Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Tarım Orman Şurası'nın açılış töreninin ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Türkiye'nin balon balığı ihraç etmesine yönelik çalışma hakkında bilgi veren Pakdemirli, şuraya yönelik çalışma gruplarında Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü ile sektör paydaşlarının bu konuyu ele aldığını söyledi. Pakdemirli, Kanada'nın balon balığından kanser ilacı yapımıyla ilgili 5 bin tonluk talebi olduğunu bildirerek, "Arkadaşlar çalışıyor. Bundan sonra balon balığı zehir saçmayacak, balon balığı ilaç olacak. Konu henüz ham olmakla beraber 5 bin tonun üzerinde bir talep var bu konuda. Sektör paydaşları işin gereğini yapacaktır toplama ve avlama konusunda." diye konuştu.
Pakdemirli, orman yangınlarını söndürmede kullanılan yangın söndürme tanklarının varlığından haberdar olduklarını belirterek, "Bundan bir, iki tane almak istiyoruz. Yangının tam ortasına girebilen, tam ortasından müdahale eden ve insan sağlığını riske etmeyen bir araç. Orman teşkilatımız her zaman yeni teknolojileri deniyor. Ben bunun yangınlarla mücadelede, yangın mevsiminde faydalı olacağını düşünüyorum. Birkaç tane aracın denenmesi söz konusu. Arkadaşlar görüşüyorlar şu anda." değerlendirmesinde bulundu.
İHA'ları kullandık"
Pakdemirli, geceleri yangının üzerinde kontrol yapan yönetim helikopterlerinin uçuş yapmadığına dikkati çekerek, gece yerden süren mücadelenin sevk ve idaresinde eksiklik olmasını istemediklerine işaret etti. Pakdemirli, şöyle devam etti:
"Bize geceleri uçan bir şey lazım. Geceleri dronelar, İHA'ar uçuyor. Bunları uçurmaya başlayarak geleceğe yönelik yangınlarda kullanmayla ilgili bir inisiyatif aldık. Bunları kullanabilir miyiz diye başta Deniz Kuvvetleri bize çok destek oldu, emniyetin kızılötesi kameralı helikopterleriyle de uçtuk. Geceleri sevk ve idare ne kadar devam ederse, yangını sabaha varmadan söndürme imkanı o kadar oluyor. Bu ve benzeri her tür araç, gereç ve teknolojiyi kullanma konusunda gayret göstermeye devam edeceğiz."
"Herkes gönül rahatlığıyla tüketsin"
Pakdemirli, ıspanak konusundaki tereddütlere ilişkin de açıklamada bulunarak, "Ispanağı herkes gönül rahatlığıyla yesin. Dört tane erkek evladım var, evimde ıspanağı çok rahatlıkla tüketiyorum. Akredite laboratuvarlarda test edildi. Ispanak demetindeki yabani otlardan kaynaklı bir zehirlenme oldu, kesinlikle ilaç zehirlenmesi değil. O tarlaya tarım ilacı atılsaydı, o yabani otlar yetişmezdi." değerlendirmesinde bulundu.
Ev hanımlarından, ıspanak şeklinde olmayan ve rokaya benzer tarzdaki otları demetin içinden ayıklamalarını rica eden Pakdemirli, "Bu konuda aslında çiftçimiz yeterli bilgiye sahip ama böyle bir atlama olmuş. Bundan sonrası için kendi üzerimize şöyle bir ödev aldık. Çiftçilerimizi bu konuda biraz daha eğitmemiz gerekiyor. Pazara neyi sevk edeceğimizi, neyi etmeyeceğimizi, ıspanak demetine neyi koyacağımızı biraz daha anlatmamız gerekiyor. Ispanağın üretildiği ilçelerde bu eğitimler bakanlığımızca şu anda başlatıldı. Ispanakla ilgili hiçbir problem yoktur, çok güzel bir mevsim sebzesidir. Sonuna kadar herkes bunu tüketsin." diye konuştu.
Danimarkalı Muhammed'le buluştu
Pakdemirli, şura için yurt dışından gelen görüşler arasında Danimarka'dan gelen Muhammed Güzel isimli vatandaşın mesajının öne çıktığını anlatarak, Güzel'den kendisine el yazısıyla yazılmış bir mektup geldiğini söyledi. Pakdemirli, Muhammed Güzel'i yanına alarak açıklamalarını sürdürdü.
Güzel'in mektubunda "Şuraya gelmeyi çok istiyorum. Ucuz uçak bileti bulursam geleceğim." yazdığını ifade eden Pakdemirli, "Muhammed kardeşimizin çağrısına kulak verdik ve kendisini burada ağırlıyoruz. Çalışma gruplarına kendisinin de katkısı olacak. Danimarka'da aktif çiftçilik yapıyor ve orada bu işlerin nasıl yapıldığıyla ilgili görüşlerini sunacak." dedi.
Güzel de Bakan Pakdemirli'ye sesini duyduğu için teşekkür etti.