Korkusuz gazetesi yazarı Barış Yarkadaş; bugün kaleme aldığı yazısında Cumhur İttifakı'nın Saadet Partisi'ne yaklaşma çabasının boşa düştüğünü yazdı. Yarkadaş, "Saadet Partisi’nin etkin kadroları, AKP ve MHP iktidarının siyasi günahlarına ortak olmak istemiyor" değerlendirmesinde bulundu.
Yarkadaş'ın bugünkü yazısından ilgili bölüm şöyle:
"Cumhur İttifakı’nı oluşturan AKP ve MHP’nin liderleri, Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı üst üste iki kez kazanmasının şokunu hala atlatamıyor. Erdoğan ve Bahçeli, CHP’li Ekrem İmamoğlu’nun seçimi kazanmasındaki en büyük faktörlerden birinin, Saadet Partisi’nin İstanbul’da Büyükşehir Belediye Başkan Adayı çıkarması ve 103 bin oy alması olduğunu düşünüyor. Ki; bu düşüncelerinde haksız da değiller… Saadet’in İstanbul’da kendi adayıyla seçime girmesi, 31 Mart’ta yapılan ilk seçimde, oyların büyük bölümünün AKP’ye gitmesine engel oldu.
Bu gerçeği kavrayan Cumhur İttifakı’nın liderleri, o günden bugüne Saadet’i Millet İttifakı’ndan koparmaya, yanlarına çekemeseler bile Millet İttifakı’nın dışına itmeye çalışıyorlar. Bunun için de olmadık senaryoları devreye sokuyor, medyalarını kullanıyor, SP içinde suni ayrılıklar yaratmaya çalışıyorlar.
Ancak ne yapsalar boş… AKP Genel Başkanı Erdoğan, Saadet’i Cumhur İttifakı’na dahil edebilmek için, SP YİK Üyesi Oğuzhan Asiltürk’ün evine bile gitti. Bunun yetmediği görülünce, Asiltürk bu kez KKTC’nin kuruluş yıldönümü kutlamalarına davet edildi. Asiltürk ve Bahçeli, uçaktan kol kola indi. Erdoğan, SP’li Oğuzhan Asiltürk’e özel ilgi gösterdi. AKP medyası, Asiltürk’ten övgüyle söz etti.
"YÜKÜ TAŞIMAK İSTEMİYORLAR"
Bunların hiçbir karşılığının olmadığı ve deyim yerindeyse yapılanların Saadet’te yaprak bile kımıldatmadığı görülüyor. Zira; Saadet Partisi’nin etkin kadroları, AKP ve MHP iktidarının siyasi günahlarına ortak olmak istemiyor. Çünkü; ortaklık demek, AKP ve MHP’nin siyasi günahlarının yükünü de çekmek anlamına geliyor. Saadetliler bu yüzden Cumhur’dan da iktidar olanaklarından da uzak duruyor. Necmettin Erbakan’ın öğrencileri, “Azıcık aşım, ağrısız başım” felsefesiyle hareket ediyor ve Asiltürk üzerinden gösterilen çabayı ise ‘beyhude’ olarak niteliyor."