İbrahim Güllü, tüketicilere yönelik yapılan farklı fiyatlandırmaları "milliyet ayrımı" adı altında eleştirerek, bu uygulamalara son verilmesi gerektiğini vurguladı.
Güllü, turizm ve seyahat firmalarının çeşitli ülkeler ve lokasyonlar için farklı paketler ve fiyatlar sunabildiğini belirterek, "Pazarlama stratejisi olarak bazı tur ve seyahat firmalarının veya ülkelerin farklı fiyatlar uyguladığına dair bir algı olsa da, adil ve dengeli bir fiyatlandırma politikası izlenmeli ve standart fiyatlar açıklanmalıdır" dedi.
Güllü, tatil endüstrisinin adil ve dengeli fiyatlandırma ilkelerini benimsemesinin önemine vurgu yaparak, "Halkımız ve yabancı ziyaretçiler için uygun fiyatlar sunulabilir, ancak farklı fiyatlandırmalar ve uygulamalar insan haklarına ve eşitlik ilkesine aykırıdır.
Bu durum, hem Anayasa'nın 10. maddesinde yer alan eşitlik ilkesine hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırıdır. Farklı fiyatlar ödemek zorunda kalan tüketicilerin, "milliyet ayrımı" adı altındaki uygulamalara karşı çıkmak için Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'na başvurabileceğini ve tüketici hakem heyetinden ödedikleri farkın avans faiziyle iadesini talep edebileceklerini belirtti.
THD Genel Başkanı Ergün Kılıç, otellerin 'milliyet ayrımı' adı altında ek ücret talep etmelerini yasalara aykırı ve tüketicilerin eşit şekilde yararlanma haklarına ters düşen, ayrımcılık teşkil eden bir uygulama olarak değerlendirdi.
Kılıç, turizm belgeli otellerde fiyat tarifelerinin Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelik'te belirlendiğini ve bu yönetmelikte milliyet ayrımına dayalı fiyatlandırmanın yasaklandığını ifade etti.
Tüketicilere paket turlar öncesinde verilen broşürlerin önemine vurgu yapan Kılıç, turizm belgeli işletmelerin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onaylanmış fiyat tarifelerine uymak zorunda olduğunu belirtti.
Kılıç, işletmelerin onaylanmış fiyatların altına inebileceğini ancak onaylanmış fiyatların üzerine çıkamayacaklarını belirtirken, pazarlama koşullarına uygun fiyat uygulayabileceklerini ifade etti. Ancak, uygulamada yaşanan mağduriyetlere dikkat çeken Kılıç, bu durumda tüketici veya müşterilerin Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'na başvurarak ilgili kurumun idari para cezası kesmesini sağlayabileceğini sözlerine ekledi.
Kılıç, otellerin odaların ve yatakların fiyatlarını açıkça görebilecekleri şekilde sergilemekle yükümlü olduklarını ve fiyatların hesaplanmasında Merkez Bankası'nın döviz alış kurunu esas almanın gerekliliğine dikkat çekti.
Tüketicilerin bu gibi durumlarla karşılaşmaları durumunda haklarını nasıl koruyabilecekleri hakkında bilgilendirilmelerinin ne kadar önemli olduğuna dikkat çeken Kılıç, dernek olarak üyelere bu konuda destek ve eğitim sağladıklarını vurguladı.