Anlaşmanın temel amacı iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmak. Hedef ise küresel sıcaklık artışının sanayi öncesi dönemdekine kıyasla 2 derecenin altında tutulması, tercihen 1,5 derece seviyesine çekilmesi için tüm ülkelerin uzun vadeli ve zorlu hedefler belirlemesini sağlayacak bir çerçeve çizmek.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın’ın anlaşmaya ilişkin hazırladığı MYK raporunda, “Paris İklim Anlaşması onaylamak buzdağının görünen parçasının yüzde biridir. Önümüzdeki birkaç yıl çok kritik. Yenilenebilir enerjinin arzı ve fosil yakıtları ikame etmesi Türkiye için ilk öncelik olmalıdır. Kısa vadede yapılacak bir diğer adım enerji verimliliğini tüm sektörlerde artırmak” uyarısı yapıldı.
Milliyet’ten Mehtap Gökdemir’in haberine göre Türkiye’nin yeşil kalkınma ve iklim değişikliği konusunda icraatlarının ‘yetersiz’ olduğu belirtilen raporda, şu değerlendirmeler yer aldı:
"PLAN YETERSİZ"
*Türkiye’nin Yeşil Mutabakat Eylem Planı çok yetersiz. Hükümet konuyu sadece AB ile ticaret olarak görüyor olmalı ki Yeşil Mutabakat Eylem Planı’nın hazırlanması ve uygulanması konusundaki koordinasyon rolü de Ticaret Bakanlığı’na verilmiştir. Bu eylem planında gerçek anlamda Türkiye’nin nasıl karbon net sıfır olacağına dair yol haritası yoktur, konu söylemden ibaret.
"BUGÜNDEN HAREKETE GEÇMEMİZ GEREKİYOR"
*Önümüzdeki birkaç yıl çok kritik, 2030’a kadar emisyonları yüzde 55 azaltmak istiyorsak bugünden harekete geçmemiz, iş dünyasının ve enerji sektörü için öngörülebilir bir sistem kurulması gerekiyor. Dünyada bir karbon salımı ticareti kuruluyor, Avrupa’ya ihracat yapan sanayici karbon vergisi ile karşı karşıya kalacak 1-2 yıl içinde. Şu anda bile Türk malı ürünlerin karbon ayak izi isteniyor. Karbon fiyatlamasının yapılacağı pazarlar oluşacak. Dolayısıyla hızla harekete geçilmesi gerekiyor.
*Paris Anlaşması gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan ülkeler için farklı emisyon azaltma hedefi kolaylığı sağlasa da 2050’ye kadar tüm ülkelerin ekonomilerindeki yapısal dönüşümü tamamlaması gerekmekte. Diğer bir ifadeyle Türkiye kısa vadede, fosil yakıtlara bağımlı enerji tesislerini kurmayı veya ölçek artırmayı sonlandırmalı.
*Yenilenebilir enerjinin arzı ve fosil yakıtları ikame etmesi Türkiye için ilk öncelik olmalıdır. Daha sonra, fosil yakıtlardan kömür, linyit, asfaltit gibi karbon yoğunluğu yüksek olan birincil enerji kaynakları yerine ilk aşamada doğal gaz gibi karbon yoğunluğu daha düşük olan yakıtlara geçiş yapılması mümkündür. Bu geçiş daha kısa dönemde hayata geçirilecek bir adım olup fosil yakıtlardan çıkış beklenmektedir.
"ENERJİ VERİMLİLİĞİNİ ARTTIRMAK"
*Kısa vadede yapılacak bir diğer adım ise enerji verimliliğini tüm sektörlerde artırmak. Örneğin, elektrik üretiminde santraller/tesisler bazında yapılacak iken iletim ve dağıtım hatlarının iyileştirilmesi, yenilenmesi ve güçlendirilmesi elzem. Binalarda yalıtım, doğru iklimlendirme gibi bilinen yöntemlerin yaygınlaştırılması hatta zorunlu hale getirilmesi gerekiyor.
STRATEJİ BELİRLENMELİ
*Paris Anlaşması’nın gereği olarak Türkiye’nin enerji dönüşümünü gerçekleştirmesi ve ekonomisinin yapısal durumunu da göz önünde bulundurarak bunu nasıl yapacağını daha doğrusu stratejisini acilen belirlemelidir.