Bilecik Yeniköy’de yaşayan 39 yaşındaki çiftçi İsmail Ayaz, 10 yıl önce 8 liradan sattığı kirazına, şimdi 2 liradan müşteri arayınca "Son durum gördüğünüz gibi ağaçları kesmeye başladık” dedi.
Ayaz, “Yapmış olduğumuz kiraz hasadında gördüğünüz son durum işte bu. Kiraz para etmiyor, 2 lira ya da 3 lira. İstanbul’a vardığınız zaman 15 liraya kiraz yiyor, vatandaş. Aracı, komisyoncu, halcisi para kazanıyor biz çiftçiler rezillik çekiyoruz. Son durum gördüğünüz gibi ağaçları kesmeye başladık” dedi.
“BU AĞAÇLARA ÇOCUK GİBİ BAKIYORUZ”
Ayaz, “Burası tam 40 dönüm kiraz bahçesi. Başladım kesmeye, acıma yok! Para etmediği için kesiyorum. Mazot olmuş 7,3 lira, gübre olmuş 150-200 lira. Bu ağaçlara çocuk gibi bakıyoruz. 6-7 ay sürümü, kazımı, ilaçlaması sürüyor. Gördüğünüz gibi kiraz 2 lira, işçi parası 100 lira, günlük 10 tane işçi geliyor bize kalan para 20 lira 30 lira” diye konuştu.
"İŞÇİ İLE ORTAK SATIYORUZ"
“Çiftçi ve üretici şu anda çok perişan” diyen Ayaz, şöyle devam etti: “Buradan yetkililere sesleniyorum bize çare olun, yardım edin. Bize online satış sunuyorlar; ‘şu var, bu var’ diyorlar ama hiçbir şey yok meydanda. Biz yine ortada halciye, komisyoncuya muhtaç kalıyoruz. Online satışın da hiçbir başarıya ulaştığı yok. Ürün satıyoruz ama işçi ile ortak satıyoruz. Günlük 100 lira yevmiyeleri var. Kirazı 2 liraya verdiğin zaman; bir işçi 70 kilo kiraz topluyor 2 ile çarpınca 140 lira ediyor. 100 lirası işçinin 40 lirası benim. İşçi benden daha çok kazanıyor.
"10 SENE ÖNCESİ NEREDE SONRASI NEREDE?"
Gördüğünüz bu tarla 40 dönüm ama sadece 40 dönümle bitmiyor. 15 dönümlük ve 7 dönümlük diğer tarlalar da var. Sıra oralara da gelecek. Burayı bitireceğiz ondan sonra oraya geçeceğiz, hepsini keseceğim! Burada 15 yaşında olan ağaç da var, 40 yaşında olan ağaç da var. Her sene aynı şey para etmiyor. Hayatımda bir sefer ihracata mal verdim; 10 sene önceydi, o zamanlar kirazı 8 liraya verdim, şu an da 2 lira. 10 sene öncesi nerede sonrası nerede? Yapılacak iş değil.”