İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Zirvesi kapsamında gittiği Suudi Arabistan’da ikili temaslarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son günlerde Türkiye’nin gündemine oturan Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay krizine değindi.
YARGIDAKİ CAN ATALAY KRİZİ
Erdoğan, “…Acaba öncelikle hızlı bir şekilde yetki çatışmalarının önüne geçmek adına bireysel başvuru konusunda bir yasal düzenlemeye gidilebilir mi?” sorusuna yanıt verdi ve şu ifadeleri kullandı:
“Bireysel başvuruyla ilgili yasal düzenlemeye gitmek zor bir olay değil. Bütün iş Cumhur İttifakı’nın alacağı karara bağlı, atacağı adıma bağlı. Fakat bireysel başvuruyu hallettikten sonra iş bitmez. Bundan sonra bu bireysel başvurunun dayandığı kapı neresi olacak? Yine Anayasa Mahkemesi olacak. Önce Anayasa Mahkemesi'nin buna hazır hale gelmesi lazım. Zira birçok yasal düzenlemeler Anayasa Mahkemesi'ne gidiyor. Anayasa Mahkemesi’nde ters yüz ediliyor.
“ANAYASA MAHKEMESİ’NİN ÇALIŞMALARINA HIZ KAZANDIRIR”
Burada da parlamento böyle bir kararı alır ama bu karar Anayasa Mahkemesi tarafından ters yüz edilirse, bu zaman kaybından başka bir şeye yaramaz. Onun için parlamento şu anda malum plan bütçe çalışmalarına devam ediyor. Ama bireysel başvuruyla ilgili olarak, bunu zamanında Anayasa Mahkemesi’nin çalışmalarına hız kazandırır diyerek çıkarttılar.
130 BİN BAŞVURU VAR
Şu anda öğrendim. Dedim ne kadar bireysel başvuru var? Yanıt 130 bin. Demek ki Anayasa Mahkemesi'nin çalışmalarını hızlandırma hedefini sağlamamış maalesef. Bunların üzerinde durmak, hayali davranmamak lazım ve benim tabii en son Yargıtay Başkanı'nın yaptığı açıklama, bu da tabii manidar.
“AĞIRLIK YARGITAY'DADIR”
Bir önceki seyahatimizde ben bir ifade kullanmıştım. Demiştim ki Yargıtay üyeleri sadece hukukçulardan oluşuyor. Ama Anayasa Mahkemesi üyelerinin içinde hukukçular olduğu gibi bunların yanında valiler vardır, bunların yanında iktisatçılar vardır, sosyologlar vardır vesaire böyle de olması zaten gerekir. Ama misyonu noktasında ağırlık nerededir? Yargıtay'dadır. Orada Anayasadan tutun, ticaret hukukuna, iş hukukuna varıncaya hepsi Yargıtay'da.
“ANAYASA'NIN YÜKLEDİĞİ BİR GÖREV…”
Buradaki kavganın tarafı olacak halim yok, o ayrı bir şey. Ama işin hakemliğine gelince bu hakemliği yapma da tabii bize görev düşebilir. O da bize yine Anayasa'nın yüklediği bir görevdir Cumhurbaşkanı olarak. Temennimiz odur ki tabii böyle bir gerilim olmasaydı.
“GÖRÜŞMEMEK DİYE BİR ŞEY SÖZ KONUSU DEĞİL”
İki yargı kurumunun başkanlarıyla görüşme konusuna gelirsek. Gerekirse her ikisiyle de görüşürüm. Yargıtay Başkanı’yla zaten görüştük. Anayasa Mahkemesi Başkanı'yla da gerekmesi halinde görüşürüz. Görüşmemek diye bir şey söz konusu değil.