Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: "Zalimin zulmünü sona erdirmek zorundayız. Birlikte el ele mücadele edeceğiz. Bu tarihin bize yüklediği bir sorumluluktur. Bu sorumluluğun bilincinde olan herkesle yolumuza devam edeceğiz." "Hepimizin oturup düşünmeye ihtiyacı var. Ön yargılarımızı bir kenara koyup oturup insanımızı ülkemizi düşünmek zorundayız. Yeri gelince Türkiye ile çok büyük laflar ediyor. Dönüp bize sen dünyaya meydan okuyacağına önce şu konteynerlerden yemek toplayanların derdini çöz deseler ne diyeceksin? Önce işsizlik sorununu çözsene. Sen fabrika kurdun, tarlaları ektin de biz karşı mı çıktık? Esnafa, çiftçiye düşük faizli kredi verdin de biz karşı mı çıktık? Biz doğruları söylediğimiz için rahatsız oluyorlar. Niçin doğruları söylüyorsun diye her gün ama her gün hakarete varan konuşmalar dinliyoruz. İşli öyle bir boyuta getirdiler ki muhalefeti de inşa edeceğiz diyor. Kılıçdaroğlu'ndan kurtaracağız diyor. Çok kolay, gelirsin konuşuruz, millet evinde otururken dinler, hakem olur, kim doğru söylüyor kim yanlış söylüyor. E haksızsam zaten gideceğim. SGK'yı batırdın diyorsun. Devletin bütün evrakları senin elinde, çıkarsın karşıma bak belgeler bunlar ver cevabını Kılıçdaroğlu diyeceksin. Cevabını veremezsem zaten gideceğim. Niye karşıma çıkmıyorsun? Çünkü korkuyor. Doğruların karşısında korkan bir insan devleti yönetemez.
"MİLLETVEKİLİNİ GÖNDERSENE"
"Şu soğan üreticilerin derdi nedir diye göndersene milletvekilini. Sen para verip soğan üreticilerine fakir fukaraya dağıttın diye biz karşı mı çıktık. Patates üreticileri de mağdur. Onlar da patatesleri hayvan yemi olarak kullanıyor. Sen gittin patates üreticilerinin derdini çözdün de biz karşı mı çıktık. Hâlâ 2020'de ödenmesi gereken teşvikler ödenmemiş. Bir ayda 21 milyar lira tefeciye faiz ödüyorsun.
"HERKESİN CAN VE MAL GÜVENLİĞİNİ SAĞLAYACAĞIZ"
"İktidar olduğumuzda ilk olarak herkesin can ve mal güvenliğini sağlayacağız. İkinci olarak kuvvetler ayrılığına dayanan güçlü bir demokrasiyi inşa edeceğiz. Eğer bir partinin genel başkanı hâkim tayin ediyorsa o hâkim bağımsız değildir. O halde yapılması gereken adliyeye siyaseti sokmamaktır, kışlaya, camiye siyaseti sokmamaktır. Ne zaman söyledim ben bunu? Yenikapı mitinginde söyledim. Camiye kışlaya siyaseti sokmayacaksınız dedik. Şimdi tam tersi yapılıyor. Medya özgürlüğünü sağlayacağız. Şimdi yolsuzluğu yazan gazetelere ceza geliyor. Biz geldiğimizde milletin vekilini millet seçecek, genel başkanlar değil. O zaman parlamento vesayet altında olmaktan kurtulur."
"İLK İŞ SİYASİ AHLAK KANUNU"
"İlk yapacağımız iş siyasi ahlak kanunu çıkarmak olacak. Milletvekili, bakan oluyor cebini düşünüyor. Öyle bir siyaset anlayışı olur mu Allah aşkına ya. Söz veriyorum değiştireceğiz. Namus sözü. Atama ile bakan mı olur. Sokaktaki vatandaşı çevirin sorun şu bakan kim diye. Bilmez. Bu bakan Meclis'e gelmiyor millete hesap vermiyor. Bu tablo ne tablosu arkadaşlar. Diktatörlük değil mi."
"MİLYARLAR DENETLENMİYOR"
"TBMM Varlık Fonu'nu denetleyemiyor. Bu garabete bakar mısınız! Ne oluyor burada? Neler yapılıyor? Milyarlar denetlenmiyor. Böyle bir devlet anlayışı olur mu! Yüzde 10 seçim barajını kesinlikle kaldıracağız. Temsilde adalet yönetimde istikrar sağlayacağız. Bir devlet vatandaşa hesap vermiyorsa orada birileri malı götürüyordur demek."
'ÇİFTÇİ EKEMİYOR'
"18 yılın sonunda 3 Trakya büyüklüğünde alan çiftçi tarafından ekilmiyor? Çünkü zarar ediyor. Çiftçi üretmiyor ama dışarıdan alıyorsunuz. Üstelik gümrük vergilerini sıfırlıyorsunuz. Aynı şekilde gübreye, ilaca yağmur gibi zamlar yağdı. Nasıl üretecek çiftçi. Elektrik faturaları can yakıyor. CHP iktidarında elektrik dağıtım şirketlerine değil vatandaşa hizmet edeceğiz."
"SENİN KENAN EVREN'İN KAFASINDAN NE FARKIN VAR?"
"Darbe hukukunu kim pekiştiriyor? Bu beyler. Efendim üniversiteye rektörü ben tayin edeceğim. Senin Kenan Evren kafasından ne farkın var? Diktatörden ne farkın var? Kendi üniversitemizden biri seçilsin diyorlar. Gayet barışçıl bir gösteri yapıyorlar. Anayasa'ya uygun. Gençleri anlayamıyorlar. Neden itiraz ediyor bu gençler? Her üniversitenin bir geleneği vardır. Dünyanın en saygın üniversiteleri gelenekleri olan üniversitelerdir. Üniversiteyi üniversite yapan da budur. Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine her türlü haksızlığı yaptılar. İlk damgaladıkları terörist bunlar. Dozu daha da ileri taşıdılar. Yılan dediler. Emin olun yılan, yılan diyenlerden daha akıllı. Ellerine silah mı sopa mı aldılar? Camı çerçeveyi mi kırdılar? Hayır. Neye göre diyorsunuz terörist?"
"SAYGIN BİLİM İNSANLARINDAN BİRİ"
"Dozu daha da ileri götürdüler saygın hocalardan Ayşe Buğra'ya söyleyen kişinin makamına asla yakışmayacak söylemleri rahatlıkla dile getirdiler. Ayşe Buğra dünyada bilinen saygın bilim insanlarından biri. Ne yaptı Ayşe Buğra? Osman Kavala zaten haksız bir biçimde içeride tutuluyor. Siz zaten adalet kavramından uzaklaşmışsınız."
"O KIZIN AYAKKABI NUMARASI..."
"Öğrencileri copla aldılar hâkim karşısına çıkardılar. Hâkimler serbest bıraktılar. İki fotoğrafı hiç unutmuyorum dışarı çıkan gençler birbirlerini kucaklıyorlar. Öbürü de gülerek zafer işareti yapıyorlar. Biri şunun söylemiş Twitter'dan. Kızın ayakkabısına takmış. O kızın ayakkabı numarası bile senin IQ'ndan fazla. O kızın ayakkabı numarası bugün devleti yönetenlerin IQ'sundan daha yüksek.