Avrupa Müze Forumu, yapımı 10 yıl süren ve 15 bin metrekare alan üzerine kurulan Kenan Yavuz Etnografya Müzesi’ne Silletto ödülünün verilmesinin gerekçesini, “Yerel halkın desteği ve katılımı ile birlikte gerçekleştirdiği kültürel çalışmalar, kırsal yaşam zenginliğini temel alarak sosyal ve ekonomik hayatın canlanmasında çok başarılı ve örnek projelere imza atmak, son yüzyılda dramatik sosyo-ekonomik dönüşümler nedeniyle yaşanan göç sorununu gündeme taşımak, yerel halkın yaşamını ve hikâyelerini kurumsal bir kimlik ile tanıtmak, bölgenin tarihi ve kültürel mirasını örneklendirerek dünyaya taşımak ve sosyo ekonomik yaşamına katkı koymak” olarak açıklandı.
"10 YILLIK EMEĞİN SONUCU"
Ödülü, Silletto Trust üyesi Carol Jackson ve EMYA Jüri üyesi Dina Sorokina’nın elinden alan Kenan Yavuz, müze projesini doğup büyüdüğü topraklara borcunu ödemek amacıyla ailesi birlikte sosyal sorumluluk projesi oluşturduğunu söyledi. 10 yıllık emeğin sonucu faaliyete giren müzenin, uluslararası alanda büyük bir ödüle layık görülmesinden gurur duyduğunu kaydeden Yavuz, amacının Anadolu’nun kültür mirasını ve büyük medeniyetinin izlerini geçmişten geleceğe taşımak olduğunu belirtti. Anadolu medeniyetini yeni kuşakların hafızasına nakşetmenin mekân olmadan mümkün olmadığına dikkat çeken Kenan Yavuz, şu değerlendirmeyi yaptı:
15 BİN METREKARE BÜYÜKLÜĞÜNDE
“Değişmemesi gereken güzelliklerimizi korumak ve zaman-mekân ilişkisi içinde yeni nesillerin dimağında canlı tutmak zorundayız. Dünya müzecilik anlayışına yepyeni bir bakış açısı getirmeye çalıştık. Yaşanmışlıktan hareket ederek, köylerimizde virane olan evlerden topladığımız taşlar ve ahşaplar ile 25 farklı mekândan oluşan 15 bin metrekare büyüklüğe ulaşan bir köy inşa ettik.
Gördüğümüz yoğun ilgi ve talep nedeniyle Selçuklu mimarisi ile ‘han’ şeklinde bir konaklama tesisini de önümüzdeki turizm sezonuna yetiştireceğiz. Kültür ve deneyim turizmine öncülük edecek tesisimize ‘Taşların Konuştuğu Mekân Loru Han’ ismini verdik. Bayburt’un kadim kültürünü, Dedem Korkut’u, Şair Zihni’yi, Ağlar Baba’yı tanıtacak; yerel folklörümüzün tüm inceliklerini, dokusunu ve kokusunu müze ziyaretçileri ve misafirleri ile paylaşacak, onların birer kültür elçisi olarak Bayburt’tan ayrılmalarını sağlamaya gayret edeceğiz.
Bu muhteşem başarıya ulaşmamıza katkı koyan başta Bayburt Valimiz sayın Cüneyt Epçim’e, Belediye Başkanlarımıza, Yönetim ve Danışma kurulu üyelerimize ve elbette başta eşim ve çocuklarım olmak üzere Bayburt halkına ve Beşpınarlı hemşehrilerime şükranlarımı sunuyorum. Ülkemize bu güzelliği kazandırmak bizim için büyük bir gurur vesilesi oldu.”