2010 yılında Paris'te tanıştığı ve nikah masasına oturduğu eşi Fatoş Yelliler ile geçen yaz olaylı bir şekilde boşanan 42 yaşındaki Berdan Mardini, biten evliliği hakkında konuştu. Anneleri çocuklarını görecek durumda değil, test sonuçlarını bekliyoruz diyen Berdan Mardini eski eşini kızdırdı. Fatoş Yelliler ise instagram hesabından, illegal işler yapıyorsun, sahipsiz bıraktığın çocukların var diyerek şok etti.
Aslen Mardinli 7 çocuklu bir ailenin 6. çocuğu olarak doğan Berdan Mardini yaptığı şarkılarla her dönem konuşulmayı bildi. 2010 yılında Paris'te yaşayan sevgilisi Fatoş Mardini ile evlenmesi magazin basınında yer almıştı. Berdan Mardini'nin eşi Fatoş Hanım hakkında ' Eşim ayağımı yıkar, terliklerimi ayağıma getirir bana hizmet eder' sözleri evliliğinden daha çok konuşulmuştu. Sanatçı ve karısı Fatoş Mardini o dönem çok konuşuLmuştu. Berdan Mardini iki çocuğunun annesi Fatoş Yelliler'den aldatma nedeniyle boşanmıştı.
YASAK AŞK
Fatoş Yelliler, ünlü şarkıcı Berdan Mardini ile boşanma aşamasındayken iş adamı Gökhan Göz ile yasak aşk yaşadığını itiraf etmiş ve magazin gündemine bomba gibi düşmüştü. Geçtiğimiz mart ayında iki çocuğunun annesinden boşanan Mardini, biten evliliği hakkında konuştu.
"EN BÜYÜK NAMUSSUZLUK VİCDANSIZLIK"
TV8’de yayınlanan Müge ve Gülşen’le 2. Sayfa programına konuk olan Berdan Mardini, biten evliliği için “İyi insanlar size güzel anılar bırakır, kötü insanlar da iyi tecrübeler bırakır. Ne olursa hiçbir anlatmayacağımı her şeyi apacık ortada olduğunu söyledik. Çocuklarım büyüyor biri 11 biri 8 yaşında. Onlar için çok konuşmak istemedim. Zaten yargı sürecindeki bir olay. Çirkin bir konuda tekrar ben de mi çirkinleşeyim. Kendi örf ve adetime göre davranmaya devam ediyorum. Eski Berdan’la şu anki Berdan aynı değil. Namussuzluğu çıplaklık olarak görürdük. Ama şimdi bana göre en büyük namussuzluk vicdansızlık” dedi.
ESKİ EŞTEN AÇIKLAMA
"12 yıl boyunca kocalık-babalık yapmış olsaydınız bu evlilik hala devam ediyor olacaktı. Çocukların annelerini görmemeleri o yaşta çocukları cezalandırmak demek.
"KONUŞURSAM HAPSİ BOYLARSIN"
Ben konuşmaya başlarsam önce devlete karşı yapılan illegal işlerinizden başlarım. Hepsini belgeli ispatlarım. O zaman hapsi boylarsınız. Ne itibarınız kalır ne de velayet. İlla çocuk bakmak istiyorsanız önce evlilik çerçevesinde gizli yaptığınız yasak aşktan olup masum, hiç görmeyip sahip çıkmadığınız çocuktan başlayın.
"SENİN ANNEN 0... DİYECEK KADAR İYİ BABASINIZ"
Benim çocuklarıM hala kardeşleri olduğunu bilmiyorlar. Psikoloji bozulmasın, babalarını yanlış tanımasınlar diye büyüdüklerinde gereğince anlatılır dedim. Her şeyden önce kendi hırs, nefret, kin ve öfkenizden önce çocuklarınızı düşünseydiniz siz de TV’lerde annelerini kötülemeden önce sekiz yaşında bir kız çocuğuna senin annen o… diyecek kadar iyi babasınız doğru! Ayakta alkışlıyorum” dedi.
BERDAN MARDİNİ KİMDİR?
Anne ve babası Mardin‘in Yaylabaşı köyünden olan Mardini, 5 Kasım 1978‘de Diyarbakır‘da doğdu. Yedi kardeş’in 6. sı olan olan Mardini’nin babası T.Z.D. Kurumunda çalışan bir devlet memuruydu. Babasının mesleği nedeniyle eğitimini değişik illerde sürdürmek zorunda kaldı.
İlkokul ikinci sınıfa kadar Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde okudu. Daha sonra babasının tayini çıkınca, ailesiyle birlikte Isparta’nın Gelendost taşındı. İlkokul üçüncü sınıfa Gelendost’ta devam etti. O yıllarda yeteneği ön plana çıkmaya başlıyordu. Okulda oynadığı piyes, tiyatro gibi sanat alanlarında sesinin güzelliği çevresi tarafından fark edildi.
İlkokul 5.sınıfta düzenlenen ilçeler arası şiir yarışmasında üçüncü oldu. Daha sonra ortaokul yıllarında okulun düzenlediği bir çok sosyal ve kültürel faaliyetlerde görev aldı. Ortaokulda üç, lisede iki sene tiyatro oynadı. Yine okulun düzenlemiş olduğu ses yarışmasında birinci oldu. O a merak sarmaya başlamıştı. Enstrüman çalmayı çok istiyordu. Okulun açmış olduğu bağlama kursuna ablası ve ağabeği yazıldığı için kendisi yazılamadı. Ama o kadar hevesliydi ki ağabeyi ve ablası evde çalışırken onları seyreder, daha sonra bağlamayı gizlice alıp kendi kendine çalışırdı. Bir süre sonra kendide bağlama çalmaya başladı. Derken babası emekli oldu ve ağabeğiyle ablasının, daha önce gittiği İstanbul’a yerleşmek zorunda kaldı.
İstanbul’da Avcılar’a yerleşti. Avcılar Süleyman Nazif Lisesi’nde eğitimine Lise üçüncü sınıftan devam etti. Bir senelik okul yaşantısı içerisinde yine okulun düzenlediği konser ve faaliyetlerde yer aldı. Üniversite sınavını kazanamadı ve iş hayatına atıldı. Babasının açmış olduğu tekstil firmasında kardeşleriyle birlikte çalışmaya başladı. Burada işin bütün safhalarında çalıştı. Ortacı, makineci ve pastalcı olarak çalıştı. İki senesini burada geçirdikten sonra firmalarının yakınındaki bağlama kursuna yazıldı. Orada çok iyi bağlama çalan birine rastladı. Bir gece onunla birlikte Avcılar sahilde bir bara gidip eğlenmeye karar verdiler. O barda ses düzeni henüz yeni kurulduğu için herkes kendi masasında çalıp söylüyordu. Kendi kendilerine mırıldanırken barın sahibi rica etti ve ses düzeniyle okumasını istedi. Orada bir iki türkü okuyunca çok beğenildi ve geceleri sahneye çıkması istendi.