Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in, gerekli önlemlerin alındığını söylediği yüz yüze eğitim, kalabalık sınıf mevcutları, yetersiz yardımcı personel ve okul önlerindeki kalabalık ile başladı. Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, “Bakan’dan başka MEB’de değişen bir şey yok” dedi.
1.5 yıl aradan sonra geçilen tam zamanlı yüz yüze eğitimin ilk günlerini Cumhuriyet’ten Sefa Uyar'a değerlendiren Eğitim-İş Genel Başkanı Özbay, Ziya Selçuk’un istifa etmesi ve Milli Eğitim Bakanlığı’na Özer’in atanmasına işaret ederek “MEB’de, bakanın isminden başka değişen bir şey; Bakan’ın kendine yakın atadığı bürokratlardan başka da geleceği dair yeni bir ifade yok. Ortada bir gemi var ama rotası yok. Bu nedenle kaptanının kim olduğunun pek önemi olmadığını düşünüyoruz” dedi.
Okullarda yardımcı personel eksikliğinin göze çarpan ilk şeylerden biri olduğunu vurgulayan Özbay, “Örneğin, 1300 kişilik bir okulda kadrolu bir yardımcı personel var. Her hijyen malzemesi olsa ne olur? Okulu bir kere temizlediğinizde iş bitmiyor, gün içinde de düzenli olarak temizlenebilmesi gerekiyor. Okul idarelerinin İŞKUR’lardan talepkâr olduğunu ve kendi kaderlerine terk edildiğini görüyoruz” dedi.
Sınıfların ciddi şekilde kalabalık olduğunu, okul duvarlarına ve zeminlere sosyal mesafe yazılarının yerleştirildiğini ancak sınıflarda 2-3 öğrencinin yan yana oturduğunu ve bu durumun “izah edilebilir olmadığını” vurgulayan Özbay, “Öğrenci başı maske gönderildiği belirtiliyor ama sayı yeterli değil. Maskelerin, her derste değiştirilmesi lazım ama böyle bir ortamın sağlanmadığını görüyoruz. Maskeler, 50-100’lük paketler halinde ortada duruyor ancak dağıtım maskelere değerek yapılıyor. Kâğıt üzerinde bir şeyler var ama gerçek hayatta uygulanmadığını görüyoruz” diye konuştu.
Bu süreçte MEB’in, “gerici dernek ve vakıflarla protokol yapmaya da devam ettiğini” söyleyen Özbay, “Eğitim artık ulaşılabilir değil. Tüm çocuklara eşit ulaşmıyor” dedi.