Çocukluklarda çok sık görülen kabızlığın hem çocuk hem aile açısından oldukça sıkıntılı ve düzeltilmesi gereken rahatsızlıklardan biri olduğunu söyleyen Çocuk Gastroenterolojisi Uzmanı Doç. Dr. Yasin Şahin kronik kabızlığın belirtileri, görülme sıklığı ve çölyak hastalığı ile ilişkisi hakkında uyarılarda bulundu.
YAŞAM KALİTESİNİ OLUMSUZ ETKİLEYEBİLİR
Doç. Dr. Yasin Şahin, çocukluk çağının en yaygın problemlerinden biri olan kronik kabızlığın son derece rahatsız edici ve yaşam kalitesi üzerinde negatif bir etkiye sahip bir hastalık olduğuna dikkat çekti.
KARIN AĞRISI BELİRTİLER ARASINDA
Kronik kabızlığın yaklaşık olarak dünya nüfusunun yüzde 12-17’sini etkilediğini ifade eden Doç. Dr. Yasin Şahin, “Çoğu vakada karın ağrısı, makatta ağrı, dışkı kaçırma, iştahsızlık, çölyak hastalığı gibi diğer organik hastalıkların belirtisi olarak kendini göstermektedir. Klasik kronik kabızlık, en az 2 ay boyunca dışkılama sıklığında azalma veya ağrılı dışkılama olarak tanımlanmaktadır” şeklinde konuştu.
4 YAŞ ALTI ÇOCUKLARDA OLABİLİR
ROMA IV kriterlerinde fonksiyonel kabızlığın tanımına dikkat çeken Doç. Dr. Yasin Şahin, “Haftada iki ya da daha az dışkılama, aşırı dışkı birikmesi öyküsü, ağrılı ve sert dışkılama, büyük çaplı dışkılama, rektumda büyük bir dışkı kütlesinin bulunması gibi belirtilerden 4 yaş altı çocuklarda bir ay süresince en az ikisinin bulunması durumunda kronik kabızlık tanısı konulmaktadır” ifadelerini kullandı.
FONKSİYONEL KABIZLIK GÖRÜLEBİLİR
Kronik kabızlığın çocuk gastroenteroloji ve genel pediatri polikliniklerinde en sık başvuru nedenlerinden biri olduğunu belirten Doç. Dr. Yasin Şahin, şu bilgileri paylaştı:
“Çocuk gastroenteroloji polikliniklerine başvuruların yaklaşık yüzde 25’ini kabızlık oluşturmaktadır. Kronik kabızlık büyük oranda fonksiyoneldir, çoğu vakada tanımlanabilir organik bir lezyon veya bozukluk yoktur. Fonksiyonel kabızlığı olan çocukların yaklaşık olarak yüzde 50-70’i 6-12 ay kadar ilaç kullanır ve iyileşir, ancak bu hastaların dörtte birinde semptomlar erişkin döneme kadar devam eder. Kronik kabızlığı olan çocukların az bir kısmı medikal tedaviye cevap vermez, bu durum hekim ve ebeveynler için önemli bir sorun oluşturabilir.”
RUTİN OLARAK TEST YAPILMALI MI
Rutin olarak test yapılmalı mıdır sorusuna da açıklık getiren Doç. Dr. Yasin Şahin, “Avrupa Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Derneği’nin son rehberine göre alarm semptomları yokluğunda çölyak hastalığı, hiperkalsemi, hipopotassemi ve hipotiroidi gibi organik nedenler için rutin tarama testi önerilmemesine rağmen çoğu hekim ilk başvuruda organik nedenleri ekarte etmek için bu testleri uygular. Fonksiyonel hastalıkların tanımlanması nedeni ile kronik kabızlık olan hastalarda rutin olarak çölyak hastalığı ekarte edilmemekte ve rutin olarak test yapılması da önerilmemektedir. Ancak tedaviye dirençli kronik kabızlık vakalarında çölyak hastalığı için serolojik testler, tiroit hormonu testleri, kalsiyum ve potasyum tetkikleri yaptırılması önerilmektedir’’ açıklamasında bulundu.
KRONİK KABIZLIK VE ÇÖLYAK HASTALIĞI İLİŞKİSİ
Çölyak hastalığının genetik olarak duyarlı kişilerde gluten alımının tetiklediği çeşitli derecede ince bağırsak hasarı ile karakterize sistemik bir hastalık olduğunun altını çizen Doç. Dr. Yasin Şahin, “Çölyak hastalığı ömür boyu süren en yaygın hastalıklardan biridir ve dünyada çölyak hastalığı yaygınlığının yüzde 1 olduğu tahmin edilmektedir. Çölyak hastalığı erken çocukluk çağından yaşlılık çağına kadar herhangi bir yaşta görülebilir. Çölyak hastalığı bulguları zaman içinde değişmektedir. İshal, büyüme geriliği, karın şişliği gibi klasik semptomlar yerine kronik kabızlık gibi atipik semptomlar çölyak hastalığının tek bulgusu olabilir. Çocuk gastroenteroloji polikliniği başvurularında karın ağrısı ve kabızlık çok yaygın şikâyetlerdir ve genellikle alarm semptomları yokluğunda fonksiyonel karın ağrısı olarak kabul edilir. Bu semptomlar çölyak hastalığı bulguları ile ortaktır’’ diye konuştu.