Hürriyet'ten Meltem Özgenç'in haberine göre Pakdemirli, bir grup gazeteci ile sohbetinde özetle şunları söyledi:
"2021’e yönelik ciddi bir eylem planı üzerinde çalışıyoruz. Özellikle yeraltı barajlarına önem vereceğiz. Baraj yeraltında olursa çok daha kolay yapıyoruz. Kamulaştırma derdimiz yok. Etrafta yaşayanlarla sosyal problem olma derdi yok. Bir de buharlaşma yok.
Belli yerlerde de aynen bir lavabo gibi, bu lavabonun altından giden suyu belli bir noktada topluyorsun. 2023’e kadar 150 yeraltı barajı yapmayı hedefliyoruz. Türkiye’nin yeraltı jeolojisi de buna çok müsait.
"83 MİLYONUN TASARRUF ETMESİ GEREKİYOR"
Eylem planında ikinci olarak tasarrufa önem vereceğiz. Her şey bireyle başlıyor. 83 milyonun tasarruf etmesi gerekiyor. Suya artık bir mücevher ve altın gözüyle bakmamız lazım. Bugün bir problem yok ama 20 sene sonra problem olma ihtimali giderek artıyor. Bugün su kısıtı yaşayan ülkeler arasındayız, yarın su kuraklığı yaşayan ülkeler arasına girebiliriz.
Üçüncü başlığımız, tarım ve hayvancılıkta tasarruf. Sulama çeşitleri var. Kanaldan suluyorsunuz, damla sulama var bir de bu sene yeraltında damla sulamaya çalışıyoruz. Bu Türkiye’de çok yaygın değil ama buna geçmek gerekiyor. Çünkü burada da yüzde 30-40 tasarruf var. Bu yöntemle kurak bölgeleri kolaylıkla tarıma kazandırabiliriz. Açık kanal sulaması Türkiye’de yüzde 70, kapalı sulama yüzde 30 ama artık yaptığımız sulamaların yüzde 94’ünü kapalı yapıyoruz.
"KAÇAK VAR"
Belediyelerin de kayıp kaçak oranlarını düşürmesi gerekiyor. Bazı belediyelerde yüzde 80’e varan kayıp kaçak oranları vardı. Yani bu ne demek? Belediyelerin şebekelerindeki eski borular nedeniyle su size ulaşmadan kayboluyor. Şu anda belediyelerden bastığımız suyun yüzde 37’si boşa gidiyor, toprağa veriyor. Türkiye ortalaması bu. Büyük yatırımlar yerine bizim yapacağımız küçük rötuşlarla belediyelerin sorunu çözülebiliyor.”