GÜNBOYU / MANİSA YİĞİT BALKANLI
İYİ Parti Yunusemre İlçe Başkanı Tufan Akan, Mayıs ayı içerisinde mahallelilerin talebi üzerine Karaali Mahallesi’ne gitmiş, Manisa Organize Sanayi Bölgesi içerisinden geçen sulama kanalını kamuoyu gündemine taşımış ve, “Bu kanal halkın can güvenliğini riske atıyor” diyerek Manisa Çevre ve Şehircilik İl Müdürü’ne çağrı yapmıştı.
Sulama kanalı nedeniyle kötü haber Manisa OSB’de bulunan fabrikalardan geldi.
Bölgeden geçen ve içerisinde siyanür ile sülfat gibi zararlı maddelerin bulunduğu atık sulardan çıkan gaz nedeniyle 8 fabrika işçisi, zehirlenerek hastaneye kaldırıldı.
İYİ Parti Yunusemre İlçe Başkanı Tufan Akan, sulama kanalına giderek hem zehirlenen fabrika işçilerine geçmiş olsun dileğinde bulundu, hem de atık su tehlikesini bir kez daha gündeme taşıdı.
“BURAYA ZEHİR AKITILIYOR!”
Siyanür ve sülfür atıklarıyla zehirlenen tarım sulamasında kullanılan suyun Muradiye Orta Ölçekli Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren 3- 4 fabrika tarafından gerçekleştirildiğini kaydeden Akan, “Fabrikalardan sulama kanalına akıtılan zehirden çevredeki bir fabrikada 8 işçi bu zehirli atıktan etkilenerek Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi Acil Servisi’ne kaldırıldı. Hayati tehlikesi olan işçi kardeşlerimiz var. Bugün sabah çevre fabrikalarda vardiya başladığında görüldü ki görüldü ki 2-3 kişi acile gönderildi ve AFAD’ın incelemesinde değerler yüksek çıktığı için bölge boşaltıldı. Burada şu an can sağlığını etkileyen çok net bir durum var. Zehir akıtılıyor buraya” dedi.
“İNSANLARI VE TARIMI ZEHİRLİYORLAR”
Manisa Çevre, Şehircilik ve İklim İl Müdürü’ne seslenen Akan, “Buraya iki adam göndermek çok mu zor? Devlet Su İşleri buraya gelip bakıyor, Mesir Sulama Birliğine ait bir kanal burası, Mesir Sulama gelip inceliyor. Yunusemre’deki yaşanan bulan bu çevre katliamı sadece Yunusemre’yi etkilemiyor. Bu kanal buradan akıp olduğu gibi Gediz Nehrine bağlanıyor, tüm Gediz Havzasını, tüm Menemen Havzasını ve İzmir’deki tarımı ve burada üretilen ürünleri etkiliyor. Zehir akıyor insanları göz göre göre bu yüzyılda tarım alanlarını ve insanları zehirliyorlar. Çevre ve Şehircilik İl Müdürü o koltukta neden hala oturuyor?” diye konuştu.
“İYİ PARTİ OLARAK BU KONUYU TÜRKİYE GÜNDEMİNE TAŞIYACAĞIZ”
Demirköprü Barajı kapaklarının açılarak suyun akıtılmasını ve yağmurlu havaları fırsat bilen denetimsiz firmaların, bütün kirli atığı, zehiri suya akıttıklarını vurgulayan Akın, bu zehirli suyu içen hayvanların anında öldüğünü kaydederek, “Suyun içinde hiçbir canlı yaşamıyor. AFAD buraya gelerek tüm alanı boşalttı. Burada şuan can riskimiz var, acillik olabilir bu havayı soluyanlar. Konunun takipçisiyiz. İYİ Parti olarak bunu Türkiye’nin gündemine taşıyacağız” diye konuştu.
TÜM YETKİLİLERE “GEREĞİNİ YAPIN” ÇAĞRISI
İYİ Parti Yunusemre İlçe Başkanı Tufan Akan tüm yetkililere çağrı yaparak, “Bunun karşısında hiçbir şekilde kamu kurumları gerekli önlemleri almıyor tüm uyarılarımıza rağmen. MASKİ ekiplerini ve Büyükşehir Belediyesi’ni ve tüm kurumları göreve davet ediyorum. Kontrol etmeye, buradan örnek almaya ve gereğini yapmaya davet ediyorum. Manisa Valiliği’ni, özellikle Çevre İl Müdürlüğü’nü, Çevre İl Müdürünü buraya davet ediyorum. Bir kere koltuğundan kalkıp buraya lütfedip gelip olayı incelemesini kendisine özellikle vurguluyorum. Bunlar hükümet ve devlet olmayı birbirinden ayırıyorlar.
Biz devletiz. Çiftçi kardeşim de, fabrikada çalışan arkadaşım devlet. Ama devleti idare eden hükümet yetkilileri burada göz göre göre 2 yıldır hiçbir önlem almadan çevre katliamı yapıyorlar ve buna müsaade ediyorlar. O 3 tane çevre katliamına sebep olan fabrikaların sahipleri kimdir? kimlerle iş birliği içerisindeler? Bunların hepsinin takipçisiyiz.
Gereğinin yapılmasını, tüm kurumların taşın altına elini koymasını acil olarak talep ediyorum. Bu konuyu ulusala taşıyacağız. Çünkü burada sadece Karaali bölgesi değil, sadece burada yaşayan çiftçilerimiz, vatandaşlarımız değil, merkez 6 mahallede tarım faaliyetlerinin yapıldığı mahalleler ve Gediz Nehri, tüm Manisa ovası tarım bölgesi ve Menemen Havzası ilgileniyor. Sadece Manisa’daki kurumlar değil, İzmir’deki kurumların da buraya gelip bu işi çözmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.