Yiğitel, TRT Haber’de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile yapılan canlı yayında kendisini soru soramamakla eleştiren gazetecilere HaberTürk yayınını göstererek, “gevşek gevşek güldürler, sonra oldu, soramadılar edemediler. Ne oldu gevşekler? diyerek öfke kustu…
Organize suç örgütü lideri olduğu iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılan Sedat Peker‘in iddialarının ardında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TRT Haber‘de Kanal Koordinatörü Yahya Bostan, Koordinatör Yardımcısı Aysun Torun Orhan ve TürkMedya Ankara Temsilcisi Melik Yiğitel‘in sorularını yanıtladı.
Bu yayın sonrasında Bakan Soylu’nun açıklamaları kadar gazetecilerde tartışıldı. Yayının Soylu’nun ‘tek adam şovuna’ dönüştüğünü ve ‘gazetecilerin soru soramadığı’ sosyal medyada ve gazeteciler arasında çokça konuşuldu.
Bu tartışmalar ışığında İçişleri bakanı Soylu, Habertürk’te Kübra Par’ın sunduğu programda Merdan Yanardağ, İsmail Saymaz, Veyis Ateş ve Mehmet Ali Ersoy’un karşısına çıktı.
Programın ilk bölümünde ise gazeteciler neredeyse soru soramadı! Fatih Altaylı bile reklam arasında gelip “Biraz soru sorun yahu” demiş… Özetle, HaberTürk’teki bu yayında kimseyi mutlu edememişti!.
GECE GÖRÜŞÜNDE SERT TARTIŞMA
Ancak, TRT Haber‘de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu‘ya soru soranlar arasında yer alan TürkMedya Ankara Temsilcisi Melik Yiğitel kendisine yapılan eleştirilere Hande Fırat’ın CNN Türk‘te sunduğu “Gece Görüşü” programında sert bir dille cevap verdi. Yiğitel’in söylemleri sertleşince konuyu kapatmaya çalışan Hande Fırat ile arasında sert tartışmalar yaşandı.
Melik Yiğitel; “Hani diyorlar ya bu TRTHaber yayınında yandaşlar soru soramadı diye. HaberTürk yayını çok iyi oldu. Çok mükemmel oldu. Ertesi gün şöyle bacaklarımı uzattım kahvemi içtim. 2 saat 10 dakika yayın yaptık. Son 1 saat Peker‘i sorduk. Peker’e dair sormadık bir tane soru yok. Şunu dedim bana bir tane şunu sormadın diye yaz. Ben buradan da Ruşen Çakır‘a saygılarımı sunuyorum Medyascope. Ona saygılarımı iletiyorum. Muhalif gazeteci ama namuslu bir gazeteci. Dedi ki, sorulabilecek her şeyi sordular. “Nisan ayında neyi kastediyorsun tutun muhalefet istifanızı istedi ne diyorsunuz a?” kadar her şey soruldu. Yayından sonra Ruşen Çakır hakkımız teslim etti ama İsmail Saymaz dahil soramadı edemedi dedi. Eee çıktın sordun Bengal kaplanı ne oldu? Ne oldu, çıkacağız soracağız ne oldu? 3 saat 15 dakika yayın yaptınız hadi benim soramadığım neyi sordunuz? Oturdum izledim. Merdan Yanardağ...
Hande Fırat: “Kusura bakmayın da olay bitti. Sedat Peker’in iddiaları kapandı, Hükümetteki tartışma kapandı. Bütün mesel bitti siz gazeteciler mi kavga edeceksiniz? Bütün bu olayda bunu şuanda öne çıkarmak bana çok komik geliyor.”
Melik Yiğitel; “Bir anlatayım derdimi anlayacaksınız. Bu memleketteki kutuplaşma var ya had safhada onu anlatıyorum. Sen gazetecisin. Yandaş yok, candaş yok.
Hande Fırat: “Ama bak güzel arkadaşım. Demin sen kendin dedin Yandaş dedin bir nevi kendine. Döndün sonra da muhalif Ruşen Çakır dedin. Ya bundan 10 yıl önce muhalif, yandaş ayrımımı vardı bu ülkede?”
Melik Yiğitel: “Onu anlatıyorum işte,..”
Hande Fırat: “Demeyin şu lafları yani…”
Melik Yiğitel: “Bana yandaş diyor. Kendi ben Muhalifim falan diyor Merdan Yanardağ, İsmail Saymaz. Bak biz son 1 saat soru sorduk. 3 saat 15 dakika ‘ebelek gübelek’.. Bir de Merdan Yanardağ, doğru düzgün de çalışmamış. Diyor ki, ‘Sedat Peker 10 bin dolar verdim bir siyasetçiye. Kime verdi… Bir kere Sedat Peker bunu demiyor, Süleyman Soylu söylüyor. Bir kere parayı siyasetçi Sedat Peker‘e vermiyor, Sedat Peker siyasetçiye veriyor.’ Yahu bari belgeyi oku çık. Ben onu anlatmaya çalışıyorum. 3 gün boyunca ben sustum. Gevşek gevşek güldürler. Soramadılar edemediler. Ne oldu gevşekler? Hadi siz sorunda göreyim.
Hande Fırat: Ya yapma gözünü seveyim…
Melik Yiğitel: Bizim işimiz gazetecilik, biz soru sorarız. Ne oldu HaberTürk yayınında?
Hande Fırat: Bak bir şey söyleyebilir miyim?
Melik Yiğitel: Yayın TRT Haber’de… Ya ne sorulmadı ne? Ban bir tane de ki şu! Hastalıklı bir ruh. Sedat Peker söyledi doğru. Siyasetçi üzerine atlar, gazeteci üzerine atlar. Ondan sonra manşet atılır, derin ilişkiler. Kardeşim kanıtla, kanıtlarla konuş. Mesela bugün siz Korkut Eken’e o adamı niye yanına aldın? Çok basit bir soru! Niye o soru yok? Hadi ben soruyorum niye yok? Bir gazeteci olarak eksiklik mi. Biz bunu söylerken bir yere yaftalıyor muyuz? Efendim şöyle olduğu için mi sormadı diyorum. Hayır,…
Hande Fırat: Ya ne alakası var. Benim derdim burada gazetecinin şahsı geçmişi şusu busu değil. Tanıyorum ben onları işlerini yapıyorlar.
Melik Yiğitel: Ben de onu diyorum işlerini yapmıyor. 3 gün boyunca gevşek gevşek yayınlarda yok yandaşlara çıktılar soru soramadılar. Bu gevşekler söyledi bunu.
Hande Fırat: Sen kime gevşek diyorsun?
Melik Yiğitel: Ben ilk kez konuşuyorum bak. Ben 1 haftadır ağzımı açmadım diyorum. Bir tane tweetim bile yok. Dedim ya bir dur bakayım ne yapıyorlar. Bak iki tane temel eksenden söz ediyorum. İdeolojiden siyasetten bağımsız bir şey söylüyorum. Ahlak, vicdan ya… Bu gazeteci için de geçerli, siyasetçi içinde geçerli. Bu herkes için geçerli. Bu ahlak ve vicdanı kaybettiğimiz anda canınız cehenneme… Kim olursanız olun. Ahlak ve vicdanı kaybettiği anda canı cehenneme. Ahlak ve vicdanı kaybetmeyeceğiz ya…
Hande Fırat: Bak sevgili arkadaşım,….
Melik Yiğitel: Bak o senin dediğin Merdan Yanardağ ne dedi yayında biliyor musun? Nasıl soru sorulacak, şimdi göstereceğim bilmem ne? Gördük, gördük nasıl soru sorduğunu. Bak bunu anlatıyorum.
Hande Fırat: Ya arkadaşlar bir savaş cephesi mi var ortada. Tırnak içi, muhalifler burada, tırnak içi yandaşlar burada birbirinizi mi yiyeceksiniz? Buyurun yiyin ya…
Melik Yiğitel: Değil, onlar yapıyor diyorum onlar.
Hande Fırat: Onlar kim, siz kimsiniz? Biz kimiz ya…
Melik Yiğitel: Gevşekler
Hande Fırat: Gevşekte deme ayıp arkadaşım.. Sen deme yakışmaz..
Melik Yiğitel: Ya mahalle dedikodusu yapıyorsunuz adam olun biraz ya. Gazeteciliği de ayağa düşürdüler yemin ediyorum ya.
Hande Fırat: Bir yerde bak Melik bunun bir yerde dur düğmesinin olması gerekiyor.
Melik Yiğitel: Evet, durun Allah aşkına işinizi yapın.
Hande Fırat: Herkes dursun bi. 10 dakika düşünsün. 10-15 yıl önce böyle terimler mi vardı bu ülkede.
Melik Yiğitel: Bunlar uydurdu bunlar. Biz muhalif gazeteciyiz. Ne ya bu muhalif gazeteci ne?
Hande Fırat: Melik bir hata varsa hepimize dairdir.
Melik Yiğitel: Herkes haddini bilsin ayağını denk alsın. Bak susuyorsam efendiliğimden. O bir tanede Youtube’da yayın yapan bir arkadaş var. O haberleri milyonlar falan izliyor. Ona da ayrıca cevap vereceğim zaten (Cüneyt Özdemir)
Hande Fırat: Kimin haberleri milyonlar izleniyor? Ben onu kaçırdım.
Melik Yiğitel: O Youtube’da yapıyor ya ‘en baba bülten’…Onu da izledim. Gevşek gevşek gülüyor o da. Gördük hadi bunlara da bir şey söyle.
Hande Fırat: Cüneyt’i mi diyorsun?
Melik Yiğitel: He çıkartmış İsmail Saymaz’ı Hehhehe siz ne sordunuz. Valla biz sorduk bakan yanıt vermedi. Eeee bize de aynısı oldu biz ne yapalım. Ben vatandaşlara bir şey demiyorum. Bu arkadaşlarda sıkıntı var. Kendi muhalif gazeteci olarak tanımlayan gevşeklerde sorun.