CHP'de 'Hedef İktidar' kurultayı

CHP’nin korona virüs salgını nedeniyle ertelenen 37. Olağan Kurultayı'nda bugün, genel başkanlık seçimi gerçekleşiyor...

CHP’nin korona virüs salgını nedeniyle ertelenen 37. Olağan Kurultayı'nda bugün, genel başkanlık seçimi Bilkent Odeon Gösteri ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşiyor...

BEYANNAME OY BİRLİĞİ İLE KABUL EDİLDİ

İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından oylamaya sunuldu. Beyanname oy birliği ile kabul edildi.

KILIÇDAROĞLU KÜRSÜDE

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kürsüye gelerek kurultay konuşmasına başladı.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasında satırbaşları:

"Bütün vatandaşlarımızı kucaklıyor, hepsinin sorunlarına çözüm üreteceğimizi buradan açıkça ilan ediyorum. Bu kurultay TBMM'nin açılışının 100. yılında yaptığımız tarihi bir kurultaydır. 100 yılı geride bırakan, önümüzdeki 100 yıla açılan bir kurultaydır. Bu kurultay bizi 2023'e taşıyacak kurultaydır. Bu kurultay 2023'te cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmamızı sağlayacak kurultaydır.

Onbinlerin, yüzbinlerin, milyonların gözü ve yüreği bu kurultaydadır. Bu kurultay sadece vatandaşlarımızın değil, Ortadoğu'dan Afrika'ya, Avrupa'dan Rusya'ya tüm dünyanın gözünün üzerinde olduğu kurultaydır. BU kurultay sosyal ve ekonomik buhrandan nasıl çıkacağımızı tüm dünyaya anlatacağımız kurultaydır.

TÜRKİYEYİ BU BUHRANDAN ÇIKARACAĞIZ

Bu kurultayda alacağımız her kararın yankısının yüksek olacağını biliyoruz. Bu kurultay alçakgönüllü bir uygarlığın inşasına çağrı kurultayıdır. Bu kurultay işsizliği, yoksulluğu, adaletsizliği, liyakatsizliği, umutsuzluğu nasıl ortadan kaldıracağımızı açıklayan bir kurultaydır. Türkiye, cumhuriyet tarihinin en ağır buhranını yaşıyor. Abarttığımı kimse sanmasın. Bu buhran yönetim buhranıdır, demokrasi buhranıdır, ekonomi buhranıdır. Bu buhran toplumsal sağlığımızı ve birlik, beraberliğimizi dibinden dinamitleyen bir buhrandır. Bu kadar ağır bir buhranda, hiçbir vatanseverin, özellikle hiçbir CHP'linin umutsuzluğa kapılma hakkı ve yetkisi yoktur. Biz Türkiye'yi bu buhrandan çekip çıkaracağız.

Adalet Yürüyüşü'nü hiç kimse unutmasın. Bu bir son değil, bu bir yeni başlangıçtır demiştim. 31 Mart yerel seçimlerinde duvarın arkasına geçtik. O duvarı şimdi dostlarımızla birlikte ve milletimizin ferasetiyle parça parça yıkacağız.

SARAY NE DİYORSA YARGI ONU YAPIYOR

2. yüzyıla hazırlanmak zorundayız. Millet olarak hazırlanmak zorundayız. 2. yüzyıla çağrı beyannamesi adı verdiğimiz çözüm önerilerimizi sunmadan önce Türkiye'nin 5 temel sorunundan söz edeceğim. Neden çözüm beyannamesi? Neden buhran? Neden 2. yüzyıla hazırlık? Birinci sorunumuz demokrasi sorunu. 21. yüzyılın Türkiye'sinde yasama yargı ve medya bir kişinin vesayeti altındadır. Öyle bir noktadayız ki Saray ne diyorsa yargı onu yapıyor. Egemen güçler ne diyorsa Saray aynısını yapıyor.

Saray talimat veriyor, Osman Kavala içeride kalacak diye, Selahattin Demirtaş içeride kalacak diye, yargı gereğini yapıyor. Cezaevlerinde onlarca gazeteci var. Buradan cezaevinde olup kalemini satmayan gazetecilere selamlarımızı gönderiyoruz. Trump Saray'a talimat verdi, rahip Brunson'ı derhal serbest bıraktılar. Saray talimat veriyor, özgür medya susturuluyor. 20 Temmuz sivil darbe sürecinde TBMM'nin yetkileri kısıtlanmıştır. Denge ve denetleme mekanizmaları felç edilmiştir. Böyle bir ortamda demokrasiden söz etmek mümkün değildir.

HARCANAN PARA 2 TRİLYON 400 MİLYAR LİRA

İkinci sorunumuz ekonomi. Mutfağımızda yangın var. Çocuklarınız işsizse 18 yıldır ülkeyi bu noktaya getirenleri sorgulamak zorundasınız. Türkiye Cumhuriyeti'nin ekonomik bağımsızlığı tehlike altındadır. Türkiye Cumhuriyeti savaş meydanlarında kuruldu. Hiç kimsenin önünde diz çökmedik. Cumhuriyeti kuranlar tam 79 yılda 57 hükümet kuruldu. 714 milyar dolarlık bir kaynak kullanıldı. Demir çelik fabrikaları yapıldı, şeker fabrikaları yapıldı. Osmanlı'nın borcu son kuruşuna kadar ödendi. 2003-2020 18 yıl... 18 yılda harcanan para 2 trilyon 400 milyar dolar!

VATAN TOPRAĞINI SATTILAR

Havaalanı, şehir hastaneleri dahil değil bunlara. Onların bedelini torunlar ödeyecek. 79 yılda bizim yaptıklarımızı sattılar, fabrikaları sattılar. Parayı ne yaptıklarını kimse bilmiyor. Vatan toprağını sattılar. 250 bin dolara istediğiniz yerden istediğiniz daireyi alabiliyorsunuz. 18 yılda bu kadar para harcanacak, bu paranın nereye gittiğini TBMM'de kimse bilmeyecek, ondan sonra kalkacaksanız bana ekonomiden söz edeceksiniz. 2 trilyon 400 milyar dolar para harcadın da bu sefalet ne, bu işsizlik ne?

Londra'daki bir avuç tefeciye 83 milyonu çalışır hale getirdiler. Bir günde ödenen faiz 48 milyar 703 milyon dolar. 18 yılda 178 milyar 154 milyon dolar faiz ödendi. İşçi çalıştı, emekli iş bulursa çalıştı, tarlada, lokantada çalıştık, simit sattık. Kimin için? Londra'daki bir avuç çeteye hizmet etmek için. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni bu hale getirenlerden hep birlikte hesap sormak zorundayız.

36 ASKERİMİZİN KANI YERDE DURUYOR

Üçüncü sorunumuz dış politika. Türkiye şu anda egemen güçlerin taleplerini yerine getiren bir ülke konumuna düşürülmüştür. Bugün Türkiye ekonomik ve siyasi bağımsızlığını büyük ölçüde yitirmiştir. Cumhuriyet tarihinde hiçbir zaman Süleyman Şah türbesinde bayrağı indirip topraklarını terk eden bir hükümetle karşılaşmadık, bunlar yaptılar. Süleyman Şah türbesi bu ülkenin namusudur. Oradan bayrağı indirip Süleyman Şah türbesini kaçıranlar açık ve net söylüyorum vatan hainleridir.

Suriye'de 36 askerimiz şehit oldu. Sorumlusu kim? 36 askerimizin kanı yerde duruyor. Askerlerimizi şehit edenlerin sizden özür dilemesini beklerken siz koşa koşa Moskova'ya gideceksiniz. Böyle bir dış politikanın onuru yoktur. Onur sahibi insanlar da böyle bir dış politikayı asla gütmezler. 9 Ekim 2019 Trump'ın gönderdiği mektup. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde en ağır hakaretleri içeren mektuba cevap verilemedi. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir devlet başkanı aldatıldım dememiştir. Ama ilk kez 18 yıllık iktidarında bir kişi herkes tarafından aldatılmıştır.

Eğer sen Dışişleri Bakanlığı'nı devre dışı bırakırsan, rüşvet alanları elçi yaparsan sen egemen güçlerin talimatını yerine getiren bir konuma oturursun. Görkemli Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni tahrip ediyorsun.

ANNE BABA EĞİTİM SİSTEMİNDEN MEMNUN DEĞİL

4. sorumuz eğitim sorunu. 2 trilyon 400 milyar dolar para harcadılar, hala birleşik sınıflar var. Birleşik sınıf, 1. 2. 3. sınıf aynı odada aynı öğretmen tarafından ders veriyor. Hala yeterli derslik yok. Türkiye bilgi çağından koparıldı. Geçmişte bizim yerimizde olan Suudi Arabistan Malezya üniversitelerinin ürettiği bilgi sayısı bizim üniversitelerimizden daha fazla olmuştur. Bir devletin eğitim sistemini bozarsanız o ülke geriye gider. Eğitim politikalarını sürekli değiştirerek kendi çocuklarını denek olarak kullanan dünyadaki tek ülkeyiz. Çocuğunu okula gönderen hiçbir anne baba eğitim sisteminden memnun değil.

VATANDAŞIN KARNI AÇ MI TOK MU?

5. sorunumuz toplumsal barış. Etnik kimlik üzerinden, inanç üzerinden siyaset toplumu bölmüştür. Bu ülkede 83. milyon bayrağımızın altında huzur içinde yaşamak istiyoruz. Kimsenin yaşam tarzını sorgulamak bizim hakkımız mı? Bizim sorgulayacağımız şey vatandaşın karnı aç mı tok mu?

HALKIMIZLA ÇÖZECEĞİZ

Değerli arkadaşları, asıl soru şu. Biz bu sorunları kimlerle, nasıl çözeceğiz? Bunu sizlerle çözeceğiz, çalışma arkadaşlarımızla. Bunu Millet İttifakı'ndaki dostlarımızla çözeceğiz. Özgürlüğünden asla vazgeçmeyen gençlerimizle çözeceğiz, kalemini satmayan gazetecilerle, aydınlarla, sanatçılarla, zeki, çevik sporcularla çözeceğiz. Hakları elinden alınmak istenen kadınlarla çözeceğiz. Siftahsız kepenk kapayan esnafla çözeceğiz. Hakkını ve hukukunu her zaman savunduğumuz emeklilerle çözeceğiz. Özet olarak birlikte halkımızla çözeceğiz.

NASIL ÇÖZECEĞİZ?

Şimdi geldik, nasıl çözeceğiz? Önce şunu hiç kimse unutmasın. Önümüzdeki ilk seçimlerde dostlarımızla birlikte iktidar olacağız. Maltepe'nin izdüşümü. Önümüzdeki ilk seçimlerde dostlarımızla birlikte iktidar olacağız. Firavunların iktidarını yıkıp, halkın iktidarını kuracağız. Her Firavun'un bir Musa'sı, her Nemrut'un bir İbrahim'i vardır. Hiçbir zaman, hiçbir yerde, hiç kimseye kibir ve öfkeyle bakmayacağız. Hangi partiye oy verdin sorusunu sormayacağız, ne derdin var sorusunu soracağız. Yeni bir siyaset anlayışını Türkiye Cumhuriyeti'ne getireceğiz.

İKİNCİ YÜZYILA ÇAĞRI BEYANNAMESİ

Bu sorunları akılla, bilgiyle, deneyimle, istişareyle çözeceğiz. Adalet duygusuyla çözeceğiz. Birinci yüzyılı bitirdik, ikinci yüzyıla geçeceğiz. 2023'te ikinci yüzyıla geçeceğiz. İkinci yüzyılda ne yapmalıyız, işsizliği, yoksulluğu nasıl bitirebiliriz? İkinci yüzyılda Türkiye nasıl bölgesinin ve dünyanın saygın ülkelerinden biri haline gelir. Bunun için İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi'ni hazırladık.

PARLAMENTER SİSTEME GEÇİLECEKTİR

Birinci hedefimiz, yeni bir anayasa ile güçlendirmiş demokratik parlamenter sisteme geçilecektir. Bunun için geniş bir toplumsal mutabakat sağlanacak. Her türlü vesayetten uzak, darbe hukukundan arındırılmış bir anayasa oluşturulacaktır. En son değişiklikler sivil darbe ve OHAL koşullarında yapılmıştır. Bu anayasada partili cumhurbaşkanı uygulaması sonlanacak. Cumhurbaşkanı tarafsız olacak, ahlaklı olacak, kandırılmayacak, bu toprakların evladı olacak. Yargı bağımsızlığı kesin olarak sağlanacak. Yüksek mahkemelerde yasama ve yürütmenin doğrudan veya dolaylı vesayeti sonlanacak.

Yasa teklifleri komisyonlarda görüşülürken, sivil toplumun ve uzmanların görüşü zorunlu olarak alınacak. Baro ile ilgili kanun çıkarıyorsan uzmanları çağıracaksın. Kaptı-kaçtı kanunu olmaz.

Düşünceyi ifade, örgütlenme ve basın özgürlüğü koşulsuz güven altına alınacak. Medya özgürlüğü evrensel ölçülerde güvence altına alınacaktır. Bunu da yapacağız. Bir devlet hukukun üstünlüğünden ve adaletten vazgeçerse o devlet organize suç örgütü haline dönüşebilir. Bir kişinin talepleriyle bir devlet yönetilemez. Bütün insanların bu devletin yönetiminde hakkı ve hukuku vardır.

Türkiye'nin toplumsal barışı ve huzuru sağlanacaktır. Başta Kürt sorunu olmak üzere, tüm sorunlarımız demokratik zeminde ve TBMM'nin öncülüğünde çözülecek. Kürt sorununu egemen güçlerin bir manivela olarak kullanmasına asla izin vermeyeceğiz.

Kadına yönelik şiddetin önlenmesi öncelikli bir devlet politikası haline getirilecek. Toplumsal barışın kalıcı hale getirilmesi için tüm terör örgütleri ve suç örgütleriyle mücadele tavizsiz sürdürülecek. Yer altı örgütleri hala var ve bunlar gücünü meclisteki bazı siyasi otoriterlerden almaktadır.

YENİ SEÇİM YASASIYLA CİNSİYET KOTASI GETİRECEĞİZ

Hizmet yandaşa değil, vatandaşa yapılacaktır. Bunun kurallarını koyacağız. İşi ehline vermek bir devlet politikası olacaktır. Bu anlayışla yola çıktığımızda, güreşçiden banka yöneticisi olmayacak, akademik hırsızdan rektör olmayacak. Rüşvetçiden büyükelçi olmayacak. Seçim yasası değişecek, milletin vekilini millet seçecek. Demokrasilerde aslolan milletin iradesidir. 12 Eylül eseri olan seçim barajı kaldırılacak. Milletin vekilini genel başkanlar değil, milletin kendisi seçecektir.

Hangi partiden olursa olsun, bütün kadın kardeşlerimin dinlemesini isterim. Seçim yasası değişikliği ile cinsiyet kotası getirilecek, kadınların parlamentoda temsili yasal güvence altına alınacaktır. CHP'nin kadın vekilleri bu yasa teklifini TBMM'ye sunacaktır.

Siyasi ahlak yasası ile siyaset kirlilikten arındırılacak. Böylece milletin seçtiği vekiller ve gazi meclisimize güven artırılacaktır. İş takipçisinden, yolsuzluk yapandan, kul hakkı yiyenden milletvekili mi olur? Kendisi hacdayken sahte pusula gönderip ben Meclis'teyim diyen adamdan milletvekili mi olur?

KAMU-ÖZEL İŞBİRLİĞİ PROJELERİNİ DEVLETLEŞTİRECEĞİZ

Kamu ihale kanunu değiştirilecek, tüm kamu ihalelerinin şeffaf ve kamuya açık bir anlayışla yapılması sağlanacaktır. İsraf haramdır diyorsak, nasıl oluyor da israfı 21. yüzyıl Türkiye'sinde itibar olarak kabul ediyoruz. Har vurup, harman savurma anlayışıyla devlet yönetilemez.

Kamu-özel işbirliğiyle vatandaşlarımızın alın terini sömüren tüm projeleri devletleştireceğiz. Avrupa'nın en büyük entegre tesisi, tank palet fabrikası 1 kuruş, 1 dolar, 1 euro ödenmeden Katar Ordusu'na peşkeş çekildi. Subaylarımız, işçilerimiz Katar Ordusu'nun emrinde çalışıyor. Ürünü biz üretiyoruz, parayı Katar Ordusu alıyor. Bunu da her vatandaşın sorgulaması lazım.

Biz iktidar olacağız, iktidar olmak için her şeyimiz hazır ve muhalefete hesap vereceğiz. Kendisini denetletmekten korkmayan bir iktidar olacağız. Kul hakkı yemeyen, israf yapmayan bir iktidar. Hedefimiz budur.

Güçlü bir stratejik planlama teşkilatı kurulacaktır. Üretim ve hakça paylaşım stratejik planlamanın ana hedefi olacaktır. Bu planlama örgütü tarımı stratejik sektör olarak görecek. Bu ülkenin karnını yabancı çiftçilerin ürettiği ürünlerle değil, kendi ürünlerimizle doyuracağız.

Elin oğlu 20 yılını, 50 yılını planlıyor. Biz yarın ne olacağını bilmiyoruz. Devleti yönetiyorsanız planlama yapacaksınız. Her toprağımızda fabrika olacak.

DARBECİLERİN GETİRDİĞİ YÖK KALDIRILACAKTIR

Eğitim sistemi yeniden yapılandırılacak. Eğitim, Türkiye'nin kalkınma stratejisinin en temel parçası olarak yeniden yapılandırılacaktır. Üniversitelerimizde her türlü düşünce özgürce tartışılabilecek, darbecilerin getirdiği YÖK kaldırılacaktır.

Gelecek nesiller için ekolojik haklar korunacaktır. Bunu da Türkiye'de ilk kez bir dillendirilıyoruz. Sağlıklı işleyen bir ekosisteme sahip bir dünya, henüz doğmamış nesillerin de hakkıdır. Bizim de kuş görme, orman görme, deniz görme hakkımız var, gelecek kuşaklara da bu hakkı devretmek bizim de görevimizdir.

Aile destekleri sigortası uygulamaya konulacak, bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecektir. Vatandaş devlet yardımlarını lütuf olarak değil, hak olarak görecek. Bu devlette yaşıyorsam, benim işsizlik sorunumu çözeceksin diyecek vatandaş. 18 yıldır yapamadılar, bir yılda yapıp hayata geçireceğiz.

KAYYUM UYGULAMASI SONLANACAK"-

Yeni bir merkez-yerel dengesi kurulacaktır. Reformlar için devletin kapasitesi tamamen kullanılacaktır. Hizmetin vatandaşa daha etkin ve daha hızlı şekilde ulaştırılması sağlanacaktır. Kayyum uygulaması sonlanacak, seçimle gelen belediye başkanlarının seçimle gitmesi güvence altına alınacaktır. Bu vesileyle belirtmek isterim ki, bütün belediye başkanı arkadaşlarımız baskıya boyun eğmeyerek bu pandemi sürecinde tarih yazmıştır. Bütün belediye başkanlarımız, kime oy verdin diye sormadılar, hangi etnik kökendensin diye sormadılar, sorunu olanların sorununu çözdüler.

ORTADOĞU'YA BARIŞ GETİRECEĞİZ

Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı kurulacak. Akılcı, barışçıl, uluslararası hukuka önem veren bir dış politika izlenecek. Bölge merkezli dış politika anlayışından yola çıkarak kurucu üyelerinin Türkiye, İran, Irak ve Suriye olan bir Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı (OBİT) kurulacak. Altta yatan petrol, üstte yaşayan vatandaşların kaderini değiştirmiştir. Komşuda yangın varsa sizde huzur olmaz. Biz Ortadoğu'ya barış getireceğiz. Bütün Ortadoğu'yu kucaklayacağız. Ortadoğu halkları ile birlikte barışı ve huzuru sağlayacağız.

İkinci yüzyıla çağrının 13 maddesini saydım. Her bir delegemiz 13 maddeyi ezberleyecek. 5 temel sorunun hepsinin çözümü var. Huzurlu bir toplum var. Kin yok, öfke yok. Herkesi kucaklama var. TBMM'nin açılışının 100. yılına tanıklık eden CHP delegeleri olarak önümüzdeki dönemin en önemli görevinin cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmak olduğunun farkındayız.

Gün kavga günü değil, Türkiye Cumhuriyeti'ni buhrandan çıkarma günüdür. El kaldırdınız evet dediniz. Hep birlikte tarihsel bir sorumluluğu üstlendik. Ne için? Türkiye'nin refahı için, huzur için üstlendik. Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir demek için üstlendik bunu biz. Çocuklarımıza yaşanabilir bir Türkiye bırakmak için üstlendik."

ÇERÇİOĞLU DİVAN BAŞKANI

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, oy çokluğu ile Kurultay Divan Başkanı olarak seçildi.

Çerçioğlu, kurultayın açılışında "Özel olarak bir teşekkürüm de bir kadın olarak bugün siyasette eşit haklara sahip olabilmemi sağlayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e minnet duygularımı ifade ediyorum. Cumhuriyetin tüm kadınları adına önünde saygıyla eğiliyorum" dedi.

CHP PARTİ MECLİSİ ANITKABİR'İ ZİYARET ETTİ

CHP Parti Meclisi Üyeleri, 37. Olağan Kurultay öncesinde Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek başkanlığında Anıtkabir'i ziyaret etti.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek başkanlığındaki heyet, Cumhuriyet Halk Partisi Kurucu Genel Başkanı Mustafa Kemal Atatürk ve ikinci Genel Başkan İsmet İnönü'yü Anıtkabir'de ziyaret etti. CHP PM üyeleri, Atatürk ve İnönü'nün mezarları başında saygı duruşunda bulundular ve çelenk bıraktılar. 

İMAMOĞLU KURULTAY SALONUNA GELDİ 

Dün Ankara’ya gelen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’da CHP’nin 37. Olağan Kurultayını takip etmek için Bilkent Odeon’a geldi. 

Basın mensuplarıyla kısa bir süre selamlaşan İmamoğlu daha sonra Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Özgür ve Adil Bir Türkiye İçin Yürüyüş Seçme Yazılar ve Konuşmalar” kitabına göz attı. 

KEMAL KILIÇDAROĞLU SALONDA

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu eşi Selvi Kılıçdaorğlu’yla birlikte kurultay salonuna geldi. Kılıçdaroğlu çiftine Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş eşlik etti. Kılıçdaroğlu’nun kısa bir süre sonra konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıkması bekleniyor.

Politika Haberleri