Diyarbakır'da "Filozof Ramazan" lakabıyla da tanınan Diyarbakırlı Ramazan Hoca'yı (Ramazan Pişkin) öldüren Erkan Baykut hakkında "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis istemiyle dava açıldı.
Savcılığın yaptığı açıklamaya göre, olay günü polise, kesici ve delici aletle bir saldırı olduğu yönünde bir ihbar yapıldı. Hemen müdahale eden ekipler, "Diyarbakırlı Ramazan Hoca'nın Yeri" adlı iş yerine gittiklerinde, Pişkin'in bıçakla yaralandığı ve acilen hastaneye kaldırıldığı bilgisine ulaştılar. Olayın ardından derinlemesine bir soruşturma başlatıldı ve bu süreçte elde edilen delillerle birlikte iddianame hazırlandı.
Söz konusu iddianamede, Pişkin'in hastaneye kaldırıldığı ancak hayatını kaybettiği bilgisi yer aldı.
Ayrıca, iddianamede olayla ilgili "bilgi sahibi" olarak ifadesi alınan İbrahim Baştürk'ün ifadesine de yer verildi.
Baştürk, olayın gerçekleştiği yerin yanındaki eczanede saat 13.40 sularında Diyarbakırlı Ramazan Hoca'nın iş yerinden gürültü duyduğunu belirtti. Kendisinin sesleri kontrol etmek amacıyla o yöne gittiğinde, çay ocağından bir adamın elinde bıçakla kaçtığını gözlemlediğini ifade etti.
İddianamede, güvenlik kamerası görüntülerinin incelenmesine dayanarak, olay yerinden kaçan şüpheli Erkan Baykut'un Beyoğlu'ndaki evine toplu taşıma aracıyla gittiği ve polis ekiplerinin onu evinin banyosunda saklanırken yakaladığı belirtildi.
'PİŞKİN'İ AFGAN UYRUKLU BİR KİŞİ SANDIM' İFADESİ
İddianamede, sanık Baykut'un polis merkezinde alınan ifadesinde, maktul Pişkin'i tanımadığını, Pişkin'i Saboor Muradı ismiyle tanıdığı kişi zannettiğini, bu kişinin de uyuşturucu satan, cinsel istismarda bulunan biri olduğunu ileri sürdü.
Baykut, ifadesinde, Muradı'nın 2017 yılında babasıyla resmi bir bağlantısı olmaksızın çalıştığını ve bu süre zarfında Zeytinburnu'nda kardeşleri ve diğer Afgan vatandaşlarıyla birlikte bir adreste yaşadığını belirtti.
Ayrıca Baykut, kendi ifadesine göre, babasının yanında çalışmaya gittiği sırada bu kişilerle tanıştığını ve onların kendisini evlerinde misafir ettiğini ve uyuşturucu verdiklerini iddia etti.
Baykut, ifadesinde, söz konusu kişilerin bir akşam uyuşturucu verdiklerinde kendine geldiğinde "Deccal" olarak nitelendirdiği bir varlıkla karşılaştığını iddia etti. Baykut'a göre, bu varlıkla yüzleştiği sırada masada bir bıçak bulunuyordu ve bıçağın ucu kendisine bakıyordu. Bu durumun, Baykut'a göre, kendisinin bilincinin yerinde olmadığı bir zamanda kötülük yapıldığını düşündürdüğünü savundu.
Baykut ayrıca, bu kişilerle birlikte uyuduğu zamanlardan sonra bedeninde bazı değişiklikler fark ettiğini, bu kişilerin kendisini uyutup cinsel saldırıda bulunduğunu anladığını iddia etti. Ancak, bu durumu ailesiyle veya adli makamlarla paylaşmadığını ifade etti.
İLK KEZ SOSYAL MEDYADA GÖRMÜŞ
Bu kişilerin rüyalarına girip kendisini yanlarına çekmeye çalıştıklarını savunan sanık Baykut, bu sürecin kendisini Kur'an-ı Kerim'e verip inancını güçlendirmesiyle son bulduğunu, bu şahıslarla yakınlığının ise 2017'den 2021'e kadar sürdüğünü anlattı.
Baykut, 2021'den itibaren Muradı isimli şahsı görmediğini ancak Ramazan Pişkin'i bu kişi olarak bildiğini, Pişkin'i de ilk kez 2021'de sosyal medyadan gördüğünü söyledi.
Olaydan iki ay önce Pişkin'i Ramazan Hocanın Yeri isimli iş yerinde gördüğünü ve yanına gidip konuştuğunda ilk başta iyi bir hoca olarak düşündüğünü aktaran Baykut, ancak sohbetin devamında bu şahsın aslında Saboor Muradı olduğunu anladığını savundu.
Baykut, bunun üzerine Muradı'nın kendisine geçmişte verdiği zararları hatırladığını kaydederek, olay günü Kasımpaşa'daki evinden çıkarak maktulün iş yerine gittiğini, niyetinin Pişkin'e taş atıp yaralamak olduğunu belirtti.
İş yerine geldiğinde tek başına sandalyede oturan Pişkin'in ayağa kalktığını belirten Baykut, Pişkin'in, Muradı olduğunu hissetmesiyle kendinden geçerek taş fırlattığını, maktulün üzerine gelmesiyle kendisine zarar verebileceğini düşünerek bıçakla yaraladığını ve olay yerinden kaçtığını anlattı.
İddianamede, toplanan deliller ışığında sanık Baykut'un üzerine atılı suçu işlediği yönünde hakkında kamu davası açmaya yeterli şüphe bulunduğu belirtildi.
Maktulün kardeşi Mehmet Pişkin'in sanıktan şikayetçi olduğu aktarılan iddianamede, sanık Baykut'un "kasten öldürme" suçundan müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi.
Hazırlanan iddianame, değerlendirilmek üzere gönderildiği İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Sanık ilerleyen günlerde hakim karşısına çıkacak.