Bilinmezin yolunda…

Son sözünü söyleyip dünyamın defterini kapattığın günden bugüne, kâbuslar içinde görürüm de çekip kurtarmanın planını yapardım, baba evinin çökmeye yüz tutmuş damında. Ben planlar yaparken meğer tepemizdeki tavanlar üstümüze çökmenin talimini yaparmış. Bir ekim yirmi ikisinde hissettim ağırlığını üstümde.

O gün bugündür ne kabuslar bitti ne de seni çekip alabildim, o karanlık evrenden. Hayalle hakikat birbirine karışırken seni kaybetmek yetmezmiş gibi sevdiklerimi düşürüyorum o kuyuya bir bir…

Her gece daha bir kararıyor ömrümde. Gündüzleri göresim gelmiyor artık. Anladım hikayenin en tatsız yerlerindeyim şimdi. Benden bu kadar. Kime koşsam yetişemiyorum sana yetişemediğim günden beri. Çocukluk arkadaşlarımın yüzü gibi hayat, gün geçtikçe yetişemeden ölmenin sarılığı üstümüze çökmüş.

Olsun hiç değilse biz koştuk be gülüm… Senin bir hiç değilsen bile yokken şu hayatta biz koştuklarımızı azık yapıp çıkacağız bilinmezin yoluna…

 

Yazarlar Haberleri