CHP'den yapılan açıklamaya göre, Kemal Kılıçdaroğlu, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi nedeniyle şehit aileleri ve gazilerle video konferans toplantısında bir araya geldi.
Şehit aileleri ile gazilerin talep ve düşüncelerini dinleyen Kılıçdaroğlu, mevcut koşulların iyileştirilmesine ve ihtiyaçların karşılanmasına yönelik çözüm önerilerini paylaştı.
Bütün şehit yakınlarının ve gazilerin her ortamda sözcüsü olmaya çalıştığını, emek harcadığını, mücadele ettiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, şehitler, gaziler, şehit ve gazi aileleri arasında ayrım olmaması gerektiğini vurguladı.
Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Şehit şehidimizdir, hepimizin başının üstünde yeri vardır. Dolayısıyla şehitler arasında ayrım yapmak devlete de yakışmaz bize de yakışmaz insanlığa da yakışmaz. Bunu her yerde ifade ettim. Ama bu konuda farklılıklar var. Bu konuda parti olarak bir de kanun teklifi hazırladık, farklılıkları gösterdik liste halinde.
15 Temmuz şehidi, terör şehidi, yurt dışında şehitlerimiz, her birisinin aldıkları aylıklar farklı, sağlanan imkanlar farklı. Gaziler farklı standartlara tabi tutuluyorlar. Oysa şehit hepimizin şehididir bir farklılık, ayrım olmaması lazım. Aileler arasında şehidimiz nerede hayatını kaybettiyse, 'efendim burada kaybetti buna daha az imkan verelim, şurada şehit oldu buna daha yüksek imkan verelim' demek asla doğru değil."
Şehit cenazelerinde devlet erkanının bir araya geldiğini sonra bir vefasızlık ortaya çıktığını belirten Kılıçdaroğlu, "Sizin hak ettiğiniz bir itibarı maalesef siyaset kurumu size vermiyor. En büyük acımız, en büyük vefasızlık da burada çıkıyor ortaya zaten." dedi.
"Siyaset kurumu icraatta maalesef sınıfta kalıyor"
İngiltere'de şehit yakını veya bir gazi, mağazaya, alışveriş merkezine girdiğinde, "mağazayı onurlandırdıklarına" ilişkin anons yapıldığını anlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Bizde böyle bir uygulama var mı? Böyle bir uygulama yok. Bir arkadaşım ifade etti, şehit yakınlarına ve evlatlarına kart veriyorlar, 25 yaşı dolunca bu kartı geri istiyorlar. Niye geri istiyorsunuz? O devletin kendisine verdiği bir belge, doküman aslında. Bunun geri, onun elinden alınması kadar yanlış bir şey yok. Laf etmeye gelince hepimiz çok güzel laflar ediyoruz ama icraata gelince icraatta maalesef sınıfta kalıyor siyaset kurumu. Dolayısıyla siz, sizin sözcünüze destek vereceksiniz, sizin sorunlarınızı parlamentoda dile getirene destek vereceksiniz. Siz 'şehitler, gaziler arasında ayrımcılık yapılmasın' diye kanun teklifi verenlere destek vereceksiniz.
Az önce dediniz, 'Sizinle ilgili bir algı var.' Doğru bizimle ilgili bir algı yaratmaya çalışıyorlar. PKK kime saldırdı? Üstelik bu saldırıya muhatap olan kişi de benim. Bu saldırı dolayısıyla hayati tehlike geçiren de benim. Şehitlerin, gazilerin hakkını sonuna kadar savunan da benim. O zaman oturup düşünmemiz lazım. Ben değil, sizlerin de oturup düşünmesi lazım. Kim doğruyu, kim yanlışı söylüyor? Kim şehitlerin yakınlarının ve gazilerin hakkını savunuyor? Kim savunmuyor?"
"Sizin hakkınızı savunmak benim namus borcumdur"
Kanun teklifi verdiklerini ama reddedildiğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Sizlerin şöyle bakması lazım, şehit yakınları ve gaziler arasında aylık farklarının giderilmesi için kanun teklifini veren partinin verdiği bu kanun teklifini reddeden partiler kim? Buna bakmanız lazım. Sizin hakkınızı savunmak benim namus borcumdur zaten. Sizin çocuklarınız, sizin evlatlarınız hayatlarını verdiler. Ne için hayatlarını verdiler? Bu 83 milyon insan yatakta akşam rahat uyusun, sokaklarında rahat gezsin diye. Şimdi biz o şehit yakınlarımızı ve gazilerimizi nasıl unutacağız? Unutmak insanlığa yakışır mı? Yakışmaz."
Şehit ailesine bağlanan aylıkların 600-700 lira olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, "Bir şehit annesine babasına 600 lira, 700 lira aylık bağlanması Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir ayıbıdır aslında. En azından asgari ücret verin kardeşim. Niye 600 lira, 700 lira? Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ona ayda 5 bin lira, 6 bin lira, 7 bin lira, 10 bin lira verecek parası mı yok? Parası var efendim. Şehit yakınlarına, gazilere ayda versin 10 bin lira. Ne olacak yani?" şeklinde konuştu.
"Haksızlık giderilinceye kadar mücadele edeceğim"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, vatan ve bayrağın hayattan daha değerli olduğunu, şehitlerin de bayrağı ve vatanı için hayatını verdiğini vurguladı.
Bayrağı, vatanı için hayatını veren, şehit ve gazi yakınına Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 10 bin lira verememesinin "ayıp" olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sosyal Güvenlik Kurumunda ya da özel hastanelerde sizden ayrıca para istenmesi... O da bir ayıptır. Niye sizden ayrıca para isteniyor? 15 Temmuz şehitleri ile diğer şehitler arasında birisi 6 bin lira birisi 1430 lira aylık alıyor. Bu ayıptır, bu ayıbı sonlandırmamız lazım.
Kanun teklifini veren benim, suçlanan da benim. Nasıl oluyor? Hangi akıl hangi mantık bu? Emin olun anlamakta zorluk çekiyorum. 15 Temmuz şehidi, o da bizim şehidimiz, o da hayatını feda etti. Alsın mı? Alsın. Ama diğeri de şehidimiz. Şehitler arasında ayrım mı olur? Oraya oturan aile, kendisine ayrılan koltuğa oturan aile, otobüse binen herkes bilecek ki bu bir şehit ailesidir ya da 'bu bir gazidir' diyecek. Toplumdaki dayanışma kültürü budur. Toplumda karşılıklı sevgi, saygı budur."
Bütün değerlerin kaybedildiği, millet olmanın hasletinin unutulduğu bir noktaya gelindiğini aktaran Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Türkiye'yi bu girdaptan mutlaka çıkarmamız lazım. Mücadele yapılacaksa bu mücadeleyi ortak yapacağız ve haksızlıklara karşı ortak itiraz edeceğiz. Haksızlık olmaz. Sevgili Peygamberimiz diyor ki 'Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.' Eğer bir yerde bir haksızlık var ve siz sesinizi çıkarmıyorsanız o en büyük günahlardan birisidir. Allah'ın yarattığı kula haksızlık yapılırken niye sesiniz çıkmaz? Neden itiraz etmezsiniz? Bu haksızlığı imkanınız olduğu halde neden düzeltmezsiniz? En çok şehitlerden, gazilerden söz eden, kahramanlık lafları yapan, şiirler okuyanlar... Nerede bu insanlar? Size gelince mangalda kül bırakmıyorlar, icraata gelince ortalıkta kimse yok.
Kim var? Kemal Kılıçdaroğlu var. Ne yapalım? Bütün intikamı da onun sırtından alalım. Olmaz, yazıktır, günahtır. Sizin sorunlarınızı parlamentoda da parlamentonun dışında defalarca dile getirdim. Haksızlık giderilinceye kadar, sonuna kadar da mücadele edeceğim. Bundan da emin olmanızı isterim."