Türkiye'de, genellikle benzinli modellere kıyasla dizel araçlar daha yüksek maliyetli olabiliyor. Bu durum, dizel motorlu araçların daha az yakıt tüketmesi ve daha uzun mesafeler kat edebilmesi nedeniyle ekonomik açıdan avantajlı hale gelmesinden kaynaklanıyor.
Ancak, dizel araçların atmosfere daha fazla zarar vermesi endişeleri artırıyor. Bu nedenle, dizel araçların üretimi ve kullanımıyla ilgili önlemler alınması gerektiği düşünülüyor. Sonuç olarak, dizel araçların üretiminin durdurulması ve trafikten men edilmesi yönünde kararlar alındı.
ARAÇ ÜRETİMİ DURDURULACAK
Dünya çapında tanınmış 10 otomobil markası, 2030 yılından itibaren dizel ve benzinli araç üretimini durduracaklarını duyurdu. Avrupa Birliği üyesi ülkeler ise dizel araçların üretimini tamamen durdurma planını 2035 yılına kadar hayata geçirmeyi hedefliyorlar. Ancak, mevcut araçların kullanımına bir süre daha izin verilecek.
AB Konseyi, üye ülkelerin otomobil ve hafif ticari araçlara yönelik katı karbon emisyon standartları getirecek yasayı onayladı. Üye ülkelerin enerji bakanları, uzun süren müzakerelerin ardından bu yasağı onayladılar. Toplantıda, Polonya yasağa karşı çıkarken, Bulgaristan, İtalya ve Romanya çekimser kaldılar.
BENZİNLİ VE DİZEL ARAÇLARI KAPSIYOR
Yasaya göre, otomobil üreticileri, 2035'e kadar karbon emisyonlarını sıfırlamak zorunda kalacaklar. Bu da AB ülkelerinde, 2035'ten itibaren karbon salan içten yanmalı motora sahip yeni otomobil satışlarının yapılamayacağı anlamına geliyor, bu da benzinli ve dizel araçları kapsıyor.
Ayrıca, 2030 yılı emisyon düşürme hedefi otomobiller için yüzde 55, kamyonetler için ise yüzde 50 olarak belirlendi. Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu'nda kabul edilen ve AB üyesi ülkeler tarafından resmen onaylanması gereken düzenlemeye, Almanya öncülüğünde bir grup ülkenin karşı çıktığı biliniyor.
Almanya, planı desteklemek için AB'nin e-yakıt olarak bilinen, yenilenebilir enerji ve havadaki karbondioksiti yakalamayla üretilen sentetik yakıtlarla ilgili muafiyet talep etti. Bu konuda AB Komisyonu ile Almanya arasında yapılan müzakereler sonucunda bir uzlaşı sağlandı. Türkiye'nin 2035 yılına kadar Avrupa Birliği'ne üye olması durumunda, bu yasaklar Türkiye için de geçerli olacak.