CHP'nin eski Konya milletvekili Abdüllatif Şener, Halk TV canlı yayınında aday gösterilmediği ve milletvekili unvanını kaybettiği 14 Mayıs seçimlerinin ardından CHP'den istifa ettiğini duyurdu. Şener seçimin ilk turunda Sinan Oğan'a oy verdiğini ikinci turda ise geçersiz oy kullandığını söyledi.
"BU BİR İHANETTİR!"
Konuya ilişkin Cumhuriyet TV'de değerlendirmelerde bulunan CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, "Benim için sürpriz olmadı. Özellikle milletvekili listelerine girememesinin ardından partimize dönük kopuşu işaret eden sözler söylemişti. Partiyle kopuş yaşıyor olmak anlaşılabilir ama cumhuriyetin en kritik seçiminde Genel Başkanımıza oy vermemiş olmak, ahlaki ve vicdani bir problemdir. Sayın Genel Başkanımızın Cumhurbaşkanlığı'nın Sayın Erdoğan ya da sayın Oğan'ınkinden daha kötü olacağına yönelik kanaati varsa bu kadar beklememiş olması gerekirdi. Dolayısıyla bu bir ihanettir. Ama şaşırdınız mı derseniz şaşırmadım, oy vermemiş olmasına gerçekten şaşırdım böyle bir davranışı kendisine dâhi yakıştırmam ama partimizden kopmakta olduğunu görüyordum" ifadelerini kullandı.
"BELKİ DE TAYYİP ERDOĞAN'A..."
Murat Emir CHP listelerinden meclise giren DEVA Partili, Gelecek Partili ve Demokrat Partili isimlerin de benzer kopuşlar yaşama olasılığına ilişkin, "Bu olay ile diğer milletvekilleri arasında benzerlik yok. Abdüllatif Şener ve buna benzer birkaç isim CHP'ye üye oldular ve CHP'li olarak milletvekili oldular. Diğer 39 milletvekili zaten bir başka partinin siyasetçileri. Parti aidiyetleri sürerek geldiler. Bir uzlaşı sonucunda partili kimliklerini kaybetmeden bizim listelerimize girdiler. Onlar açısından ahlâki bir sorun görmüyoruz. Yarın zaman zaman kendi siyasal duruşlarının gereği olarak belki de Tayyip Erdoğan'a destek verecekler. Ahlâki bir sorun yok ama bizim açımızdan bir öngörememe sorunu olmuş olabilir."
"DERS ÇIKARMALIYIZ"
Emir, "Abdüllatif Şener yeniden AKP'ye yakınlaşır mı" sorusuna ise şöyle yanıt verdi:
"Hiç sanmıyorum. Şener, CHP'ye gelmeden önce de siyaseten kendini tüketmiş birisiydi. CHP'nin temiz oylarıyla seçildi, her zaman partililiği bir tartışma konusuydu. Partimizle benzeşen tek özelliği AKP karşıtı olmasıydı yoksa hiçbir zaman CHP'nin temel ilkelerini benimsediğini görmedim. Partimiz benim de olumladığım bir şekilde merkezden, muhafazakar kesimden oy alabilmek, orayla partimiz arasında ilişki kurma çabasına girdi. Biz CHP'nin yüzde 25'in içine sıkışmasından rahatsızız. Burada bir strateji ve hedef vardı ve doğruydu ama bu hedefe, doğru araç ve yöntemlerle gidilip gidilmediği tartışılmalı. Bu ilişkiyi kurmanın yolu Abdüllatif Şener gibi isimlere milletvekilliği vermek midir, burayı tartışmak gerekir."
"Ders çıkarmalıyız" diyen Murat Emir sözlerini şöyle sonlandırdı: "Bundan sonra, iki tane örnek alalım, koyalım listelerin seçilecek yerlerine, muhafazakârlar bize iyi baksın yaklaşımının tutmadığını ve tutmayacağını artık anlamamız gerektiğini düşünüyorum. Şu an CHP grubunda bulunan isimlerin her birinin en azından benim kadar CHP ilkelerine bağlı olduğunu düşünmeliyim. Süreç ne gösterecek elbette bilemeyiz ama bu konuda iyimserliğimi korumayı tercih ederim."
BİR TEPKİ DE ÖZTRAK'TAN!
Öte yandan Abdüllatif Şener'in açıklamasının ardından Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Barış Pehlivan, Abdüllatif Şener ile eşinin oy kullandığı sandığın tutanaklarını incelediğini ancak sandıkta geçersiz oy bulunmadığını duyurmuştu.
Bu konuya ilişkin CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında Abdüllatif Şener'e şu sözlerle tepki gösterdi:
"Sayın Şener'in oy kullandığı sandığın ıslak imzalı tutanaklarına bakmışlar. Orda geçersiz oy görünmüyor. Demek ki oyunu birilerine vermiş ama kime verdiğini açıklamaya dili varmıyor. Size bir fıkra anlatayım. Adamın biri gece gündüz birine küfredip duruyormuş, Şikayet etmişler, küfür yiyen adam bir durmuş, düşünmüş, sonra da demiş ki; 'Bu adama hiç bir iyiliğim dokunmadı ki neden bana küfredip duruyor.' Bundan gereken kıssadan hisseyi herkes çıkarsın."