Deniz Baykal ile bazı MHP’lilere kaset kumpası davasında sona doğru

Deniz Baykal ile bazı MHP’lilere kaset kumpası davasında FETÖ’nün ‘dinleme ve gizli kameralı’ tuzağı tüm detaylarıyla anlatıldı. Hedefteki kişilerin kilitleri fotoğraflanıp ya İstihbarat’ta görevli polislere ya da çilingirlere açtırılıyordu.

Deniz Baykal ile bazı MHP’lilere kaset kumpası davasında savcılık mütalaasını mahkemeye sunarken FETÖ’nün ‘dinleme ve gizli kameralı’ tuzağı tüm detaylarıyla anlatıldı. Hedefteki kişilerin kilitleri fotoğraflanıp ya İstihbarat’ta görevli polislere ya da çilingirlere açtırılıyordu. Baykal’ın evine de önce dinleme için ‘böcek’ yerleştirildi, sonra gizli kamera sistemi kuruldu. 30 Nisan 2010’da istenilen görüntüler elde edildikten sonra aynı gün kamera söküldü.

Eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile bazı eski MHP’li yöneticilerin özel hayatlarına ilişkin görüntülerin internette yayınlanmasıyla ilgili, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in de aralarında bulunduğu 170 sanığın yargılandığı davada, savcı esasa ilişkin mütalaasını mahkemeye sundu. Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne celse arasında sunulan 437 sayfalık mütalaada dikkat çekici tespitlere yer verildi.

AMAÇ SİYASETİ DİZAYN

Hürriyet'in aktardığına göre; Mütalaada kaset kumpasının mağdurları, müştekiler Deniz Baykal ve MHP’li eski yöneticiler Recai Yıldırım, Metin Çobanoğlu, Ümit Şafak, Osman Çakır, Mehmet Ekici, Bülent Dinmez, Ahmet Deniz Bölükbaşı ve İlhan Barutçu’nun özel hayatlarına ilişkin görüntülerin, FETÖ’nün teknik takip ve izleme çalışmaları sonucu elde edildiği belirtilerek, “Siyasi sonuçlar elde etmeye yönelik olarak bu görüntülerin internet ortamında yayınlandığı ve hedef kişilerin, toplum nezdinde itibarsızlaştırılmaya çalışıldığı yürütülen soruşturmada ve kovuşturmada tespit edilmiştir” denildi.

BAHÇELİ DE DOLAYLI OLARAK DİNLENDİ

MHP’li siyasetçilere ilişkin görüntüler yayınlanırken MHP yönetiminin tepeden tırnağa istifa etmesinin istendiği ifade edilen mütalaada, şöyle denildi:

“Bu yayınlardaki zamanlama, yayınlama ve sunum biçimi birlikte değerlendirildiğinde MHP’nin genel başkan yardımcıları, genel sekreteri, il başkanı olan ve internette özel hayatlarına ilişkin görüntüleri yayınlanan müştekiler, FETÖ tarafından hedef alınmakla birlikte, asıl olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin hedef alındığı ve görevinden ayrılmasının istendiği; başdanışmanının, özel kalem müdürünün, müdür yardımcısının ve koruma müdürünün telefonlarının dinlenmesine rağmen Bahçeli’nin özel hayatına ilişkin aleyhine kullanılabilecek bir veri bulamayan FETÖ’nün, parti yönetiminde görev alan kişilerin özel hayatına ilişkin görüntüleri yayınlayarak bunlar üzerinden parti genel başkanını hedef aldıkları, genel başkan yardımcılarına yönelik kaset komplosu olarak adlandırılan bu operasyonun asıl hedefinin MHP Genel Başkanını değiştirmek olduğu anlaşılmıştır.”

Mütalaada MHP’lilerin evlerinin yatak odalarına, salonlarına, oturma odalarına ses ve görüntü aktaran cihazlar yerleştirildiği, müştekilerin milletvekili adaylığı ve partideki görevlerinden ayrılmalarının istenildiği aktarıldı. 

BÖYLE GÖRÜNTÜLEYİP SÖKTÜLER

İstihbarat Daire Başkanlığı ile Ankara ve İstanbul istihbarat şube müdürlüklerinde FETÖ’cü görevlilerin, müştekilerin kişisel bilgilerini defalarca sorguladıklarına, gerçeğe aykırı suçlamalarla dinlediklerine ve takip ettiklerine dikkat çekildi. Dinlemelerle kişinin irtibatları ve özel hayatına ilişkin adresler belirlendi. Kimse yokken evin kilit sistemi fotoğraflandı. İstihbarat Daire Başkanlığı’nda kilidi açabilecek personel varsa açtı, yoksa çalışılan çilingir aracılığıyla hedefteki kişiler evde yokken kapıları açtırıldı.

POLİS VE ÇİLİNGİR EVİN ARKASINA SAKLANDI

Mütalaaya göre, Baykal ve sekreterinin telefonları da dinlendi. Baykal’ın Angora Evleri’ndeki konutuna, kapıyı çilingire açtıran eski istihbaratçı polis 4 sanık, 28 Ağustos 2008’de “böcek” olarak adlandırılan cihaz yerleştirdi. Ancak cihazdan ne tür ses ve görüntü elde edildiği belirlenemedi. Çilingirin müstakil evin kapı kilidini açtığı sırada istihbarat görevlilerinin çevreyi kontrol ettikleri, site güvenlik görevlilerinin yaklaşmaları üzerine ise çilingir ile polislerin evin arkasına saklandıkları bildirildi.

YATAK ODASINA KAMERA KOYDULAR

Dinleme ve fiziki takip sonucunda, bazı sanıklar Baykal’ın zaman zaman gittiği Çukurambar’daki bir evi takibe aldı. 27-28 Mart 2010’da dairenin kapı kilit anahtarının kopyalandığı, 13 Nisan 2010’da dairenin salon ve yatak odası kısmına gizli kamera yerleştirildiği ifade edilerek, mütalaada şöyle denildi:

“14 Nisan 2010’da yerleştirilen görüntü aktarma cihazlarının ayar ve kontrollerinin yapıldığı, 30 Nisan 2010’da ise soruşturmaya konu video görüntülerinin yerleştirilen cihazlar aracılığıyla temin edildiği ve aynı gün cihazların söküldüğü anlaşılmıştır. Çukurambar’daki adreste yapılan arama ve incelemede, evde cihazın yerleştirildiği belirlenen yerlerden alınan görüntülerle internette yayınlanan ve müşteki Deniz Baykal’a ait olduğu iddia edilen özel hayata ilişkin görüntüler karşılaştırılmış, görüntülerin bu adresten temin edildiği anlaşılmıştır. Müşteki Baykal’a yönelik eylemlere Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı ile Ankara İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde görev yapan sanıklar Kaan Özyiğit, Özgür Türker, Mustafa Koparan, Selim Yasdıbaş, Rüstem Atik, Abdül Köksal, İlker Usta, Sedat Zavar, Abdulvahit Tunçay, Ahmet Yılmaz Ekiz, Yiğit Uyar, Osman Oktay Ilıcan ve Enes Çığci’nin katıldıkları belirlenmiştir.”

FETÖ’CÜ POLİS MÜDÜRLERİNİN TALİMATIYLA

FETÖ yöneticisi olduğu iddia edilen sanıklardan Ramazan Akyürek’in o dönemde Emniyet İstihbarat Daire Başkanı olduğu belirtilerek, diğer sanıkların eylemlerini Akyürek’in bilgisi ve talimatı olmadan gerçekleştiremeyecekleri ifade edildi. Suçların bir bölümünün işlendiği dönemde ise Ömer Altıparmak’ın Emniyet İstihbarat Daire Başkanı olduğuna işaret edilerek, söz konusu suçların Altıparmak’ın da bilgisi olmadan gerçekleştirilemeyeceği belirtildi. Sanık eski emniyet istihbarat müdürü Ali Fuat Yılmazer’in “silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçunun yanı sıra 5 müştekiye yönelik işlenen suçlarda sorumluluğu bulunduğuna, sanık Gürsel Aktepe’nin ise Baykal’a yönelik eylemler gerçekleştirildiği dönemde İstihbarat Daire Başkanlığı TEKOP Şube Müdürü olduğuna dikkat çekildi. Sanıklardan Sedat Zavar’ın Baykal ile MHP’den istifa eden 6 müştekiye, İlker Usta’nın ise 8 müştekiye yönelik eylemleri nedeniyle hapisleri istendi.

GÖRÜNTÜLER GAZETECİYE VERİLDİ

Mütalaada, “Bu beyandan, Baykal’a yönelik soruşturmaya konu eylemlerin FETÖ mensubu Emniyet İstihbarat görevlilerince gerçekleştirildiği anlaşılmıştır” değerlendirmesinde bulunuldu. Örgütsel planlama doğrultusunda elde edilen görüntülerin halen firarda olan gazeteci Cevheri Güven’e verildiği, bir internet sitesinin Güven’in ilettiği görüntüleri yayınlamaması üzerine o sırada gazeteci sanık Yener Dönmez’in yazarlık yaptığı internet sitesinde görüntülerin yayınlandığı bildirildi.  

GÜLEN’İN DOSYASI AYRILDI

Mütalaada 100 sanık hakkında, “silahlı terör örgütü yöneticisi olmak”, “silahlı terör örgütü üyesi olmak”, “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği”, “siyasal hakların kullanılmasını engellemek”, “konut dokunulmazlığını ihlal”, “kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi”, “özel hayatın gizliliğini ihlal” ve “haberleşmenin gizliliğini ihlal” gibi suçlardan hapis cezası talep edildi. 28 sanığın beraatı, haklarında yakalama emirleri bulunan FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, gazeteci Cevheri Güven ve eski polis Enes Çığci’nin de arasında bulunduğu firari 42 sanığın dosyasının ise ayrılması istendi.  

 

Politika Haberleri