Faik Öztrak, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, CHP Merkez Yönetim Kurulu'nun (MYK) olağanüstü toplandığını söyledi.
Toplantıda, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin, AYM'nin verdiği hak ihlali kararının ardından Enis Berberoğlu'nun yeniden yargılanmasına yer olmadığına hükmetmesinin ele alındığını aktaran Öztrak, "İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesinin milletvekili arkadaşımız Enis Berberoğlu'yla ilgili kararını yok saydı" diye konuştu.
Anayasa'nın 11. maddesinin, "Herkes Anayasa'ya uymak zorundadır." ve 153. maddesinin, "Herkes Anayasa Mahkemesinin kararına uymak zorundadır." hükümlerini hatırlatan Öztrak, şöyle konuştu:
"UMARIZ 15. AĞIR CEZA MAHKEMESİ KARARIYLA BU HUKUSUZLUĞA SON VERİLİR"
"AYM, 'Enis Berberoğlu'nun milletvekilliğiyle ilgili hakları çiğnenmiştir.' demesine rağmen İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 'Ben buna uymam.' diyor ve 'Yeniden bir yargılama yapılmasına da gerek yoktur.' hükmüne varıyor. AYM kararına bir alt mahkemenin uymayı reddetmesi, açıkçası Anayasa'yı çiğnemektir. AYM ve milletvekilinin, kendisine milli irade tarafından verilen hakkını, hukukunu yok saymaktır. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin yaptığı aslında görev suçudur. Bu çerçevede Hakimler ve Savcılar Kurulu daha önce birçok olayda yaptığı gibi bu defa da burada resen hareket geçmelidir."
Konunun, iki gün içinde İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesine intikal edeceğini ve burada gerekli kararın verileceğini belirten Öztrak, "Umarız 15. Ağır Ceza Mahkemesi kararıyla bu hukuksuzluğa, bu hukuk garabetine son verilir." dedi.
CHP olarak her zeminde hak, hukuk ve adalet arayışını sürdürmeye devam edeceklerini dile getiren Öztrak, şunları kaydetti:
"Devletin temeli adalettir. Adalet çürürse işte ikide bir bahsedilen beka sorunu orada başlar. Şunu açıkça görmemiz lazım; bu ülkede hukuk devleti zayıf düştükçe, demokrasi zaafa uğratıldıkça milletin cebi de boşalmaktadır. Bugün ekonomide yaşadığımız buhranın en önemli nedenlerinden biri de hukukun bu şekilde ayaklar altına alınmasıdır. CHP olarak hem milletvekilimizin hem TBMM'nin hem de diğer tüm haksızlığa uğrayan insanların hakkını, hukukunu her zeminde, taviz vermeden aramaya devam edeceğiz."