ağrılı idrar yapma, düşük tansiyon, kan tükürme ve egzama yer alıyor. Vücuttan idrar atımını artırarak su kaybına neden olan altın otu, bu yolla 1-2 kilo kaybına da yol açabiliyor.
Altın otunun geniş kullanım alanı ve sağlık üzerindeki olumlu etkileri nedeniyle, bu bitkinin hem geleneksel hem de modern tıpta önemli bir yeri bulunuyor. Ancak, bitkisel tedavilere başlamadan önce mutlaka bir sağlık uzmanına danışılması büyük önem taşıyor.