Türkiye'nin altın arayan 68 yaşındaki maceraperest ismi İsmail Uslu'nun öyküsü herkesi şaşırtıyor. Zonguldak'ın sert hava koşullarına rağmen, Alaplı-Yığılca arasındaki derelerde çamurlu suları karıştırarak altın avına çıkan İsmail Uslu, haftada 13 gram altın topluyor.
Bu ilginç hobiyi maliyet açısından uygun bulan Uslu, "Bu işi hobi olarak yapıyorum ve maliyeti düşük. Her hafta 13 gram civarında altın çıkartıyorum" dedi. Türkiye'nin konuştuğu bu eşsiz hobi, İsmail amcanın azim ve tutkusunu yansıttı.
"DOĞAYLA UYUMLU ALTIN ARAŞTIRMALARI"
Altın arayışına tutkusuyla devam eden 68 yaşındaki İsmail Uslu, kendisini doğayla uyum içinde altın araştırmalarına adadığını belirtirken, “Neredeyse 2 yıldır bu benzersiz işi yapıyorum ve yaşım ilerlemiş olabilir ancak avcılık yaparken doğaya ve hayvanlara zarar vermiyorum” dedi.
Uslu, “Boş zamanlarımı kahvehane köşelerinde geçirmek yerine, akarsuların, dere kenarlarının huzur veren atmosferinde değerli taşlar, altın tozu ve tarihi izlere zarar vermeden araştırmalar yaparak değerlendiriyorum” diye konuştu.
Umut arayan herkese sesleniyorum diyen Uslu, “Hafta sonlarınızı en azından dere kenarlarında balık keyfi yaparak, temiz havada çayınızı içerek ve çevrenizi araştırarak değerlendirin. İhtiyacınız olan tek şey bir kürek ve bir eleme, gerisi ise keyifli bir keşif macerası. Ben de bu şekilde başladım ve iki yıldır bu heyecan verici serüvenime devam ediyorum. Altın, doğanın her köşesinde bulunuyor; tek yapmanız gereken onun izini sürmek ve yerini keşfetmek" şeklinde konuştu.
ALTIN ARAŞTIRMASI UYGUN MALZEMELERLE YAPILIYOR
Altın arayışına hobi olarak başlayan İsmail Uslu, bu işin büyük materyallere ihtiyaç duyulmayacak kadar basit olduğunu vurgulayarak, dere yataklarında altın aramak için pahalı malzemelere gerek olmadığını belirtiyor.
İsmail Uslu, bu ilginç hobiyi paylaşan diğer meraklılar arasında, her gün düzenli altın araması yapanların, kaynağına ulaştıklarında haftada 10-13 gram arasında altın bulduklarını ifade ediyor. Bu durum, altın aramak için yüksek maliyetli ekipmanlara gerek olmadığını ve doğru yerde doğru yöntemlerle yapılan araştırmaların tatmin edici sonuçlar verebileceğini aktardı.