Prof. Dr. Tevfik Özlü paylaşımında şunları kaydetti:
- Japonya’da yayınlanan bir araştırmada Covid 19’a neden olan SARS-CoV-2 virüsünün, insan derisinde 9 saat kaldığı gösterildi. Bu süre, grip virüsüne kıyasla yaklaşık 4 kat daha uzun. Bu bilgi Covid 19’dan korunmada el hijyeninin önemini bir kez daha göstermiş oldu.
- Öksürüp, hapşırırken etrafa damlacıkların yayılmasını önlemek için elleriyle ağzını kapatan kişiler, eğer grip ve Covid 19 gibi solunum yolu virüslerini taşıyorsa, virüslü damlacıklarla ellerini bulaştırmış olurlar.
- O kişiyle tokalaştığımızda virüs doğrudan elimize bulaşabilir. Ya da elleriyle asansör düğmesi, kapı kolu, otobüslerdeki tutamaklar, merdiven tırabzanlarına dokunduğunda, virüsü oralara eker ve biz de aynı yüzeylere dokunursak virüsü almış oluruz.
- Aslında cildimizde yara, bere, çizik yoksa, virüs deriden geçmez. Ancak, ellerimizi ağız, burun veya gözlerimize temas ettirirsek -farkında olmadan günde binlerce kez bunu yaparız- kendi ellerimizle kendimizi enfekte etmiş oluruz.
- Öncelikle, hapşırık ve öksürüğümüzü ellerimizle değil; dirseğimizle kapamalıyız veya ceketimizin iç yüzüne öksürüp, hapşırmalıyız. Salgın dönemlerinde başkalarıyla tokalaşmak güvenli değil.
- Ellerimize mukayyet olmalı, herkesin dokunduğu eşyalara, yüzeylere olabildiğince el sürmemeliyiz. Eğer bu yüzeylere, eşyalara dokunduysak, hemen ellerimizi su ve sabunla yıkamalı; yıkamadan önce ellerimizi ağzımıza, burnumuza ve gözlerimize temas ettirmemeliyiz.
- Eğer su ve sabunla ellerimizi yıkama imkanımız yoksa, -örneğin toplu taşımada yolculuk ederken- asgari %70’lik alkol içeren kolonya veya el dezenfektanlarıyla ellerimizi dezenfekte edebiliriz.
- Ellerimize iyi bakmalıyız. Cildimizdeki yara, bere ve çizikler bizi dış tehditlere açık hale getirir.