Mustafa Büyükbalık, 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerde anneannesi, amcası ve yengesi ile 2 kuzenini kaybetti.
Büyükbalık, yakınlarını enkazdan çıkarıp defnettikten sonra Müftülük Meydanı’ndaki kamu bankasının şubesinin yıkıldığını öğrenince bankayla iletişime geçip, içerisinde ziynet eşyası bulunan 45 numaralı kiralık kasası olduğunu söyledi. Yetkililer, kasanın enkazdan çıkarıldığını belirtip, kendisini bankaya davet etti. Bankaya giden Mustafa Büyükbalık, iddiaya göre kasadaki altınlarını eksik ve hasarlı olarak aldı.
'OLUMSUZ YANIT ALINCA HUKUKİ SÜRECİ BAŞLATTIK'
“Depremden birkaç gün sonra kiralık kasamızın olduğu kamu bankasının yıkıldığını öğrendik ve yetkililerle iletişime geçtik” diyen Büyükbalık, şöyle konuştu:
“Bize, sağlam bir şekilde kasanın kurtarıldığını belirtip teslim edeceklerini söylediler. Aradan birkaç hafta geçtikten sonra kasanın içinde ne olduğunu sorunca ben ne olduğunu ilettim kendilerine. Sonrasında bizi bankaya çağırdıklarında bize ağır hasarlı bir şekilde ziynet eşyalarımızın az bir miktarını, kamera kaydı altında verdiler. Bu ziynet eşyaları arasında bana ait olmayan altınlar da vardı, ben de o altınların bizim olmadığımızı belirterek tekrar kendilerine verdim. Eksik olan altınlarımızın ne olacağını sorduğumuzda bize yazılı bir beyan vermemizi istediler ve bizler de kendilerine eksik olan altınlarımızın listesini yazılı olarak verdik, ancak herhangi bir ödeme yapmayacaklarını söylediler. Sonrasında bize kazıyla ilgili bir video kaydı verdiler. Video kaydında hatalı bir kazı işlemi gerçekleştiğini tespit ettik. Bunun üzerine CİMER’e yazı yazdık, Yazıda kazı işlemleri yapılırken bize haber verilmediğini, kasanın sağlam kurtarıldığı söylenip, sonrasında hasarlı bir şekilde teslim ettiklerini belirttik. Yazıya cevap kamu bankasından geldi ve olumsuz yanıt verdiler. Biz de bunun üzerine zararımızın karşılanması için hukuki işlemleri başlattık.”
'SAĞLAM ÇIKARDIK DEDİKLERİ KASAYI BENİM AÇMAM GEREKİYORDU'
Geçen yıl evlendiğini ve kasada eşinin, annesinin ve düğünde takılan ziynet eşyalarının olduğunu belirten Büyükbalık, “Kasada benim düğün hediyelerim, annemin ziynet eşyaları ve babamın bana hediye ettiği altınlar vardı. Bize teslim edilmeyen 570 gram altın, 80 tam, 3 yarım ve 3 çeyrek altın var ve yaklaşık değer 2 milyon lira. Bizim kiralık kasaya koyduğumuz bir kutuda altın set, akıtma bilezik ve bir de inci kolye vardı. Bize ilk başta kasayı sağlam bir şekilde çıkardıklarını söylediler. Sağlam olarak söyledikleri kasayı normalde benim açmam gerekirdi fakat bize bir kese içerisinde altınlarımızı hasarlı bir şekilde teslim edip, hepsinin o olduğunu söylediler” diye konuştu.