Ayda 150 bin liraya kaynakçı yok!

Türkiye'de nitelikli personel ve ara eleman bulma sıkıntısı, inşaat, dekorasyon ve tadilat gibi sektörleri ciddi şekilde etkiliyor. Özellikle yetişmiş kaynakçı, kalıpçı, demirci ve montajcı gibi meslekler en çok arananlar arasında yer alırken, bu durum yevmiye ücretlerinin hızla yükselmesine neden oluyor. Bugün, kalifiye bir kaynak ustasına günlük 5 bin lira ödeniyor.

Türkiye Gazetesi'nden Kaan Zenginli'nin haberine göre İstanbul'da dekorasyon işiyle uğraşan Ramazan Karadağ, eleman sıkıntısının pandemiyle birlikte başladığını belirtti. "Pandemi döneminde sektörde bir açık oluşmuştu. Ancak Kahramanmaraş depremi bu açığı iyice büyüttü. En tecrübeli ustalar deprem bölgesine gitti. Bugün bir kaynak ustasına 5 bin lira yevmiye veriyorum. Usta daha iyi bir iş bulduğunda bırakıp gidiyor. Bu durum işlerimize olumsuz yansıyor," dedi.

Karadağ, iki yıl sonra Türk ustaların bulunamayacağını iddia ederek, "Yetişmiş bir usta bugün bir mühendisten daha çok para kazanıyor. Ama gençler emek gerektiren sektörlerden kaçıyor. Asgari ücrete razı olup masabaşı işlerde çalışmak istiyorlar. Türk ustalar belli bir yaşa geldi, zamanla emekli olacaklar. Bazı şirketler mecburen yabancı işçi çalıştırıyor," diye ekledi.

Otomobil tamircisi Uğur Kahveci, kalfa ve çırak bulmakta zorlandıklarını ifade ederek, "Eskiden ailemiz bizi ustanın yanına bırakırdı ama şu anda öyle bir şey yok," dedi. Cep telefonu tamircisi Ramazan Özdemir ise, gençlerin kolay para kazanmaya yöneldiğini belirtti: "Sosyal medyadan para kazanma yöntemleri tercih edildiği için şu anda vasıflı personel bulamıyoruz."

Tekstil sektöründe faaliyet gösteren Ufuk Doyuran da benzer sıkıntılar yaşandığını belirtti. "Gençler iş beğenmiyor. Sekiz mağazası olan arkadaşım, dört mağazasını eleman sıkıntısı sebebiyle kapattı," dedi.

Sosyal medyanın sunduğu kolay para kazanma fırsatları, gençlerin geleneksel iş kollarından uzaklaşmasına neden oluyor. Bu durum, nitelikli iş gücü açığını daha da büyütüyor. Sektör temsilcileri, eğitim sisteminde ve iş gücü piyasasında köklü değişiklikler yapılmadığı takdirde, Türkiye'nin üretim kapasitesinin ciddi anlamda zarar göreceği konusunda uyarıda bulunuyor.