Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, toplantının açılış konuşmasında "Ben çalışma hayatının temsilcilerine, emekçilerin temsilcisi olan Türk-İş mensuplarına hem de işveren sendikası TİSK''in mensuplarına teşekküre ediyorum" dedi.
Bilgin''in ardından söz alan TİSK Başkanı Özgür Burak Akkol, "Ben de bu sürecin ülkemiz adına, çalışan kesim adına, işçiler adına hayırlı olmasını temenni ediyorum. Vatandaşlarımızın beklentisi var. Üçlü mutabakatla, hem işçi, hem devletimizin hem de işletmelerimizin, işveren mutabakatı ile ara zamda mutabık olduk. Buraya severek isteyerek geldik. Dengeli bir rakamda anlaşacağımızı ümit ediyorum. Saygı ve selamlarımı sunuyorum" dedi.
Türk-İş Başkanı Ergün Atalay ise, "Sayın Bakanım, özellikle uzun yıllar sonra asgari ücretle ilgili bir toplantı yapıyoruz. Bu son 5 aydır enflasyonda olan, gıdada olan yüksek artıştan kaynaklı bir iş. Enflasyon ortada. Enflasyon çerçevesinde dar gelirliyi, asgari ücretliyi nefes aldıracak bir düzenleme olur temennim odur. Benim de TİSK''in değerli başkanı kardeşimin de düşünmesi lazım. Burada 86''sı örgütsüz bir toplumda, öyle bir noktaya geliyor, herkes asgari ücretli sözleşme. Burada bir yasal düzenlemeye ihtiyaç var." dedi.
"ÇALIŞMALARIN YARIN SONUÇLANACAĞINI ÜMİT EDİYORUM"
Bakan Bilgin, konuşmasının devamında, şunları söyledi:
"Türkiye, tarihi bir asgari ücret sözleşmesine imza atmış bulunuyordu. Bundan bütün çalışanlar hatta, orta sınıf da memnun olmuştu. Asgari ücret, sadece asgari ücretlilerle sınırlı değil, toplumsal etkileri var. Bir iş yerinde asgari ücret belirlenince, çalışanların ücreti de yukarıya doğru çekiliyor. Asgari ücretin sınırlı etkisi olmadığını görmemiz lazım. Türkiye, bu enflasyon ortamında, enflasyondan çıkış yolları konusunda da kararlılıkla mücadele ediyor. Herkesin bileceği gibi, enerji kaynaklarının düzenlenmesini kendi irademizle yapmamız mümkün değil. 40 dolarlardan 120 dolarların üzerine çıktı petrol varili. Bu süreçlerde karşı karşıya kaldığımız sorunlar, bizim dışımızda yeni problemlere yol açıyor. Biz kararlı adımlarla yürümek zorundayız. Bunlardan birisi büyümedir. Büyüme Türkiye''nin üretim gücünün arttığının devam ettiğini göstermektedir. Bir diğer önemli kaynak da bu büyümenin ihracata dayalı, orada da sanayi üretimine dayalı büyüme olması. Enflasyon var ama biz üreterek, ihracat yaparak, döviz üreterek enflasyonu aşacağız. Türkiye''nin ekonomisi döviz üretebilir hale gelmiştir. Bu bizim ümit kaynağımızdır. Biz çalışanlarımızı, emekçilerimizi, üretim gücünün en önemli temeli emekçilerimizi koruyacak tedbirleri devreye sokmak mecburiyetindeyiz. Asgari ücretin normal sürede toplanması gerektiğini söylemiştim ama bugün geldiğimiz noktada, çalışanlarımızın enflasyon karşısında korunması bizim görevimizdir, bunun yapmak zorundayız. Bu konuda da en önemli araç asgari ücretin yeniden belirlenmesidir. Asgari ücret, üzerindeki gelir gruplarının da ücretlerinde pozitif etki yapacak bir unsurdur. Türkiye''de ücretliler örgütlenmeyince, asgari ücret dışında örgütlenme olmayınca, ücretler sıkışıyor. Bunun için örgütlenmenin önünü açmamız lazım. Sendikalaşmayla ilgili engelleri kaldıracak çalışmaları yapıyoruz. Yasal engelleri veya yasal gerekçeler olarak ileri sürülen tavrı aşacağız. Bugünkü komisyon çalışmalarının yarın sonuçlanacağını ümit ediyorum."